ABD etkisinde farklı 2018 senaryoları!

Aydın EROĞLU
Aydın EROĞLU Analiz [email protected]

ABD Başkanı Trump'ın seçilmesi öncesi sözleri ve sonrasında yapabildikleri ile, ülkemizin içine girdiği beklenmedik olumsuz gelişmeler 2017 için büyüme ve BİST beklentilerim dışındaki tahminlerimin çoğunda yanılmama neden oldu. Büyüme ve BİST için ise beklentilerimin de üstünde gerçekleşmeler yaşandığını gördük.

Türkiye olarak AB ile gerilen ilişkilerimiz, Suriye'ye asker göndermemiz, ABD ile Suriye'de PKK'nın türevi olan PYD'ye verdiği destek ve Zarrab davası olarak başlayıp Atila davasına dönüşen ama asıl amacı Türkiye'yi ve cumhurbaşkanı Erdoğan'ı cezalandırmak olan muaamma bir dava, Rusya'dan S-400 alımı kararı, Katar krizi nedeniyle bir çok Arap ülkesi ve ABD ile ters düşmemiz, Kuzey Irak Kürt yönetiminin bağımsızlık hamlesi ile yaşanan gerilim süreci gibi bir çok gelişme 2017 için bir çok beklentimizin bozulmasına neden oldu.

ABD'de süren Atila davasının gelişimi ve Suriye'de ABD ile PYD konusunda karşı karşıya gelmiş olmamız bir çok belirsizliklerin 2018 yılına da devretmesine neden oldu. NATO müttefiki olduğumuz başta Almanya ve ABD olmak üzere bir çok müttefik ülkenin dostumuz mu düşmanımız mı olduğu belli olmayan bir dönem içindeyiz.

Şimdi aklıma gelenlerini sıraladığım tüm bu gelişmelerin ışığında 2018 tahminlerimi paylaşacağım. Ama 2018 için ikili bir tahmin yapmak istiyorum! Biri pozitif, diğeri ise negatif senaryolara göre olacak. Sonuçta halen önümüzde çok önemli belirsizliklerimiz bulunuyor.

İyimser senaryolu tahminler!

ABD'deki davadan sadece bir bankamıza, o da uzlaşma sonrasında oldukça düşük olacak bir ceza ile sonuçlanacak bir karar çıkarsa, aynı şekilde Suriye'de ABD ile PYD ve olası bir Kürt devleti yapılanması konusundaki gerilim çözülürse;

USD 3,50 ve altına, Euro'nun da 4,20 altına inen bir sürece girmesini beklerim.

ABD ile yaşadığımız gerilimler azalırsa, yatırımların yeniden arttığı bir döneme gireriz. Bu durum istihdamı artırır, işsizliğin tek haneye inmesine ve büyümenin fazla düşmeden korunmasına imkan verir.

Büyüme son rakamlar gibi olmasa da, 2018 için yüzde 4 altına düşmez. Ama yüzde 6'yı da geçmez.

Enflasyon kısmi düşüş yaşasa da, yüzde 8-9 civarlarında yine de yüksek seyreder.

Tahvil faizlerimiz kısmen düşse de, yine de iki basamaklı olarak, en iyimser en yüksek tek basamaklı seviyede 2018'i tamamlar görüşündeyim.

Parite; FED, 3-4 faiz artışı ile kalır. Parite düşükte 1,15 yüksekte ise 1,25' e doğru bir yükseliş izleyebilir.

Ons Altın; 2018 için 1.300 dolar dirençlerini geçmeden ara yükselişler denese de, 1.200 dolar ve altına doğru gevşeyebilir.

Brent Petrol; dünya genelinde büyüme oranlarının artmasını beklediğim için, petrol fiyatları bundan olumlu etkilenebilir. Ancak yine de kayaç gazı üretimleri nedeniyle olası brent yükselişlerinin sınırlı kalmasını bekliyorum. Ekomiler düzeliyor diye 69,59 dolar direnci aşılacak olursa, ilk etapta 73 dolar ve sonrasında en yüksek 80 dolar ile sınırlı kalacak bir yükselişin 2018 içinde görülmesi normal olur.

BİST; dolar bazında gördüğü en yüksek 50.000dolar seviyesinin şu anki kurlar ile karşılığı 192.000 endekse denk geldiğini düşünecek olursak, iyimser senaryolarda BİST'in 140.000 - 150.000 seviyelerine yükselip, TL bazında yeni rekorlar kırdığı bir yıl olmasını bekliyorum.

İyimser senaryoların gerçekleştiği Türkiye'nin 2018 yılında rating notlarının da arttığını görebiliriz.

Kötümser senaryolu tahminler!

Dünya genelindeki tahminlerimde Trump görevini tamamlayamaz ve görevi bir şekilde bırakacak olursa, o zaman parite beklentimden biraz daha yüksek seyredebilir. Bunun dışında ons, brent gibi dünyayı ilgilendiren beklentilerimde fazla bir değişme beklemem.

Buna karşılık Türkiye için kötümser senaryoların etkisi çok daha yüksek olur! ABD'deki dava sürecinde bir ya da daha fazla bankamıza, bankalarımızın sermayelerinden oldukça yüksek cezalar kesilecek olursa, dava sonucu Türkiye teröre destek veren ülke ve cumhurbaşkanımız da bu desteği veren lider konumunda gösterilerek uluslar arası müeyyideler devreye sokulmak istenirse,

Suriye'de ABD destekli PYD ve dolayısı ile ABD ile bir çatışma yaşayacak olursak, S-400 alımı yüzünden yaşanacak gerilimler NATO'dan çıkmayı sorgulatacak olursa, kurlarda ekstra bir sert artış yaşanır.

Dolar 4,20 ve üstü, euro 5 ve üstündeki seviyelere geçici de olsa sert bir atak yapabilir. Bu esnada tahvil faizlerimiz de yüzde 16-17 civarlarına tırmanır. TCMB kaçan kontrolü yeniden sağlamak için en az 300 baz puanlık bir faiz artışı yapmak zorunda kalabilir. Bu durumda tam da yabancıların istediği gerçekleşmiş olur. En yüksekten dövizlerini bozup, yüksek tahvile ve ekstra düşmüş BİST hisselerine girerler. Türkiye'nin kaynaklarını kendilerine transfer etmiş olurlar.

BİST; yukarıdaki kötü senaryoların biri ya da hepsinin gerçekleşmesi halinde sırası ile 101.298 - 97.000 - 94.000 desteklerine doğru geçici bir sert düşüş yaşayabilir. Ancak bu seviyeler görülse bile sonrasında yine hızlı yükselişler ile toparlanmalar görülür.

Büyüme; Türkiye için spekülasyonu yapılan yukarıdaki riskler gerçekleşecek olursa, hızla yükselen kur ve faizler enflasyonun da artmasına neden olur. TCMB'nın kontrolü sağlamak için ekstra faiz hamlesi ekonomiye acı fren yaptırıp büyümenin de aynı sertlikte düşmesine neden olur. Böyle bir ortamda büyüme yüzde 3'lerin altında kalabilir.

Şahsi görüşüm ise; Türkiye NATO'dan bile çıkmayı düşünebileceği böyle bir olumsuz senaryoya itilemeyecek kadar önemli bir ülkedir. Eğer ABD ile kötümser senaryoda ifade edilen şekilde karşı karşıya gelecek olursa, batı blokunun kurumlarından çıkıp, Rusya-İran-Türkiye ve Çin ittifakına girecek olursa, dünya güç ve ticaret dengeleri bile değişir. ABD ve AB'nin Ortadoğu'daki gücü çok ciddi düşer. Böyle bir gelişmeyi AB ülkeleri bile istemeyecektir.

Bu nedenle hem ABD, hem de AB ile ilişkilerimizde belki son bir gerilimden sonra olumlu düzelmeler yaşanmasını ve artan gerilimlerin düşmesini bekliyorum. Yani pozitif senaryo beklentilerinin gerçekleşmesini daha yüksek buluyorum.

BİST'de öne çıkacak sektörler!

Suriye'deki savaş bitince, ülkenin her alanda yeniden imarı gündeme gelecektir. Özellikle demirçelik ve çimento sektörü Suriye kaynaklı çok ciddi bir ihracat artışı yaşayabilir. Yoksa inşaat sektörünün Türkiye içinde ciddi bir büyüme yapmasını beklemiyorum.

Aselsan başta savunma sektöründe üretim yapan şirketleri, Star rafinersinin yeni yılda devreye girecek olması nedeniyle Petkim başta, Tupraş, Kordsa gibi petro kimya sektörü şirketlerini, ihracata yönelik katma değeri yüksek Aksa, Alkim, Soda'yı, yerli yazılım, siber güvenlik gibi öncelikler öne çıkacağı için Netaş, Datagate, İndes vb. yazılım-teknoloji-bilgiyasar şirketlerini 2018 için potansiyel getirisi yüksek olacak şirketler olarak görüyorum.

Eğer ABD'deki davadan bankalarımız için önemli bir ceza çıkmayacak olursa, özellikle bilançolarına göre çok iskontolu gördüğüm bankacılık sektörünün de BİST'den pozitif ayrışabileceğini düşünüyorum. Sektörde iskontosunu en yüksek gördüğüm bankalar sırası ile; Halkbank, Vakıfbank, Yapı kredi ve İş Bankası'dır. Ama uyarıyorum; kötü senaryonun gerçekleşmesi halinde bankacılık sektörü en azından belli bir süre daha uzak durulması gereken bir sektör olacaktır.

Umarım pozitif senaryolar gerçekleşir. Yoksa ABD ile gerilimlerin olası yansımalarının nereye varabileceğini hesaplamak oldukça zor olacaktır.

Hepinize kazançlı bir 2018 dilerim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gelişmeler lehimize! 13 Eylül 2019