AB'de kemer sıkıldıkça işler daha kötüye gidiyor

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

 

 

Geçen hafta Yunanistan'ın "Batıyoruz. İmdat" diyerek AB'den yardım istemesinin üçüncü yıldönümü "kutlandı"! Kutlama sevinç kutlaması değil, keder kutlaması idi.
Gene geçen hafta İspanya'da çalışmaya hazır 4 kişiden birinin, çalışmaya hazır 4 gençten 2'sinin işsiz olduğu açıklandı.
Kemer sıkmaya dayalı politikalar işsizliği, fakirliği önleyemiyor. Acaba borç yükünün hafiflemesine imkan veriyor mu?
Gene geçen hafta bu konuda Alman DW Radyosu Türkçe Servisi ilginç bir çalışmanın sonuçlarını duyurdu.
Bu çalışmayı yapan Uluslararası Çalışma Örgütü, AB ülkelerindeki istihdam durumunun incelendiği bir rapor yayımladı. Rapora göre, işsizliğin arttığı ülkelerde sosyal patlama riski de büyüyor. 
Raporda, Avrupa'nın özellikle krizden derinden etkilenen ülkelerde sosyal huzursuzlukların baş gösterebileceği uyarısı var.
Raporda iki önemli konuya dikkat çekiliyor: Avrupa'nın bazı bölgelerinde sosyal huzursuzluklar çıkması ihtimali atarken, Avrupa ülkeleri de giderek birbirinden kopuyor.
Eurostat'ın verdiği bilgilere göre sadece şubat ayında 33 bin kişi daha işini kaybetti. Son istatistiklere göre Euro Bölgesi'ndeki işsiz sayısı 19 milyonu aştı. 
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün verilerine göre, 26 milyon 300 bin Avrupalı işsiz. 
Bu rakam, krizin patlak verdiği 2008'deki işsizlik rakamlarından 10 milyon daha fazla. 
27 AB üyesi ülkeden 22'sinde işsizlik rakamlarının kriz öncesine göre daha yüksek olduğu, yalnızca beş ülkede işsizliğin azaldığı göze anlaşılıyor.
Bu beş talihli ülke Almanya, Avusturya, Macaristan, Lüksemburg ve Malta.
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün raporuna göre, AB genelinde işsizlik oranı şu anda yüzde 10,9 dolayında.
Kriz öncesi döneme göre yüzde 4,1 daha yüksek.
Euro Bölgesi'nde ise durum daha kötü.
İşsizlik oranı 2013 yılında rekor seviye olan yüzde 12'ye ulaştı.
Uluslararası Çalışma Örgütü uzmanları işsizlik rakamlarını incelediklerinde üç önemli grubun istihdam piyasasına girme olanağı bulamadığına dikkat çekiyor. 
1) Bu gruplardan ilki gençler. Avrupa genelinde her dört gençten birinin işsiz olduğu belirtiliyor. Yunanistan ve İspanya'da ise gençlerin yarısından fazlası işsiz.
Almanya dışındaki tüm AB üyesi ülkelerde gençler arasındaki işsizlik oranı artış kaydetti.
2) İkinci önemli grup ise uzun süreden bu yana işsiz olanlar. Uzun süreli işsizlerin sayısının iki katına çıkarak yaklaşık 11 milyona yükseldiği ifade ediliyor.
3) Bir diğer grup ise vasıfsız elemanlar. İstihdam piyasasındaki olumsuz gelişmelerin, vasıfsız elemanları ya da üniversite mezunu olmayanları daha fazla etkilediği göze çarpıyor. 
Uluslararası Çalışma Örgütü uzmanlarının hazırladıkları raporda Kıbrıs, Yunanistan, İspanya, İtalya, Portekiz, Slovenya ve Çek Cumhuriyeti'nde sosyal huzursuzluk çıkması ihtimalinin arttığına, Almanya, Finlandiya, Belçika, Slovakya ve İsveç'te ise azaldığına dikkat çekiliyor.
Uluslararası Çalışma Örgütü uzmanları toplumsal barışın sağlanması için Avrupa ülkelerinde politika değişikliğinin şart olduğunu ifade ediyor.
Örgüt, salt tasarruf politikası uygulanmasından vazgeçilmesi çağrısında bulunuyor. 
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün önerileri arasında çalışanların tüketime teşvik edilmesi için ücretlerin istikrarlı hale getirilmesi ve mümkünse yükseltilmesi, küçük ve orta ölçekli şirketler için kredi imkânlarının artırılması, gençler için istihdam olanaklarının artırılması gibi önlemler bulunuyor.
Sayın okuyucularım, ben size Avrupalıların hazırladıkları raporun özetini aktardım.
Görülüyor ki, ekonomilerde önemli olan üretim. Üretim artacak ki istihdam artsın. Fakat üretimin artması için ya ihracat yapılacak ya da iç tüketim canlanacak. İhracatı yapan ülkeler zaten sorun yaşamıyor. Diğer ülkelerde tüketim kısıldıkça,üretim geriliyor. Sorunlar büyüyor.
(Kızım sana söylüyorum,gelinim sen anla !)
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018