ABD faizlerinin üzerine bir de jeopolitik gerginlik eklendi
Geçtiğimiz hafta ABD istihdam verisini ve faizleri konuşurken, hafta sonu gündem bir anda İsrail-Hamas arasındaki çatışmaya ve bunun getirdiği jeopolitik risklere döndü.
Haftaya başlarken bu çatışmaların etkisini altın, petrol ve hisse senetleri piyasalarında net bir şekilde gördük. Bunu olaya verilen ilk tepki olarak değerlendirmek mümkün.
Çatışma bölge ile sınırlı kalacak olur ise etkisi de sınırlı kalacaktır ancak başka devletleri de içine alacak ve bölgede petrol arzını ve ticaret yollarının güvenliğini tehdit edecek bir hal alacak olursa durum bugünkünden daha kötü olur. Bu nedenle takip edeceğimiz en önemli konu özellikle ticaret yollarının güvenliği ve başka devletlerin bu çatışmaya müdahale boyutu olacak.
Burada endişe devam ederken piyasaları rahatsız eden ana gündem ise ABD faizleri olmaya devam ediyor. ABD’de cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam rakamı beklentinin neredeyse iki katı gelerek bir kez daha ABD faizlerinde yükselişe neden oldu.
Tarım dışı istihdamda eylül ayında 170 bin kişilik artış beklenirken gerçekleşme 336 bin oldu. Bununla birlikte önceki ayın verisinde de yukarı yönlü bir revizyon gerçekleşti. Ağustos ayında 187 bin olarak açıklanan rakam 227 bine revize edildi. Güçlü gelen verilerin ardından ABD 10 yıllıkları yeniden %4,80 üzerine çıktı.
Bu durum hisse senetleri ve bu hafta jeopolitik gelişmelerle haftaya yükselişle başlasa bile özellikle altın, petrol gibi emtia grubunda da sert satışlar getirmeye devam ediyor. Kasım ayının ilk günü sonlanacak Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında alınacak kararlar ve sonrasında yapılacak açıklamalar piyasalarda sert hareketlere neden olabilir.
İçeride yabancı yatırımcının TL varlıklarına gireceği beklentisi piyasaları canlı tutmaya devam ediyor. Son haftalarda bu yönde önemli bir aksiyon görmesek de uluslararası kurumlar ve yabancı yatırım kuruluşlarından Türkiye ekonomisine yönelik olumlu açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Borsa İstanbul’da gerek gün içi gerekse gün aşırı dalga boylarının yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. Özellikle eylül ayından sonra kimi zaman teknik gerekçeler kimi zamansa herhangi bir habere verilen aşırı reaksiyonlar nedeniyle sert hareketler görmeye başladık. Bu süreçte hisse bazlı hareketler de sertleşmeye başladı.
Geçtiğimiz hafta itibariyle sonlanan üçüncü çeyreğe ait finansallar bu ayın son bölümünde açıklanmaya başlanacak. Bu finansallara yönelik beklentiler ve devamındaki gerçekleşmeler hisse bazlı hareketlerin daha da sertleşmesine neden olacak. Endekste majör bir trend (bizce aşağıda 8.000 seviyesi) kırılmadığı sürece dar bant içinde gerçekleşen destek kırılımlarına çok fazla anlam yüklememek gerektiğini düşünüyoruz.