ABD ekonomisindeki durgunluk ne kadar sürecek?

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

GENİŞ AÇI / Serhat Gürleyen sgurleyen@isyatirim.com.tr ABD ekonomisi yumuşak inişle mi yavaşlayacak yoksa durgunluğa mı girecek tartışmaları sona erdi. Konut piyasasındaki kötüleşmenin mali sektör vasıtasıyla genele yayılarak ekonomiyi durgunluğa soktuğu konusunda görüş birliğine varıldı. Ekonomideki durgunluğun süresi ve şiddeti konusunda tartışmalar devam ediyor. İki temel görüşle karşı karşıyayız. İyimser görüş, ABD Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin ve hükümetin açıkladığı mali destek paketinin durgunluğun etkisini azaltacağı ve ekonominin 2008 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren toparlanacağını savunuyor. Bizim de katıldığımız karşıt görüş ABD ekonomisindeki durgunluğun uzun süreli olacağını savunuyor. Bu görüşe göre, ABD ekonomisindeki sorunun çözümü hanehalkının tasarrufunu artırıp borcunu azaltmasını gerektiriyor. Dolayısıyla uzun süreli bir durgunluk ve yavaş büyüme dönemiyle karşı karşıyayız. ABD ekonomisindeki büyümenin temelinde hanehalkının konut fiyatlarındaki artışa dayanarak aşırı borçlanması ve gelirinin üzerinde harcama yapması yatıyordu. Milli gelirdeki büyümenin 1-1.5 puanı konut fiyatlarındaki artışa dayalı borçlanmadan kaynaklanıyordu. ABD hanehalkının borçluluk seviyesindeki artış ve ev fiyatlarındaki gerileme bu mutluluk zincirinin kopmasına neden oldu. S&P Shiller endeksine göre ABD konut fiyatlarında son bir yıldaki gerileme %6'yı buldu. Konut stokundaki artış göz önüne alındığında ev fiyatlarındaki gerilemenin %15'i geçmesi bekleniyor. Konut kredilerindeki bozulma, inşaat sektöründen, bankalara, yatırım bankalarından, serbest fonlara ve sigorta şirketlerine kadar uzanan bir zincir üzerindeki oyuncuların büyük zararlar yazmalarına ve mali sistemin tıkanmasına neden oldu Mali sistemdeki tıkanıklığın açılması ve kredi mekanizmasının işlemeye başlaması için ABD bankalarının kârlılığının artması, özkaynaklarının güçlenmesi ve risk alma iştahlarının artması gerekiyor. ABD Merkez Bankası'nın faizleri indirmesi ile kredi piyasasının açılması arasında doğrudan ve eşanlı bir ilişki bulunmuyor. Risk alma iştahındaki azalma kısa dönemli faizlerdeki gerilemeye rağmen kredi piyasasındaki durgunluğun devam etmesine neden oluyor. Hanehalkının borçluluğunun aşırı yüksek olması ve tasarruf oranının düşüklüğü ABD Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin kredi piyasası üzerindeki etkisini azaltan bir diğer neden olarak karşımıza çıkıyor. ABD Hanehalkı'nın borcunun harcanabilir gelire oranının 2007 yılı itibariyle %140'a yaklaştığı tahmin ediliyor. Tasarruf oranı sıfıra yaklaşan bir toplum için çok yüksek bir borçluluk oranı ile karşı karşıyayız. FED'in faiz indirerek piyasalara ucuz fon sağlaması veya kamunun hanehalkının zararının bir kısmını üslenmesi gibi çözümler ev fiyatlarında düşüşün hızını azaltabilir. Ama temel sorunun ertelenmesinden başka bir işe yaramaz. Kalıcı çözüm hanehalkının harcamasını azaltıp tasarrufunu artırması ve borcunu geri ödemeye başlamasını gerektiriyor. Faiz indirimlerine ve açıklanan mali destek paketine rağmen ABD ekonomisinin uzun süreli bir durgunlukla karşı karşıya olduğuna inanıyoruz. ABD ekonomisindeki kötüleşmenin ABD doları cinsi aktiflere yansıması kaçınılmaz. ABD borsalarının düştüğü, doların değer kaybettiği, risk primlerinin arttığı uzun bir dönemden geçeceğiz. Bu sürecin dünya ekonomisi geneline ve Türkiye üzerine etkilerini ayrı bir yazıda ele alacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019