800 yıl öncesine seyahat

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Sevgili Demir Gökgöl hayattayken başlayan Hamburg’daki gelenekselleşmiş 24 Aralık aile yemeklerini onun yadigârı can dostum Abi ile sürdürüyoruz. Almanya yolculuklarımı da mutlaka o tarihe denk getirmeye çalışıyorum. Bu kez de öyle oldu. 24 Aralık akşamı ikimizin de yarı babası diyebileceğimiz, Abi’yi bana tanıştıran dostum Demir için buluştuk. Weinacht nedeniyle Hamburg sokakları ıssızdı. Abi’nin nehir kenarındaki evinin ışıkları ise sabaha kadar yandı, konuşacak o kadar çok şey vardı ki… 

Ertesi gün, yine gelenekselleşmiş yolculuklarımızdan birini gerçekleştirmek için Lauenburg’a, 800 küsur yıl öncesine doğru yola çıktık. Lauenburg, Elbe kıyısında Almanya'nın kuzeyindeki Schleswig- Holstein eyâletinde, Herzogtum iline bağlı minik bir kent. Kuruluşu taa 1182 yılına kadar gidiyor. Halen yaşanan evlerin çoğu 17. yüzyılın başlarında inşa edilmiş. Kapılarına kimlerin yaşadığı, ne amaçla kullanıldıklarına dair tarihçelerinin yazılı olduğu birer plaket çakılmış. Anlaşılıyor ki geçmiş sahipleri denizcilermiş; bugün sanatçılara ve turistlere hitap ediyorlar. Binalar, otellere, restoranlara, galerilere dönüştürülmüş. 

Bu pitoresk yarı ahşap evlerin yanyana dizildiği, 800 yıl öncesinde yürüyormuşsunuz hissini uyandıran Elbstrasse’yi yine bir uçtan diğer uca katederken karşımıza Christian Kleinfeld çıktı. Renkli nokta metodu diye bir teknik geliştirmiş, hattâ patentini almış; kendisini Yeni Empresyonist olarak adlandırılıyor. O harika binalardan birisinin altında atelyesi ve galerisi var. Kendisiyle dalga geçmeyi seven bu ressamla tekniği üzerine uzun uzun konuşarak atelyesinde epeyce soluklanacağız… 

Kentteki tarihi yerlerden birisi, yapanın ismini taşıyan Palmschleuse… 1398 yılında Lübeck Lüneburg hattı kanallarındaki tuz sevkiyatında yeterli su seviyesini sağlamak için inşa edilmiş Avrupa’nın en eski odacık kilidi. 17. yüzyılda yenilenen kilit, halen kullanılabilir durumda… 

Ve Kaiser Wilhelm. Dünyadaki hâlâ çalışabilen kömür yakıtlı yandan çarklı birkaç gemiden birisi. Büyük ölçüde orijinal özellikleri korunmuş. Mayıs’tan itibaren demir alıyor, Eylül’e kadar da seferde… Nehir üzerinde onunla yolculuk ayrı bir keyif. Sanıyorum, bu yıl (2016) sonunda emekliye ayrılacakmış… 

Gemi, Rufer’in önünden hareket ediyor. Rufer kim mi? Yapılış tarihi benim doğum yılıma denk gelen, boyu da neredeyse benim kadar olan bugün yeşile dönmüş bronz bir insan heykeli, kentin simgesi. Limanda gemileri o uğurluyor, o karşılıyor. Kaiser Wilhelm’e de hemen onun önünden bineceksiniz. Rufer, sol elini gözlerine siper etmiş, gelen gidenleri araştırıyor; pantolon cebindeki sağ elinin başparmağı ise dışarda. Şans getirdiğine inanıldığından herkes ona dokunuyor, bu nedenle de cilalanmış gibi; parmak, taa uzaklardan bile pırıl pırıl parlıyor. 

Söyledim ya Lauenburg, 12 bin kişinin yaşadığı, 9,54 kilometrekare yüzölçümü olan küçücük bir kent, 800 yıl öncesi aynen korunmuş; ama müzeleri, festivalleri, şenlikleri, pazarları ile de günümüz hayatına tutunmayı başarmış. 

Ben, Elbe kenarındaki bu kadim kentin sokaklarını ne zaman arşınlasam hayallere dalıyor, binlerce kilometre uzaktaki ülkemi; oradaki sayıları 30 bine yaklaşan ören yerini, tarihi kenti düşünüyor, harika turizm potansiyelimiz için bir şeyler yapabilme coşkusuyla doluyorum… 

Bugün yeni yılın ilk günü. Ümit ediyorum ki 2016 hepimiz için çok daha güzel geçecek, her şey çok daha güzel olacak. O güzelliklerde karınca kararınca katkımız olabilirse ne mutlu bizlere… 

Mutlu yıllar, güzel seneler…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar