7 milyon yatırımcıyı korumak şart!
Dijitalleşmenin hızlanması, merkez bankalarının destekleyici politikaları, düşük faiz ortamı, tasarruf eğilimindeki artış, getiri arayışı ve yatırımcı tercihlerinde yaşanan değişimle pandemi dönemi, sermaye piyasaları açısından bir dönüm noktası oldu.
Özellikle ülkemiz sermaye piyasaları açısından gerek arz gerekse talep tarafında tarihi rekorların kırıldığı yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Uzun yıllar 1 milyon seviyesinde olan yerli bireysel pay senedi bakiyeli yatırımcı sayısı, 8,5 milyonu aşarak rekor bir seviyeye ulaştı.
2024 yılında ise faizlerdeki artışın da etkisiyle yatırımcılar fonlara yöneldi. Hisse yatırımcı sayısı 6,9 milyon seviyesine gerilerken, yatırım fonu yatırımcısı 5,2 milyonla en yüksek seviyesine ulaştı. Portföy yönetim şirketlerimizce yönetilen toplam portföy büyüklüğü ise 2023 yılı sonuna kıyasla 2 mislini aşarak 2024 sonunda 7 trilyon liraya yaklaştı.
Sermaye piyasalarında 2024 yılı ve 2025 yılı beklentilerini konuştuğumuz TSPB Yönetim Kurulu Başkanı Pamir Karagöz, “Önemli olan mevcut 7 milyon yatırımcıyı korumak, sermaye piyasalarında kalmasını sağlamak” diyor ve ekliyor: “Bunun için aracı kurumlara büyük görev düşüyor. Bu anlamda finansal kuruluşlarımızın, sosyal medya başta olmak üzere, yatırımcıların doğru bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için çalışmalarına devam etmeleri önemli.
Bireysel yatırımcıların mağduriyetler yaşamamaları için aracı kurumların yatırımcıları dolandırıcılık faaliyetlerine karşı bilgilendirici yazılar, videolar, podcast’ler hazırlayıp internet sitelerinde paylaşmaları, ek olarak finansal okuryazarlık eğitimleri sunmaları bireysel yatırımcılar için bu konuda çok faydalı olacağına inanıyoruz. Sektör olarak eğitim odaklı dijital içerikler, interaktif eğitim modülleri ve düzenli bilgilendirmelerle yatırım süreçlerini daha güvenli hale getirebiliriz.”
2025 yılı daha olumlu bir dönem olacak
2024 yılında 34 halka arz gerçekleşti ve 15 Ocak itibarıyla 34 halka arzın 17’si yatırımcısına halka arzdan bu yana pozitif getiri sağladı. Bu verileri değerlendiren Karagöz, bir uyarıda bulunuyor: “Hisse senedi yatırımı risk oranı yüksek bir yatırımdır. Özellikle yüksek faiz ortamlarında yatırımcıların risk iştahının düşük seviyede kalmasıyla beraber piyasa dalgalanmaları yaşanarak kayıplar da doğurabilen bir yatırım aracı.”
Fakat Başkan Karagöz, 2025 yılından da umutlu. “Ancak TCMB’nin 2024 Aralık ayında gerçekleştirdiği faiz indirimi ve 2025 yılında da faiz indirimlerine devam edileceği mesajlarını vermesi ile beraber borsada getiriler açısından daha olumlu bir dönem bekliyoruz” diyor. DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Pamir Karagöz söyleşimizde hem yatırımcılara hem de sektöre önemli mesajlar verdi.
Hisse ve fon yatırımcısı kadınlar ve gençlerle artacak
Merkez Bankası’nın 2024 Aralık ayında faiz indiriminin ardından enflasyon oranının beklentilerin altında gerçekleşmesi ile önümüzdeki döneme dair Türkiye’nin makroekonomik görünümündeki iyileşme sürecinin başladığını gösteriyor. Merkez Bankası, 2025 yılında faiz indirimlerine devam edeceği sinyalini güçlü bir şekilde vermeye devam ediyor.
Tarihsel anlamda baktığımızda, faiz indirimi dönemlerinde pay senedi piyasalarının pozitif yönde performans sergilediğini görüyoruz. Bu deneyimin ışığında 2025 yılı için piyasada pozitif bir gelişme yaşanmasını bekliyoruz. Piyasalarda yaşanacak bu iyileşmeye paralel gerek pay senedi gerekse yatırım fonları yatırımcı sayılarının hızlı artış göstereceğini değerlendiriyoruz. Son yıllarda olduğu gibi yeni yatırımcıların içerisinde gençlerin ve kadınların payının artmasını bekliyoruz.
Halka arzlar güçlü bir şekilde devam edecek
Pandemi sonrasında artan yatırımcı ilgisine paralel şirketlerimizin de sermaye piyasalarına olan ilgisi rekor seviyede arttı. 2021-2024 döneminde 180 şirketin halka arzı gerçekleşti. 8.7 milyar dolar büyüklüğünde olan bu halka arzlara 200 milyon bireysel katılım oldu. 2023 yılının ikinci yarısından itibaren değişen ekonomik politikalarla politika faizi yüzde 8,5’ten Mart 2024’te yüzde 50’ye çıktı. Bu duruma paralel olarak halka arzlara katılan yerli bireysel yatırımcı sayıları da yıl içinde 3.5 milyonu görmüşken, 2024 Haziran ayından itibaren ortalama 500 bine geriledi.
Halka arzlara katılan bireysel yatırımcıların düşmesi ve yatırımcıların risk iştahının düşük olması yeni halka arzların 2023 yılına kıyasla yavaşlamasına sebep oldu. Buna rağmen 2024 yılında 34 şirket, halka arzı ile sermeye piyasalarından toplam 59,5 milyar TL kaynak sağladı. Faiz indirimlerinin devam etmesinin Borsa İstanbul’da olumlu yansımasının olacağına ve bu paralelde halka arzların da önceki yıllardaki gibi devam edeceğine inanıyoruz. Halka arz için SPK’ya başvuru yapan birçok şirket bulunuyor. Bu da halka arzların 2025 yılında güçlü bir şekilde devam edeceğini ortaya koyuyor.
Kredili işlem hacimlerinde risk yok
Açıklanan son verilere göre Eylül 2024’te kredili işlem hacmi 60 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, yıllık bazda bakıldığında yüzde 19’luk bir büyüme görülüyor. Ancak bu incelemeyi nominal rakamlar üzerinden yapmak doğru olmaz. Yüksek enflasyon ortamında karşılaştırma yaparken geçmiş dönem rakamlarımıza enflasyon düzeltmesi uygulamamız doğru olur ki bu durumda kredi hacmi reel olarak yıllık bazda yüzde 20 küçülmüş oluyor.
Aktif olarak kredili işlem yapan yatırımcı sayısına baktığımızda yıllık bazda yüzde 3’lük bir azalış ile yatırımcı sayısının Eylül 2024 sonunda 44 bin kişi olduğunu görüyoruz. Başka bir gösterge olarak yatırımcı başına kredi tutarını incelersek yıllık bazda nominal yüzde 22’lik bir büyüme görülürken, reel ise yüzde 18’lik daralma görülmekte.
Kredi kullanan yatırımcı sayısının kredi sözleşmeli yatırımcı sayısına oranı ise mevcut durumda yüzde 9,7 seviyesinde iken geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 10,7 seviyesindeydi. Genel olarak bu verilerden de anlaşıldığı üzere kredili işlem hacimlerinde risk oluşturabilecek bir büyüme mevcut değil, geçmiş dönemlerdeki seyrini korumaya devam ediyor. Mevcut durumda kredili işlemlerin aracı kurumlar için oluşturduğu önemli bir tehdit bulunmamakla birlikte SPK’nın uyguladığı regülasyonlar ve aracı kurumların içlerinde bulunan risk birimlerinin kredili işlemleri yakından izliyor olması oluşabilecek potansiyel tehditlerin önüne geçilebilmesi için yeterli.
Aracı kurum sayısı artacak
Mart ayında alınan SPK kararı kapsamında yeni aracı kurum kurmak için gereken asgari özsermaye şartı 300 milyon TL olarak belirlendi. Bu karar sonrası aracı kurum sayısında bir artış yaşanmadı. Bugün itibariyle sektörde 71 aracı kurumumuz yer alıyor. 6 aracı kurumumuz faaliyetlerini geçici durdurmuş durumda, hâlihazırda 65 aracı kurumumuz fiilen faaliyet gösteriyor. Yatırımcı ilgisinin yeniden artmasıyla beraber önümüzdeki dönemde aracı kurum sayısının kademeli olarak artmasını bekliyoruz.
Ekonomi ve finans dersleri müfredata dâhil edilmeli
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, SPK, Borsa İstanbul ve diğer kamu otoritelerinin yanı sıra başta üyelerimiz olmak üzere özel sektör kuruluşları ve STK’ların finansal okuryazarlığın geliştirilmesi için büyük çaba sarf ettiğini görüyoruz.
Ancak tüm çabalara rağmen ülkemizde finansal okuryazarlık seviyesi, ne yazık ki dünya ortalamasının oldukça gerisinde. Gelişmiş ülkelerde finansal okuryazarlık oranlarının yüksek olmasının en önemli nedenlerinden biri, ekonomi ve finans derslerinin ilkokul seviyesinden itibaren müfredata dâhil edilmesi. Birlik olarak bu uygulamaların ülkemizde yaygınlaştırılması ve gelişmiş ülkelerdeki uygulamaların bizim için uyarlanması konusunda paydaşlarımız ile birlikte çalışmalara devam edeceğiz.
Not artırımı ile yabancı payı artacak
Enflasyondaki düşüş ve Merkez Bankası rezervlerindeki artış ve dış ticaretteki iyileşmeler, Türkiye ekonomisindeki düzelmelerin bu yıl devam edeceğine işaret ediyor. Geçen yıl aralık ayında başlayan faiz indirimlerinin süreceğini ve bu yılsonu itibariyle TCMB politika faizinin kademeli olarak gerilemesini bekliyoruz.
Faizlerin düşmesinin daha önceki benzer dönemlerde de görüldüğü gibi Borsa İstanbul’a pozitif yönde yansıyacağını düşünüyoruz. Ekonomik konjonktürdeki düzelme sonucunda 2025 içerisinde uluslararası kredi derecelendirme kurumları tarafından not artırımlarının sürmesini bekliyor ve Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyelere ulaşmasını öngörüyoruz.
Bunun sonucu olarak piyasadaki yabancı payının yükselmesini bekliyoruz. Hisse senedi piyasasına baktığımız takdirde, 2024 yılının ilk 9 aylık döneminde BIST100 şirketlerinde ABD Doları bazında yüzde 25 reel net kâr daralması kaydedildi. 2024 yılındaki kâr daralmasının ardından 2025 yılına geldiğimizde ise daralma sürecinin sonuna gelinmesini ve net kâr büyümesi gerçekleşmesini öngörüyoruz. 2025 yılında gerçekleşecek güçlü finansal sonuçların hisse senetlerine pozitif etkisi olacağını tahmin ediyor ve kâr büyümeleri sonucu daha çok şirketin temettü dağıtma ihtimalini öngörüyoruz.
Dolandırıcılara karşı yatırımcılara uyarı
Sosyal medya platformları üzerinden çok fazla yanlış yönlendirme ve dolandırıcılık faaliyetleri her alanda mevcut olduğu gibi sermaye piyasaları tarafında da söz konusu. Son dönemde özellikle WhatsApp ve Telegram gibi iletişim uygulamaları aracılığıyla kendilerini aracı kurum veya banka üst düzey yöneticisi, araştırma görevlisi ya da stratejist olarak tanıtan birçok dolandırıcılık vakası yaşanıyor. Bu gruplarda, getiri vaadiyle insanları etkileyip resmi aracı kurum hesabı olmayan sahte hesaplara para göndermeleri isteniyor.
Bir süre sonra ise yatırımcılar, bu gruplara veya ilgili kişilere ulaşamadıklarında ve vaat edilen getiriyi elde edemediklerinde dolandırıldıklarını acı bir şekilde fark ediyorlar. Bu gibi durumların yaşanmaması için yatırımcıların güvenilir kaynaklar olarak Sermaye Piyasası Kurulu, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği ve yetkili aracı kurumları dikkate almaları ve buralarda çalışan SPK tarafından lisanslandırılmış uzman personel dışında başka kişi veya kurumlardan bilgi, tavsiye ya da danışmanlık almamaları konusunda uyarıyoruz. Yatırımcılarımız öncelikle şunu bilmeliler; sermaye piyasası orta uzun vadeli bir yatırım yeridir.