8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Birkaç gün önce, Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi tarafından her yıl gerçekleştirilen “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nın 2019 sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre 2019 yılında kadının en büyük sorunu, şiddet. İkinci sırada işsizlik, üçüncü sırada ise eğitimsizlik geliyor.

Sonuçlar, Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mary Lou O’Neil ve Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu’nun sunumlarıyla gerçekleştirilen bir basın toplantısıyla paylaşıldı. Araştırma, Ocak- Şubat aylarında İstanbul başta olmak üzere toplam 23 ilde, kadın ve erkek 18 yaş üzeri bin 205 kişi ile gerçekleştirilmiş.

Bir başka veri de Türkiye İstatistik Kurumu’ndan. 2018 yılı verilerine göre, Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 32.5 olurken, şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı yüzde 16.7 olarak gerçekleşmiş. Kadın öğretim elemanlarının oranı yüzde 44. Kadın milletvekili oranı ise dünya ortalaması olan yüzde 24.1’in altında yüzde 17.48.
Rakamlar, son derece açık ve net… Her günün 8 Mart olduğu bir dünya dileğiyle Kadınlar Günü’nün tarihçesinden de kısaca söz etmek istiyorum:

8 Mart 1857 tarihinde New York’ta 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları isteğiyle bir tekstil fabrikasında greve başlar. Polis, grevi sonlandırmak için işçilere saldırıp onları fabrikaya kilitler. Arbede sırasında çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can verir. Ölenlerin cenaze törenine 10 bin kişi katılır.

Yıllar geçer, Kopenhag’da yapılan 2. Enternasyonal’e bağlı kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart’taki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına bu tarihin "Internationaler Frauentag" (Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirir. Bu öneri, oybirliğiyle kabul edilir. Ülkemizde ise ilk Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün tarihi 8 Mart 1921’dir.

Osmanlı Devleti esir ticaretini, İngiltere’nin baskısıyla 28 Aralık 1846′da yasaklar. O tarihe kadar satışlar, Bizans’tan kalma iki esir pazar yerinde yapılır: Cariyelerin satıldığı Atik Bedesten (Cevahir Bedesteni) ile köle pazarı olan Yeni Bedesten (Sandal Bedesteni). Ayrıca Çemberlitaş’ın arkasında kervansarayı andıran ünlü Esir Hanı’nda (1932′de yıkılmıştır), İstanbul’un birçok semtinde ve Üsküdar’da da esir pazarları kurulur.

Cumhuriyet’le birlikte Medenî Kanun’da değişiklikler yapılır, bunların yanı sıra kadınlara siyasal yaşamda da haklar verilir. 1930’da belediye, 1934’de milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına sahip olurlar. 1935 seçimlerinde 383 erkek, 18 kadın milletvekili seçilir. Bu yüzde 4,8 lik rakam, Cumhuriyet tarihinde kadınların meclise en yüksek orandaki katılım oranı olma özelliğini uzun yıllar korur; o tarihte Avrupa’daki ikinci en yüksek kadın milletvekili oranına sahip ülkedir Türkiye…

Yeniden günümüze dönecek olursak, 25 Kasım tarihinden de söz etmek istiyorum. 25 Kasım, tüm dünyada Kadına Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlanıyor. Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre, dünyadaki 3 kadından biri, yaşamları boyunca en az bir kez fiziksel ya da cinsel saldırıyla karşı karşıya kalıyor. Örgütün “Çok Ülkeli Aile İçi Şiddet” başlıklı araştırması, şiddetin Afrika, Doğu Akdeniz ve Güney Doğu Asya bölgelerinde daha fazla yaygınlık kazandığını ortaya koyuyor. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi azaldıkça, bu saldırılarla ilgili şikâyetlerin adli makamlara yansıtılması azalıyor. Türkiye’deki kadınların yüzde 92’sinin uğradığı şiddeti resmi kurumlara bildirmediği söyleniyor.

Rakamlar, gerçekten ürkütücü… Kadınlar, erkekler, çocuklar, hayvanlar hiç kimsenin şiddet yaşamak zorunda bırakılmadığı bir dünya umuduyla 8 Mart Kadınlar Günü kutlu olsun…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar