AB ile 18 Mart toplantısı önemli

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Başbakan Sayın Davutoğlu’nun Bürüksel temasları çok önemli. Bu temaslarda Türkiye’nin taleplerinin genelde kabul gördüğü şeklinde değerlemeler yapılıyor. 17-18 Mart’ta yapılacak toplantıda AB tarafının neleri kabul ettiği anlaşılacak. 

Başbakan Sayın Davutoğlu’nun dönüşü sonundaki açıklamaları; 

• Haziran ayında AB ülkelerine vizesiz seyahatin başlayacağı, 

• AB’nin 3+3 milyar euro tutarında sığınmacılar için destek sağlayacağı, 

• Geri kabul anlaşmasının iki taraflı işlemesi sonucu, Türkiye’nin kabul ettiği kadar sığınmacıya karşılık aynı sayıda sığınmacıyı AB ülkelerine yollayacağı, 

• Müzakere başlıklarının tamamının açılacağı, Rum vetosunun kalkacağı, 

• Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye lehine değiştirileceği, 
Türkiye’nin AB’ye katılım yolunun açılacağı konularında iyimser bekleyişlere yol açtı. 

Başbakan Sayın Davutoğlu, “AB ile Kayserili pazarlığı yaptık” diyerek, Ahmet Beki’ye gelişmeleri şöyle değerlendiriyor: 

“Biz dedik ki, Ege’de yakalanan mülteciyi Suriyeli değilse ülkesine göndeririz. Suriyelileri de kampa koyarız. Bunun karşılığı bizim aldığımız her Suriyeli için bir başka Suriyeliyi mülteci olarak Avrupa’ya alırsınız. 

Onu AB yapacak. Aralarında zaten bir kota dağılımı var. Böylece, ‘Ege üzerinden ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya gidebiliriz’ ümidini kırmış oluyoruz. Giden herkesi geri alıyoruz. Ayda 10 bin kişi geri aldık. Bunun 5 bini Suriyeli değil, beş bini geri göndereceğiz ülkelerine. Geri kalan 5 bini kampa alacağız. 5 bin mülteciyi de AB mülteci olarak alacak. Türkiye’deki mülteci sayısında artış olmayacak. 

Madem geri kabul ederken hazirandan önce başlatıyoruz, zaten yapmak zorundayız... O vakit, vize serbestisini hazirana alalım. Ekimde olacaktı, geri kabulü şimdi başlatacağız, 1 Haziran’a çekelim. Açıkçası Merkel orada liderlik gösterdi. 

Ayrıca beş fasıl var; 15, 23, 24, 26, 31’inci fasıllar açılsın. Bu da tabii önemli. Hollanda dönem başkanlığı boyunca bu beş faslın açılmasını bekledik. Rumlar direniyor ama 23, 24’ü kesin açarız, diğerlerinden kaçmak istiyorlar... Tabii bunların hepsi 18 Mart’ta AB Konseyi’nde görüşülüp nihai karara bağlanacak orada da görmemiz lazım.” 

Bunlar Başbakan Sayın Davutoğlu’nun değerlemeleri. 

AB ile müzakerelerde göçmen sorunu ağırlık taşıyor ama, müzakere gündemine giren; (1) Katılım müzakerelerinde tıkanıklığın giderilerek, başlıkların açılması, (2) Gümrük Birliği Anlaşması’nın Türkiye lehine düzeltilmesi, (3) Vize muafiyeti konuları Türk kamuoyunda en fazla ilgi gören gelişmeler. 

Bunlar içinde de çok kimsenin ilgilendiği vize muafiyeti. Vize muafiyetinin 1 Haziran’da başlayacağı kesinleşmiş bir gelişme olarak kabul edilir oldu. 

Türkiye’ye vize muafiyeti tanınması önemli ama bu muafiyet konusunun peşinden sürükleyeceği başka sorunlar da var. Cüneyt Başaran diyor ki, AB’nin olası “vize serbestisi” anlaşmasının birçok şartından biri de “AB’nin vize uyguladığı ülkelere Türkiye’nin de vize uygulaması” olacak. 

Bu ülkeler ise hemen bütün Asya, Ortadoğu, Afrika ülkeleri. Bunlara AB vize uyguluyor. Bizim havalimanında yaptığımız gibi “Ücretini al, damga vur” şeklinde değil. Bizim AB ülkelerine girerken istenilen şekilde vize almaları gerekecek. Bu durumda Türkiye ile ilişkili olanlara, diğer ülkelerden geleceklere, Shengen şartlarında vize uygulaması başlayacak. İşte bunun içindir ki, ticaret, turizm ve gayrimenkul sektörleri için özellikle Ortadoğu, Türk cumhuriyetleri, Çin gibi ülkelerin vatandaşlarının vizeye tabi olmasının Türk ekonomisine getireceği yükü de unutmamak gerekir.

İyi haberlerin gerçekleşmesi için 17-18 Aralık’ta Brüksel’de yapılacak temasları, vize serbestisi için 1 Haziran’ı bekleyeceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018