6 ayda 28 milyar borçlandık

İhracatçılarımızın her ay verdikleri müjdeye rağmen cari açığımız büyük. Mecburen borçlanıyoruz. Döviz getirici yatırım ve üretime yönelmeliyiz.

Biz 10 yılda IMF’e 15 milyar dolar borç ödeyerek hesap kapattığımız için sevinirken, bu yılın 6 ayında  borcumuz 28 milyar dolar arttı.

Bu artışın 25 milyar doları özel sektör borcundaki artış. Özel sektör borcundaki artışında 19 milyar doları bankaların borcundaki artış.

Neden borçlanıyoruz? Cari açığımız büyük. İhracatçılarımızın her ay verdikleri müjdeye rağmen ihracat artmıyor. İthalat önde koşuyor. Cari açığımızı borçlanarak kapatmaya mecbur kalıyoruz.

Borçlanma konusunda tek tesellimiz, dış borç toplamının milli gelire oranının düşük olması.

Ne var ki burada da olumsuz gelişme var.

2008 yılında dış borcun milli gelire oranı 37.9’a kadar gerilemişken 2011 de yüzde 39.3 oldu. 2012 yılında yüzde 42.9’a yükseldi.

2011 yılında toplam borcumuz 13 milyar dolar, özel sektör borcu 9 milyar dolar artmıştı.

2012 yılında  toplam borç 35 milyar dolar, özel sektör borcu 27 milyar dolar arttı.

Bu yılın ilk yarısında toplam borç artışı 28 milyar dolar. Bunun 25 milyar doları özel sektör borcu.

Bankalarımız da önemli ölçüde dış kredi kullanıyor. 2010 yılında  bankalarımızın döviz borcu 75 milyar dolar idi. 2017 yılında 97 milyar dolara yükseldi. Bu yılın ilk 3 ayında bankaların döviz borcu 8.8 milyar dolar, ikinci 3 ayında 10 milyar dolar arttı. Yılın ilk 6 ayında bankaların dış borçlarındaki artış 18.8 milyar dolar oldu.

Bankalarımız kamu ve özel sektör toplam döviz borcumuzun yüzde 32’sini taşır duruma geldi.

Döviz borcu döviz geliri ile ödenir. Bizim iki önemli döviz geliri kaynağımız var: İhracat ve turizm. Turizm gelirinde artış yavaş gidiyor. İhracattaki yavaşlama ise büyük bir risk.

Dış borç rakamlarını iyi değerlendirerek döviz kazandırıcı yatırım ve üretime yönlenmeye mecburuz.