9 günlük tatili hak ettik!

Anlattıklarıma karşı anlatılanlar düşündürücü.

Hem de üzücü.

 & & &

İşbirliğini anlatmıştık.

"Büyük aşklardan büyük işbirlikleri doğmayabilir ama büyük işbirliklerinden büyük aşklar doğabilir…" demiş, yaşadığımız kutuplaşma sürecinin/sorununun işbirlikleri ile çözülebileceğine dair örnekleri kaleme almıştık.

 & & &

Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ferhat Şelli anlattı:

"Yüksek lisans için Avustralya'da da bulundum.

Orada, yoğunluğunu Türklerin oluşturduğu bölgeleri gezme fırsatı da buldum.

O bölgelerde "Oflular Derneği", "Rizeliler Derneği" gibi onlarca derneğin, ayrı çatılarda kurulduğunu gördüm.

Dünyanın öbür ucunda dahi tek bilek/tek yürek olamamış, ayrışmışız…"

 & & &

Mesleksizliği de anlatmıştık.

Bazı mesleklere önem vermediğimizi de.

Meslek edinmeyi teşvik edecek, meslekliyi değerli kılacak adımların zaman geçirilmeden atılması gerekliliğini de.

& & &

Tiyatro sanatçısı Altan Erkekli anlattı.

"İsveç'te bir pastanede çay içiyoruz.

60 yaşlarında bir komi dikkatimizi çekti.

Sorduk, "Bugüne kadar garson olmayı düşünmediniz mi, ya da farklı bir meslek?"

Cevapladı, "Ben komiyim ve saygın bir mesleğe sahibim. Mesleğimi seviyorum, hakkını da veriyorum, daha iyisini yapmak için de çaba gösteriyorum. İyi de kazanıyorum…"

   & & &

Berlin'i anlatmıştık.

Devlet destekleri nedeniyle insanların çalışmak istemediğini, sadece tüketmeye odaklandığını, bu nedenle işsiz sayısının her geçen gün arttığını ve Alman ekonomisini zor günlerin beklediğini…

& & &

Düne kadar Yozgat'ta ki 250 dönüm arazisinde ektiği şeker pancarı, buğday ve arpa ile yaklaşık 40 kişinin geçimini sağlayan çiftçi büyüğümüz anlattı:

" 'Ekme' diyor devlet, 'Ekme! Üretmediğinin parasını ben vereceğim.' diyor.

Veriyor da.

Arazinin tamamına ekmiyoruz onun için. Kotaya göre ekiyoruz. 5-10 baş hayvanımız kaldı onların yemine yetecek kadar ekiyoruz.

İşçi de çalıştırmıyoruz. Biz de çalışmıyoruz. Benim gibi yüzlercesi de. Devlet öyle istiyor."

 & & &

Sevindirici bir hikâyeyle noktalayalım.

Hollandalının atık ve çöpleri enerjiye dönüştürdüğünü anlatmıştık.

Roterdam Belediyesi'nin çöpleri enerjiye dönüştürerek hem yüzlerce kişiye istihdam hem de kente ucuz enerji sağladığını yazmıştık.

Belediyenin yine bu yolla kârlı bir belediye haline geldiğini vurgulamış, yazıyı "Biz neden yapamıyoruz?" sorusuyla bağlamıştık. 

& & &

Gazetemizin Antalya Temsilcisi Seda Tuzlu anlattı:

"Sezer Grup'un patronu Yılmaz Sezer, 1994 yılında, Manavgat'taki otellerine taze süt, et, sebze ve narenciye tedarik etmek için Rani Çiftliği'ni kurmuş.

Şimdi, 2 milyon Euro'luk yatırımla çiftliğin yanına kuracağı tesiste, çiftliğin atıklarını enerjiye dönüştürecek.

Bu yatırımla hem çiftliğin hem de Manavgat'taki 3 otelin elektrik ihtiyacını karşılayacak.

Sonraki plan ise, bölgede ne kadar tehlikeli atık madde varsa hepsini toplayıp elektriğe dönüştürmek."

 & & &

Çözüm: İstemek, kabuğunu kırmak, adım atmak ve beynini/bedenini çalıştırmakta gizli. 9 günlük bayram tatilleri gibi aralarda çözümü bulmak zor.