8 Mart "Ekmek ve gül"

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

 
8 Mart kadınlar günü 156 yıl önce New York'ta daha iyi çalışma hakkı arayışı sırasında yanan fabrikada 126'sının yanarak can verdiği emekçi kadınların mücadele günüdür. Ve o günden bu yana "Erkek egemen çalışma ortamını" değiştirip "eşit haklı çalışma ortamına" çevirme mücadelesi olarak sürer. 1908 yılında simgesi "Ekmek ve gül" olan mücadelede emekçi kadınlar bütün dünyada eksiklikleri ortadan kaldırmaya çalışırlar. 
Bugün 8 Mart Dünya kadınlar günü. Tarihine eğildiğimizde önce 156 öncesinin New-York'una gitmemiz gerekiyor. 1857 yılının 8 Mart'ında, orada gördüğümüz tekstil işçisi kadınların eşit ücret, 12 saat olan çalışma süresinin düşürülmesi ve doğum izni gibi taleplerle grev yaptıklarını, fabrikada kilitlenen kadınlardan 126'sının çıkan yangında yanarak can verdiklerine tanık olacağız. 
Ondan 51 yıl sonra, bu olay yeniden hatırlanırken, bu kez 8 Mart'ın sloganı "Ekmek ve gül"dür. 1910'da Kopenhag'taki Kadın Sosyalist Enternasyonalinde Clara Zetkin'in, 8 Mart'ın her yıl kadınların mücadele ve dayanışma günü olarak Emekçi Kadınlar günü adıyla kutlanması önerisi gündeme getirir  ve bu önerisi kabul edilir.
Daha yakına geldiğimizde 1975 yılı Dünya Kadın Yılı olarak kutlanır. 1977 yılında ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda 8 Mart Kadın Hakları ve Uluslararası Barış günü olarak her yıl kutlanması kararı çıkar.
Bu tarihçeden sonra Bedri Rahmi Elüboğlu'nun "Güzelle faydalı" şiirinden bir bölümü okuyarak kadının üreticiliğinin öneminin altını çizelim: "Ben arıya arı demem/ arının balı olmalı./Ben güzele güzel demem/ güzel faydalı olmalı./Kadın mı? /Hamur yoğurmalı, çocuk doğurmalı./ Ağaç mı meyve vermeli/Çiçek mi kokmalı."
Bedri Rahmi'nin üreteci olduğunda güzel olacağını söylediği bizim kadınlarımız henüz üretime, istihdama işe katılmada çok gerilerde. OECD ülkelerinde kadınların işgücüne katılım ortalamaları yüzde 60'larda iken 2012 verilerine göre ülkemizde bu oran son yıllarda ayrıcalıklı desteklere rağmen sadece yüzde 30.2' seviyesine yeni çıkmış durumda. Ve bunların büyük çoğunluğu asgari ücretli elemanlar. Ve ne iş yerlerimizde kreş sorunu çözülmüş durumda, ne eşit işe eşit ücretten söz edebiliyoruz, ne de çalışma ortamındaki tacizlere, horlanmalara son verebiliyoruz.
Onun için sadece 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününde değil, yılın 365 gününde ülkemizde erkekler kadar  hatta çok az fazla nüfusa sahip olan kadınlarımızın her alanda haklarını geliştirme çalışmaları yapıp, yeni  ve geliştirici adımlar atarak kadın-erkek eşitliğini "sözden öze" çıkarmalıyız. "Ekmek ve Gül"ün birlikteliğinin güzelliğine ancak o zaman ulaşabiliriz…
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar