7101 Sayılı Yasa'yla konkordato uygulamasına getirilen değişiklikler

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Av. Muhip Şeyda IŞIKTAÇ

İcra ve İflas Kanunu'nun 285-309. maddeleri arasında düzenlenmiş olan konkordato, 28.02.2018 tarihinde TBMM’de kabul edilip 15.03.2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile yeni bir yapıya dönüştürülmüştür. Değişiklik ile, bünyesinde pek çok sorunu barındıran iflasın ertelenmesi yürürlükten kaldırılmıştır. Konkordato kurumuna getirilen değişiklikler incelenmeye çalışılmıştır.

Yasanın gerekçesinde; … iflasın ertelenmesi kurumu, ihdas amacının gerçekleştirilmesi konusunda isteneni verememiştir. İflasın ertelenmesi kurumunda alacaklıların herhangi bir şekilde söz sahibi olamaması, sürecin borçlu ve mahkeme arasında yürütülmesi ve yaşanan yargılama sorunları birlikte değerlendirildiğinde bu kurumun tamamıyla yürürlükten kaldırılması ve yerine alacaklılar ile borçlunun bir müzakere sonrasında anlaşmaları ve bu anlaşmanın mahkemece tasdiki esasına dayanan konkordato kurumunun daha etkin ve aktif bir şekilde kullanılması ticari ve sosyal hayat bakımından bir ihtiyaç olarak görülmüştür” denilmektedir. Yeni yasayla, iflasın ertelenmesi kurumu tümüyle ortadan kaldırılarak, yerine, konkordato sisteminin daha kolay işleyebilecek bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır.

Konkordato kapsamında, borçlu ve alacaklılar arasında anlaşma sağlanabilmesi halinde, alacaklıların belirli bir çoğunluğunun kabul edeceği plan dahilinde, borçların ödenmesi sağlanabilecektir. Bütün bu sürecin, mahkeme kararları ile oluşturulacak bir güven ortamında yürütülmesi İcra ve İflas Kanunu'nda (İİK) düzenlenmiştir. Konkordato ile borçluya borçlarını ödemek üzere belirli bir vade tanınabilir. Bu tür konkordatoya “vade konkordatosu” denilmektedir. Bazen borçluya vade tanıyan bu gibi konkordatolarda, borçların vadesinde tam olarak ödeneceği, fakat konkordato tarihinden itibaren faiz ödenmeyeceği de kararlaştırılabilir.

Bazen de alacaklılar hem alacağının belirli bir kısmından feragat ederler ve hem de borcun ödenmesi belirli bir vadeye bağlanabilir. Bu yöntemlere göre; “yüzde (tenzilat) konkordatosu”, “vade konkordatosu”, “adi konkordato”, “malvarlığının terki suretiyle konkordato”, “iflas dışı konkordato”, “iflas içi konkordato” gibi ayrımlara tabi tutulmaktadır. Konkordatoya ilişkin yapılan bu tür ayırımlar, genel olarak öğretide kabul edilen konkordato türleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yeni yasa ile getirilen en önemli değişiklik, tacir olmayanların konkordato talep edebilmesinin kabul edilmiş olmasıdır.

İkinci önemli değişiklik ise, icra mahkemesi yerine asliye ticaret mahkemesinin görevlendirilmiş olmasıdır. Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, her türlü konkordato işleminde asliye ticaret mahkemeleri görevli olacaktır.

Diğer bir yenilik; konkordato sisteminde daha önce yer almayan geçici mühlettir. Yeni düzenleme uyarınca, konkordato talebi üzerine mahkeme, geçici mühlet kararı verip, gerekli gördüğü tedbirlerin alınmasına karar verebilecektir.

Bir diğer değişiklik; mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları olarak karşımıza çıkmaktadır. Sözleşmelerde borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hale getireceğine ilişkin hükümler mühlet kararı içinde uygulanmayacaktır. Ayrıca borçlu, taraf olduğu sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayını aldıktan sonra feshedebilecektir.
Getirilen bir diğer yenilik, alacaklılar kuruludur. Daha önce konkordato uygulamasında yer almayan alacaklılar kurulu, konkordato sürecinin daha doğru ilerlemesini sağlamaya çalışacak bir yapı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yeni yasa ile konkordato projesinin tasdiki için farklı bir alacaklı ve alacak oranı getirilmiştir. Buna göre projenin tasdiki için; kaydedilmiş olan alacaklıların (adet olarak 1/2) ve alacakların yarısı (tutar olarak 1/2) veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte biri (adet olarak 1/4) ve alacakların üçte ikisini (tutar olarak 2/3) aşan bir çoğunluk tarafından kabul edilmiş olması gerekmektedir.

Konkordato sürecinin belirli bir süre içinde sonuçlandırılması şartı getirilmiştir. Buna göre, bir borçlu hakkında konkordato talep edilmesi durumunda: 5 ay (3 ay + 2 ay ilave) geçici mühlet, 1.5 yıl (1 yıl + 6 ay ilave) kesin mühlet ve konkordato tasdiki için ilave altı (6) ay olmak üzere toplam 2 yıl 5 aylık süre içinde konkordatonun sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yeni yasa ile getirilen konkordato sisteminin zaman içinde doktrin ve uygulamayla birlikte şekillenerek, uyum sağlayacağını düşünüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar