6111 son ”torba” olacaksa…
Kimilerine göre, 6111 sayılı "torba" kanun cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırmasını düzenliyor. Oysa pek doğru değil! Cumhuriyet tarihi boyunca, kamuya olan vergi v.s. borçlarını çeşitli gerekçelerle ödeyemeyen veya bilerek ödemeyenler için o kadar çok kanun çıkarıldı ki, toplasanız 6111'in 100 kapsamını aşar!
Bu nedenle, cumhuriyet tarihi, ekonomik ve mali açılardan, sürekli aflar ve yapılandırmalar tarihidir. Devlete her türden vergisini, sosyal güvenlik kuruluşuna işçinin, emekçinin sigorta primini, diğer kamusal ödeme yükümlülüklerini "bilerek", "isteyerek" ve "kasıtla" ödemeyenleri de sık sık "mutlu" eden bir tarih akışıdır, bu.
Dikkat edilirse, yaptığım ayırım nettir: Ödeme yükümlülüklerini zamanında ve gereğince yerine getirmekten bilerek, isteyerek, kasıtla kaçınanları; bunları "huy" edinenleri kast ediyorum. Yoksa, makro veya mikro krizler, zorunlu nedenler v.s. ile aksatanlardan veya ödeyemez duruma düşenlerden değil.
Başka bir yönden, cumhuriyet tarihinin ekonomik ve mali sayfaları, "dürüst yükümlülerin hakkını yiyen" ekonomik, mali af veya yapılandırmaların öyküleriyle de doludur. Kamuya olan her türlü borcunu zamanında ve gereğince yerine getiren yükümlüler bu tür öyküleri yaşadıkça veya okudukça kendilerini "aptal yerine" konulmuş hissetmekte hiç de haksız sayılmazlar.
Asıl sınav uygulamada
25 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayımlanan 6111'in iş dünyasına; özellikle de mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler kesimine sağladığı borç ödeme imkânlarının ne ölçüde etkili olacağı, uygulama aşamalarından görülecek.
Kanun kapsamına vergiler ve cezaları, gümrük vergileri, sosyal güvenlik primleri, elektrik, su, doğalgaz, idari cezalar, oda aidatları gibi geniş bir borç yelpazesi giriyor: Vergi dairelerinden, gümrük idarelerine, TEDAŞ'tan özel elektrik şirketlerine, sosyal güvenlik birimlerinden belediyeler ve il özel idarelerine kadar…
Alacaklı kamu kurum ve kuruluşları bu kadar çeşitli olunca borçlu yelpazesi de o kadar çeşitleniyor ve genişliyor. Bu durum, yapılandırma işlemlerinin başarısını belirleyici bir rol oynamaya aday. Başarının ölçüsü, alacaklı kuruluşların kanunu hızlı ve etkin uygulama becerilerine; borçlu kişi ve KOBİ'lerin borç ödeme istek ve azimlerine bağlı olacak.
KOBİ'ler 6111 eğitiminde
Yapılandırmanın "borçlu" tarafı; yani esnaf, sanatkârların mikro işletmeleri ve KOBİ kesimi 6111 ile kendilerine tanınan borç tasfiye fırsatından memnun; borç ödeme istek ve azmine de sahip görünüyor. Kanunun kapsama alanındaki borçlu işletmelere büyük fayda sağlayacağı noktasında geniş bir mutabakat gözlemleniyor.
Kanunla ilgili genel memnuniyet ve mutabakatın uygulamaya ne ölçüde yansıyacağı zamanla görülecek. Sadece birikmiş vergi ve sosyal güvenlik prim borcu toplamının 111 milyar TL tahmin edildiği bir tasfiye operasyonu söz konusu.
Bu miktar 18 ayda tümüyle tasfiye edildiği takdirde, 6111, cumhuriyet tarihinin en kapsamlı yapılandırma yasası iddiasından daha gerçekçi olarak, cumhuriyet tarihinin tam sonuç alınan ilk yasası unvanını kazanabilir. Uygulamanın bu tarafı için birkaç ay beklemek gerekecek.
Şimdi, KOBİ dünyasında "eğitim" zamanı; iş ve meslek örgütleri hareket geçmişler, kanunu "hatmetmeye" çalışıyorlar. Bu konuda alacaklı kamu kurum ve kuruluşlarına da büyük görev ve sorumluluk düşüyor.
Öncelikle, kanunu sırf kendi çıkarları açısından değil, borçluyu ödemeye özendirme açısından yorumlamalılar. Sonra, hızlı, yoğun ve etkili bir bilgilendirme düzeneğini kurup harekete geçirmeliler. Bu konuda henüz "cek, cak" aşamasındalar; 6111 "son torba" olacaksa, ellerini çabuk tutmalılar!