ABD faizlerinde yukarı yönlü baskı devam eder mi?
Yeşim SARIŞEN - Yapı Kredi Yatırım
Geçtiğimiz hafta risk iştahındaki artışla birlikte gelişmiş ve gelişmekte olan ülke piyasalarında yükselişler etkili oldu. Örneğin küresel risk barometresi olarak da izlenebilen S&P 500 Endeksi Ocak ayı başlarından bu yana etkili olan yatay trendini yukarı kırarak yeni rekor seviyede kapanış yaptı. Hisse, bono ve döviz volatiliteleri geriledi. Rusya-Ukrayna konusu ve Yunanistan–Eurogroup görüşmelerine yönelik artan iyimserlik riskli varlıklardaki yükselişe destek oldu.
Riskli varlık sınıfında yer alan gelişmekte olan piyasalarda da benzer bir görünüm hakimdi. CDS, bono spreadleri ve döviz volatilitesi geriledi. Bu doğrultuda da Ocak ayı sonlarından bu yana kısa vadeli düşüş trendi içerisinde hareket eden BİST-100 Endeksi’nde kur ve faizlerdeki rahatlamayla tepki yükselişleri etkili oldu.
Ancak petrol fiyatlarındaki yükseliş ile birlikte emtia fiyatlarına duyarlı piyasalar açısından ikincil etkilere de dikkat etmek gerekiyor. Başta petrol olmak üzere aşırı satım bölgesinden tepki yükselişleri ile toparlanan emtia fiyatlarındaki eğilim, Türkiye gibi net ithalatçı gelişmekte olan piyasaları şekillendiren ana temalardan biri olabilir. Kısacası 24 Şubat Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde kurdaki ve petroldeki volatilite yurtiçi piyasaları şekillendirmeye devam edebilir.
Büyük resme baktığımızda ise önümüzdeki dönemde güçlü Ocak ayı tarım dışı istihdam verisi ile birlikte ABD tahvil faizlerinde etkili olan yukarı yönlü baskının devam edip etmeyeceği önemli olacak. Bu doğrultuda 24 Şubat’ta Yellen’ın Kongre’de yapacağı sunum ile ilgili beklentiler ve öncesinde açıklanacak makro veriler bu görünümü şekillendirebilir. Beklenenden daha iyi yönde gerçekleşebilecek makro verilerle birlikte faizlerde yukarı yönlü baskının devam etme olasılığını belirtelim.
Bu hafta yurtiçinde işsizlik oranı, tüketici güven endeksi ve Merkez Bankası beklenti anketini takip ediyoruz. Yurtdışında ise Yunanistan-Eurogroup görüşmeleri, global öncü Şubat ayı PMI endeksleri ve FOMC tutanakları ön planda olabilir. Ayrıca ABD’de sanayi üretimi ve konut verileri, Almanya ZEW anketi, Fransa HICP enflasyon verisi de takip edilecek diğer önemli makro veriler.