5'inci yılına girerken krizin neresindeyiz?
Bugünkü manşetimizi okudunuz:
Borsalarda deprem…
Evet, piyasalar yine altüst…
Farkındasınız değil mi?
Gündem bir türlü değişmiyor…
Tedirginlik bitmiyor…
Kriz, durgunluk laflarından bir türlü kurtulamıyoruz…
Dünya kurtulamıyor…
Neden, ne oluyor?
Böyle zamanlarda bazen geriye çekilip, büyük resmi görmeye çalışmakta fayda var…
Günlük hay-huyun yarattığı gürültüden sıyrılıp, ne olup bittiğini anlamaya çalışmakta…
Neyse ki, Türkiye'de günlük hay-huyun yarattığı gürültüden sıyrılıp, ne olup bittiğini anlamaya ve anlatmaya çalışanlar var…
Bunlardan biri Ömer Faruk Çolak…
İktisat profesörü…
DÜNYA Gazetesi yazarı…
Tanıdığımdan bu yana iktisat adına hep bir şeyler yapma uğraşı içerisinde görüyorum onu.
Bu amaçla bir de dergi çıkarıyor…
Bağımsız bir yayın…
İktisat ve Toplum…
İktisat ve Toplum'un son sayısı, krizi ele alıyor…
Prof. Çolak'ın deyişiyle, "Küresel ekonominin yeniden teklemeye başladığı bu günlerde" biraz önce bahsettiğim büyük resme bakmaya çalışarak…
Krizle ilgili doğrudan konunun içine giren yazıların yanında, konunun etrafında dolaşan yazılara da yer veriliyor dergide…
Greenwich Üniversitesi'nden Mehmet Uğur'un makalesi; "Kurumsal Kalite ve Ekonomik Performans: İktisadın (Yeniden) Siyasallaşması mı?" başlığını taşıyor…
Yeditepe Üniversitesi'nden Prof. Vural Fuat Savaş "İktisat ve İdeoloji"yi sorguluyor…
İktisat ve Toplum'un editor yazısı "Hava sıcak, ekonomi daha da sıcak…" başlığını taşıyor…
Tabii, bu sıcak ortamda yanıtı aranan ilk soru:
Krizin neresindeyiz?
Dergideki incelemesinde Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Erinç Yeldan aynı soruyu başlığına taşımış…
Birazdan detaylarına gireceğim…
Ama öncelikle şunun farkında olmakta yarar var:
Şaka maka krizin 5'inci yılına giriyoruz…
Prof. Yeldan, dünyada birçok iktisatçının Fransız bankası BNA'nın 9 Ağustos 2007'deki eylemini küresel krizin başlangıç tarihi olarak kabul ettiğini hatırlatıyor…
Yani dört yıl önce bugün…
BNA, o tarihte Amerikan konut piyasasındaki sorunlara işaret ederek ABD bankalarına açmış olduğu kredileri geri çağırmıştı…
Kriz, o günlerde basit bir "finansal çalkantı" olarak görüldü…
Ancak giderek kapitalizmin son 70 yılda yaşadığı en şiddetli kriz olarak değerlendirildi…
Bugün ise sık sık da 1929 krizi ya da daha çok bilinen adıyla "Büyük Buhran" ile karşılaştırılıyor.
Prof. Yeldan'a göre, krizin göz önündeki nedenlerinin ardında, "Küresel kapitalizmin merkez ekonomilerinde 1970'lerin ortalarından başlayarak kar oranlarının düşme eğilimine girmesi ve dolayısıyla, sabit sermaye yatırımlarının temposunun yavaşlamasında yatıyordu…"
Sonraki gelişmeleri hep beraber hatırlayalım:
2009 yılında Türkiye'nin de aralarında bulunduğu OECD ülkelerinin ekonomileri yüzde 6 küçüldü…
Dünya sanayi üretimi yüzde 13 geriledi…
Çin ve Hindistan o yıl da büyüdü ama…
Bir bütün olarak dünya ekonomisinin büyüme hızı yüzde eksi 0.5 oldu…
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ilk defa dünya topyekun bir daralma içine sürüklendi….
2010'da ise dünya nefeslenir gibi oldu…
Daha çok gelişmekte olan ülkeler tarafından…
Çin yüzde 10'un üzerinde büyüdü…
Türkiye yüzde 8.9'la en yüksek büyüme gösteren ülkelerden biri oldu…
AB'de Euro Bölgesi bile yüzde 1.7'lik büyüme kaydetti…
Sonra ne olduysa oldu, hava yeniden değişti…
Yunanistan ile başlayan borç krizi gündeme damgasını vurdu…
Krizin bulaşıcı etkisi Portekiz, İspanya, İrlanda, İtalya'yı sardı…
Ve arkasından sonunda ucu ABD'ye dayanan not indirimleri geldi…
Prof. Yeldan, ABD'de 2010'un son çeyreğinde yüzde 3 olan büyüme hızının, 2011 başında yüzde 1.8'e gerilediğine dikkat çekiyor…
Aynı şekilde İngiliz ekonomisinin de…
1929 krizinde "toparlanma" süreci çok daha hızlı büyüme oranları gösterdiğine de…
Amerika, örneğin, 1934 yılında yüzde 8 büyüdü…
1935'te de öyle…
1936'da ise yüzde 14'lük rekor büyüme hızıyla büyük buhran dönemini geride bırakabildi…
Örnek olarak ilginç bir teknik çalışmaya da dikkat çekiyor Prof. Yeldan…
Vox tartışma ağında yer alan bir çalışmaya…
İzin verirseniz, çalışmaya geçmeden önce bu referans ile ilgili biraz bilgi vereyim…
Vox, tartışma ağı, CEPR (Centre for Economic Policy Research - Ekonomik Politikalar Araştırma Merkezi) bünyesinde faaliyet gösteriyor…
Adresi www.cepr.org.
Araştırmacıları arasında pek çok ünlü isim var:
Princeton'dan Paul Krugman…
New York Üniversitesi'nden Nouriel Roubini gibi…
CEPR'de Türkiye'den birçok önemli isim de yer alıyor:
Massachusetts Institute of Technology'den (MIT) Daron Acemoğlu…
Harvard'dan Dani Rodrik…
Bilkent Üniversitesi'nden Refet S. Gürkaynak…
Koç Üniversitesi'nden Sumru G. Altuğ
London Business School'dan Süleyman Başak
HEC School of Management'ten Evren Örs gibi…
Vox'un editörlüğünü Cenevre Üniversitesi'nden Prof. Richard Baldwin yürütüyor…
Ağın internet adresi www.VoxEU.org
Prof. Yeldan'ın konu ettiği çalışmayı hazırlayan araştırmacılar ise Dublin Trinity College'den Kevin H. O. Rouke ile California Üniversitesi, Berkeley'den Barry Eichengreen…
Raporda 2007/08 krizinin seyri, 1929/30 krizindeki gelişmelere göre karşılaştırılıyor…
Aylar itibariyle yapılan karşılaştırma hayli ilginç…
Eichengreen ve O'Rourke'nin çalışması 1929 ve 2007/2008 krizilrenide ilk 11 ay boyunca dünya sanayi üretimini karşılaştırdığımızda üretim kayıplarının birbirine çok yakın bir seyir izlediğini ortaya koyuyor…
1929 buhranında dünya sanayi üretiminin dibe vurup çıkışa geçmesi ancak 37'nci aydan sonra olmuş…
Grafikten, 2007/2008 krizinde ise ilk 11 aylık daralmanın, 1929'daki daralmayı andırır biçimde şiddetle sürmekte olduğu açıkça gözleniyor…
İkinci grafikte ise dünya ticaret hacmindeki daralma iki kriz veri alınarak karşılaştırılıyor...
Hep söylenegelen şey, 1929 buhranının şiddetlenmesine kapitalizmin merkez ülkelerinde ticaret savaşlarının yoğunlaşmasının etkili olduğudur…
Ve tabii korumacı politikalarla birlikte ticaret akımlarının daraltılmasının…
İşe bakın ki, 2008 ile basit bir karşılaştırma, ilk 11 ayda dünya ticaret hacmindeki daralmanın 1929'a göre daha şiddetli olduğunu ortaya koyuyor…
Şöyle bir geriye çekilip bakınca…
Görünen şu:
Kriz zamana yayılarak sürüyor…
Özellikle de yukarıdaki grafiklere bakınca…
Daha inilecek ve çıkılacak çok yokuş var…
2006 öncesine dönüş ne kadar mümkün?
Prof. Erinç Yeldan, analizinin sonraki bölümlerine işsizlik ve diğer veriler üzerinden devam ediyor…
Merak edenler, İktisat ve Toplum dergisinden okuyabilir…
Ama bu yazıda paylaştığı iki noktayı vurgulamadan geçemeyeceğim…
Birincisi, Prof. Yeldan'ın bir tespiti:
"Küresel krizin giderek uzayan bir durgunluk sürecine sürüklenmesi nedeniyle 2007 sonrası dönem 'büyük durgunluk' diye anıla gelmektedir" diyor Prof. Yeldan ve şöyle sürdürüyor tespitini:
"Büyük durgunluğa yol açan en önemli neden ise kapitalizmin merkez ekonomilerinde kar oranları toparlanmış olmasına karşın sermaye yatırımlarının henüz kriz öncesi (zaten çok düşük olan) düzeylerine dahi çıkartılamamış olmasıdır.
ABD'de özel sabit sermaye yatırımlarının 2010 düzeyi kriz öncesinin hala yüzde 15 gerisindedir.
Buna karşın, başta Amerika, İngiltere ve Kanada olmak üzere bir çok gelişmiş ülkede şirketler ellerinde tuttukları fonları sermaye yatırımına yöneltmek yerine nakit olarak değerlendirmekte ve küresel finans piyasalarını, deyim yerindeyse, kumarhane masalarında spekülasyon amaçlı olarak kullanmak arzusunda gözükmektedir."
Kısacası, 'Küresel ekonomide sabit sermaye yatırımının yavaşlaması büyük durgunluğun ardında yatan en önemli neden' olarak görünüyor…
Ve Prof. Yeldan'dan son bir değerlendirme:
"Krizin dip noktasını tespit etmeye çalışan birçok araştırmacı şu günlerde ısrarla 'toparlanma' sinyallerini arıyor. Hülyalı pembe gözlüklerle piyasalara bu tür umut aşılama gayretlerine karşılık olarak şu gerçeği anımsatmamız gerekiyor:
Küresel ekonominin artık 2006 öncesi ticaret ve finans akımlarına dönmesi mümkün değildir…"