AB: Uber’e yol verin
Avrupa Komisyonu, üye ülkeleri, paylaşım ekonomisini (Uber, Airbnb, vb.) desteklemeleri için uyardı. Bu işin “herkese uygun” bir şekilde yürütülmesi için AB ülkeleri yasalarının uyumlu hale getirilmesini önerdi. AB Komisyonu denilince, iki büyük ekonomi Almanya ve Fransa demek oluyor. Oysa bu iki ülke de Uber ve Airbnb ile simgelenen paylaşımcılara, “karşı” bir tavır içindeler. Almanya ve Fransa’ya rağmen AB Komisyonu’nun uyarısı alışılmadık bir durum.
AB Komisyonu yetkilileri de “Belki yeterince anlatamadık” diyerek, ayrı ayrı demeçler verdiler. AB İç Pazarı’ndan sorumlu (bakan) Elzbieta Bienkowska, “Beğensek de beğenmesek de paylaşım ekonomisi bir gerçek. Gözümüzü kulağımızı kapatabiliriz ama bu işe yaramaz, inovasyonun önünü kesemez” dedi.
AB’de istihdam, ekonomik büyüme ve yatırımlardan sorumlu Komisyon Başkan Yardımcısı Jyrki Katainen: “Bu ekonomi 2015’te 25 milyar euro değer üretti. Avrupa’nın bir sonraki 1 milyar üstü değer yaratacak start-up’ını bu ekonomi yaratabilir. Avrupa, zamana uymalı, yeni iş modellerine açık olmalı. Yeni bir tür korumacılık tehlikesi var: Ama ülkeler arasında değil, eski iş modeli ile yenilikçi iş modeli arasında.”
AB Komisyonu bunları diyorsa da, özellikle Alman ve Fransız kamuoyu henüz aynı fikirde değil. Fransa’da taksiciler, Uber’i açık bir tehdit olarak görmeye devam ediyor. Uber, korsan taksi işlettiği iddiasıyla mahkemelik oldu. 900 bin dolar ceza aldı.
Paris ve Barcelona belediye başkanları, Airbnb “yüzünden” konutların ikamet amaçlı değil, turistlere tatil yatakhanesi olarak kullanılmasına karşılar. Paris Belediyesi, bu işten vergi almaya karar verdi: Airbnb, Paris’te kiraladığı konutlar için Ekim-Aralık 2015 döneminde 1.3 milyon dolar vergi ödedi. Turist, her gece için 0.83 cent ödüyor. Berlin’de konutların tatilcilere kiralanması 1 Mayıs’tan itibaren yasaklandı. Sadece konutların “odaları” kiralanabiliyor. Bunun nedeni, “herkesin” evini Airbnb ile turistlere kiralamak istemesi, bu yüzden konut fiyatlarının artması. Berlin’de evini tatilciye kiralamak isteyen, lisans almak zorunda. Airbnb’ye ilan vererek bu işi kolayca halletmeye kapı kapandı.
Sadece Uber yok bu paylaşım ekonomisi menüsünde. Başka şirketler de var: BlaBlaCar, Didi Kuaidi, Lyft, Yandex.Taxi, Taxi.eu gibi. Airbnb de 24 milyar dolar piyasa değeriyle birinci, ama başkaları da var: Couchsurfing, onefinestay, 9flats gibi. Ama hepsi, dijital devrim sayesinde ortaya çıkan, daha önce örneği olmayan uygulamalar. Öyle ki, bilgi temelli bu ürünlerin üretim maliyeti sıfır. Hep söylenen şey: Uber’in otomobili yok ama otomobil filosu var (70 ülkede 400 şehirde). Airbnb’nin otel odası yok ama yüzbin odası var. Ofis paylaşımı (We Are Pop Up), yemek paylaşımı (EatWith, Meal Sharing, Traveling Spoon), kılık kıyafet paylaşımı (Yerdle), hatta güneş enerjisi paylaşımı (Yeloha) sağlayan şirketler de var bu alanda. Sıfır marjinal maliyet dünyasının daha da yenilikçi iş modelleri acaba daha neleri paylaşabilir?
ABD Ticaret Bakanlığı, geçen haziranda bu konuda yayınladığı raporda bu yeni sektörü “dijital eşleştirme şirketleri” olarak tanımladı. Türkçe söylersek: Dijital çöpçatanlık. Ama henüz bu işin ekonomik ve sosyal boyutu gri bir alan.
Ya Türkiye? ING Bank araştırmasına göre, 15 ülke arasında %50’lik oranla paylaşım ekonomisi hakkında bilgisi olanların en fazla olduğu ülkeyiz. Ayrıca, %9’luk oranla paylaşım ekonomisine aktif katılımın en yüksek oranda gerçekleştiği ülke. Aynı zamanda 2016’da % 47’lik oranla paylaşım ekonomisine katılımın en fazla artması beklenen ülke. Ama örneğin acaba taksilerimiz, piyasayı Uber’le paylaşmaya ne kadar daha karşı duracak?