5.3 milyon genç ne okuyor, ne çalışıyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Eğitimde uluslararası ölçekteki durumumuzu PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) sonuçları ortaya koyuyor. 15 yaşındaki öğrenciler kapsanarak yapılan çalışma gösteriyor ki durumumuz hiç de parlak değil. Öğrencilerimiz ne fende başarılı, ne matematikte, ne okuduklarını yeterince anlama konusunda. Bu alanlarda ilerleyebilmek bir yana giderek gerilemekteyiz üstelik.

Yani eğitim sistemimiz çocuklarımızı, gençlerimizi ileri taşıyacak düzeyde değil, bir başka ifadeyle başarısız. Bu konuda çok basit bir örnek verelim. Türk eğitim sistemi onlarca yıldır bir yabancı dil öğretme konusunda bile başarılı olamadı. Ne büyük zorlukmuş ki bu dil konusunun bir türlü üstesinden gelemedik. Kolejler ve bazı özel liseler hariç sıradan bir liseyi bitiren hiçbir gencimize bir tek yabancı dili bile öğretemiyoruz. Daha da kötüsü, hiçbir hükümet bundan dolayı bir rahatsızlık duymuyor ve özeleştiri yapma gereği hissetmiyor.

Üstelik artık geçtik yabancı dili, kendi dilimizi bile gereğince öğretemez hale geldik. PISA sonuçları, Türk çocuklarının okuduklarını bile gerektiği gibi anlayamadıklarını ortaya koyuyor.
PISA'nın değerlendirmesinin eğitim görmekte olan 15 yaş grubundaki öğrencilerin durumunu ortaya koyduğunu belirttik. Peki genel olarak genç nüfusta eğitim ve istihdam durumumuz ne, okuryazarlık durumumuz ne, bunlar da çok önemli.

5 milyon genç boşta geziyor

TÜİK'in birkaç aydır hesaplamakta olduğu, bizim de her ay değinme gereği duyduğumuz bir veri var. 15- 29 yaş grubundaki gençlerin eğitim görenleri, çalışmakta olanları, hem eğitim görenleri, hem çalışanları ve bir de hiçbir şey yapmayanları...

TÜİK verilerine göre 15-29 yaş grubundaki nüfus 17.9 milyon. Bunların yaklaşık 5 milyonu yalnızca eğitim görüyor, 5.7 milyon kadarı da yalnızca çalışıyor. Hem eğitim gören, hem aynı zamanda çalışanların sayısı ise 2.1 milyon. Geriye kalıyor 5.3 milyon kişi. Sayıyı tam vererek söyleyelim; 15-29 yaş grubunda tam 5 milyon 265 bin genç ne eğitim görüyor, ne çalışıyor.

Bu yaş grubundaki gençlerin sayısını hatırlatalım, 17.9 milyon kişi. Eğitim görmeyen ve çalışmayan 5.3 milyonun toplam nüfusa oranı yüzde 29.3 düzeyinde. Neredeyse üçte birlik bir oranla karşı karşıyayız.

Ne eğitim gören, ne de çalışanların toplam nüfusa oranı 15-19 yaş grubunda yüzde 18.2, 20-24 yaş grubunda yüzde 34.3, 25-29 yaş grubunda ise yüzde 36.2 düzeyinde bulunuyor.

Kadınlardaki oran dramatik

15-29 yaş grubunda nüfusta yüzde 29.3 olan ne eğitim gören, ne çalışanların toplama oranı, erkeklerde yüzde 16.2. Ancak bu oran kadınlarda yüzde 42.6'ya tırmanıyor.

Kadın nüfusta 20-24 yaş grubundaki oran yüzde 48.1, 25-29 yaş grubundaki oran ise yüzde 56.7 ile rekor düzeylere çıkıyor. 25-29 yaş grubunda olan her 1000 kadından 567'si ne eğitim görüyor, ne de çalışıyor. Yani her iki kadından birinden fazlası boşta.

Bu kadınlar iş bulamadıkları için mi istihdamda değiller, çalışmak istemedikleri için mi, çalışmalarına izin verilmediği için mi bilinmez ama durum gerçekten dramatik...

15-24 yaş arası 205 bin genç okuryazar değil

15 yaşındaki gençlerin PISA sonuçları ortada... Eğitimini tamamlayanların iş bulma olanakları da... Eğitim görmeyen, çalışmayan, adeta boşta gezenlerin sayısı da...

"Bunlardan daha kötü ne olabilir ki" denilebilir. O zaman, yaşı 15-24 arasında olduğu halde hala okuma yazma bilmeyenlerin sayısına bakmakta yarar var.

Dönelim yine TÜİK verilerine.

15-24 yaş grubunda 205 bin genç okuma yazma bilmiyor. Bu gençlerin 83 bini erkek, 122 bini kadın.

Okuma yazma bilmeyen 205 bin gencin 164 bini çalışmıyor da. Yani bunlarda çalışmayanların oranı tam yüzde 80 düzeyinde.

Söz konusu yaş grubundaki gençlerin 1.3 milyonu yüksek öğretim görmüş ve bunların 470 bini ne eğitimde, ne istihdamda.

Yüksek öğretim görenlerin eğitimlerini tamamlamış olmaları yüksek ihtimal ama, lisans üstü eğitime devam edilmesi de söz konusu olduğu için "ne eğitimde" tanımlaması yanlış değil. Yüksek öğretimini tamamlamış 546 bin erkeğin yüzde 26.9 oranında 147 bini, yine yüksek öğretimini bitirmiş 736 bin kadının yüzde 43.9 oranında 323 bini artık ne eğitim görüyor, ne de çalışıyor.

İşte tablo bu... Biz bu tabloyla mı yüksek teknolojili ürünler üretir ve ihracatımızda bu ürünlerin payını artırır hale geleceğiz... Bu tabloyla mı kişi başına gelirimizi Avrupa ülkeleri düzeyine çıkaracağız... Bu tabloyla mı Cumhuriyetin 100'üncü yılında 500 milyar dolarlık ihracat yapacağız...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar