ABD, barışı savunuyor ama Ortadoğu’yu silaha boğuyor
Son iki yıl içinde, ABD'nin Ortadoğu'daki silah satışları 100 milyar dolara ulaştı. Başlıca müşteriler Mısır, Irak ve Suudi Arabistan. ABD'li silah üreticilerinin dış politikadaki rolü, her zamankinden daha fazla. Obama hükümeti ise, "silah satışlarının artmasının nedeni artan küresel talep" diyor.
Bundan bir sene önce, ABD'nin Lambert-St Louis Uluslararası Havaalanı yakınlarındaki Boeing'in F-15 üretim hattının kapanması gündeme geldi. F-15 üretiminin sona ermesi, bölgede yüzlerce insanın işsiz kalmasının yanı sıra, zaten zor durumda olan bölgesel ekonominin iyice kötüleşmesine neden olacağından yerel yöneticileri oldukça endişelendirdi. Geçtiğimiz yaz aylarında ise Boeing'in çok önemli bir anlaşmaya imza attığı yönünde söylentiler yükseldi. Yeni müşteri, 84 uçak siparişinin yanı sıra, eski jetlerinin yenilenmesi talebinde bulunan Suudi Arabistan'dı. Ekim 2010 tarihinde Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Boeing'in 60 milyar dolarlık sipariş aldığı ifade edildi. Bu sipariş şirketin son dönemde gerçekleştirdiği en büyük silah satışıydı.
Fortune dergisinde yer alan habere göre, deniz ötesi siparişlerin arması ile, F-15 ve ABD'nin diğer eski silah sistemleri yeniden sıcak günler yaşıyor. Geçtiğimiz sene ABD Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, denizaşırı müşterilere yönelik silah satışlarının 103 milyar dolara ulaşmasının planlandığı belirtildi. Bu gerçekten çok önemli bir rakam, çünkü Fortune'a bilgi veren Deutsche Bank analisti Myles Walton, 1995-2005 yılları arasında yıllık ortalama silah satışlarının 13 milyar dolar olduğunu söylüyor. Walton 2000 yılından bu yana imzalanan silah satışı anlaşmalarının üç kat artış gösterdiğine de dikkat çekiyor.
İhracat, istihdam, diplomasi
Fortune haberine göre Boeing, Raytheon ve Lockheed Martin gibi savunma devlerinin deniz ötesi müşterilere yönlenmelerinin en büyük savunucularından biri ABD Başkanı Barack Obama.
Hükümet yetkilileri silah ihracatındaki artışı artan talebe bağlıyorlar. Yetkililere göre, uluslararası silah satışlarının güçlü olması, ABD'nin ihracat rakamlarının artması açısından önem taşıyor. Sektör aynı zamanda 200 binin üzerinde insana istihdam sağlıyor. Yetkililere göre silah satışlarının olumlu etkilediği bir diğer konu da diplomasi. ABD, ittifaklarını silahlandırarak, Ortadoğu, Kore gibi sıcak alanlardaki denetim yükünü belli bir ölçüde dağıtmış oluyor. Hükümet yetkilileri "güçlü diplomasi" derken, ABD'nin silah ihracatına endişeli bakanlar da yok değil. Bunun başlıca nedeni Ortadoğu'da izlenen rejim değişiklikleri sonucunda, gücün el değiştirmesi. Dostların düşman olduğu bir ortamda, silahların yaratacağı tehlike de oldukça büyük olacaktır.
ABD silah sektörü yabancı piyasalara yöneliyor
Silahsızlanma komisyonları, Obama ABD Başkanı seçildiğinde, silah ihracatının azalacağı yönünde tahminlerde bulunmuşlardı. Oysa beklenenin tersi oldu. ABD hükümeti 2001 yılından bu yana savunma bütçesini iki kat artırarak 700 milyar dolara yükseltti. Bu oran, dünya genelindeki tüm ülkelerin savunma bütçelerinin toplamına denk geliyor. Kongre 2011 savunma bütçesini ise 725 milyar dolar olarak açıkladı. Fakat sektör uzmanları, ABD'nin sürdürdüğü iki savaşın sona ermesi ve büyüyen bütçe açığı karşısında, savunma bütçesinin bundan sonra artmasının mümkün olmadığı görüşündeler.
Dolayısıyla, bugüne kadar "savunma pastasının sosu" konumunda olan yurtdışı silah satışları, bugün ABD savunma sanayinin büyüme stratejisi olarak değerlendiriliyor. Diğer ABD'li şirketler gibi, savunma sektöründe faaliyet gösteren şirketler de, yurtdışı satışlarına odaklanmaya başlıyorlar. Honeywell, uluslararası satış bölümünü kuran şirketlerin başında geliyor. Gelirinin yüzde 12'sini ABD dışı pazarlardan elde eden Lockheed, 2012 yılında bu oranı yüzde 20'ye çıkarmayı hedefliyor. Boeing savunma bölümü ise uluslarası satışlarının payını yüzde 17'den, yüzde 25'e yükseltmeyi amaçlıyor.
Irak, hızla büyüyen bir silah müşterisi
ABD silahları konusunda en fazla iştahlı olan ülkeler, tabi ki bu silahları alacak paraya sahip ülkeler: Yani Ortadoğu'nun petrol zengini ülkeleri. ABD Kongresi Araştırma Servisi verilerine göre, ABD savunma sanayinin 2006-2009 yılları arasında yabancı piyasalarda gerçekleştirdiği satışların yüzde 50'si Ortadoğu ülkelerine ait. Bu tarihler arasında Suudi Arabistan ABD'den 13 milyar dolarlık silah satın alırken, BAE 11 milyar dolarlık silah alışverişi yaptı. Irak da hızla büyüyen bir müşteri konumunda.
Silah üreticilerinin dış politikadaki rolü arttı
Fortune'da yer haberde dikkat çekilen bir diğer konu da, savunma sektöründeki küresel rekabetin her zamandan daha güçlü olduğu. ABD hükümeti, savunma sektöründe faaliyet gösteren şirketlere Ar-Ge çalışmaları için yüz milyarlarca dolar bütçe sağlamaktan çekinmiyor. Şirketler de, dış talebi karşılayabilmek için istihdam yaratarak, bu paraların yeniden ekonomiye dönmesini sağlıyor.
Sektör uzmanlarına göre, silah üreticilerinin ABD dış politikasındaki rolü çok fazla artmış durumda. ABD, Mısır ve Yemen gibi en fazla askeri destek sağladığı ülkelere, milyarlarca dolarlık silah satıyor. Ortadoğu'da yaşanan değişimler sonrasında, ABD'nin silah ihracatını gözden geçirmesi gerekebilir.
ABD eski başkanlarından Jimmy Carter'ın 1976 tarihinde dile getirdiği şu soruyu, Obama'nın kendi kendine sorması gerekebilir: "Aynı anda hem dünyanın barış şampiyonu, hem de en büyük savaş silahı satıcısı olabilir miyiz?"