50 baz puanlık indirim fiyatlara yansıdı
UZMAN GÖRÜŞÜ / Üzeyir DOĞAN-Kapital Menkul Değerler A.Ş.
İlk çeyrek büyüme rakamlarının beklentilerin altında kalması ve enflasyon rakamlarındaki düşüş eğilimin devam ediyor olması, Merkez Bankası'nın son faiz indiriminin ardından yaptığı faiz indirimlerine ara verilebileceği açıklamasına rağmen, faiz indirimlerinin aynı hızda devam edeceği beklentisini arttırdı. Piyasalarda 16 Temmuz'da yapılacak PPK toplantısından çıkacak 50 baz puanlık indirim satın alınırken, bu beklentiyle birlikte tahvil fazilerinde de mayıs ayında görülen tarihi dip seviyelere doğru (%11,50) hızlı bir gerileme gerçekleşti ve beklentiler böylece fiyatlara taşınmış oldu. Önümüzdeki günlerde Merkez Bankası'ndan beklentilerin üzerinde agresif bir faiz indirimi gelmez ya da IMF anlaşmasına dair yeni gelişmeler yaşanmazsa önümüzdeki bir kaç ayda tahvil fiyatlarındaki artışın sınırlı olacağını düşünüyoruz.
Yurtiçi piyasalarda beklenti oluşturan en önemli unsurlardan biri de hiç şüphesiz ki IMF ile sürdürülen görüşmeler. Son bir aylık dönemde global ölçekte borsalarda önemli düzeltmeler yaşanırken, İMKB bu dönemde Shanghai (Çin) borsasının ardından en fazla getiri sağlayan ikinci borsa oldu. Bu konuda en taze yorum salı günü Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'ten geldi. Şimşek IMF ile 3 yıllık bir stand-by üzerinde çalışmaların sürdürüldüğünü dile getirdi. Bizim beklentimiz ise IMF ile olası bir anlaşmanın Ekim ayından önce gerçekleşmeyeceği yönünde. Bu süreçte IMF yetkilileri dışında yapılacak açıklamaların da spekülasyondan öteye gitmeyeceğini düşünüyoruz. Bu konuda piyasalar açısından en büyük risk, hükümetten yapılan açıklamaların piyasaları oyalama taktiği olarak algılanması olur ki, bu algılamanın artması sert satışlara neden olabilir.
Dolar/TL kuruna baktığımızda ise son dönemde İMKB ve tahvil piyasasında süren iyimser havaya rağmen, kurun 1,52 civarında çok ciddi destek oluşturduğunu ve bu seviyelerin altındaki rakamların piyasada kabul görmediğini görüyoruz. Kurda yükselişlerde ise 1,58 seiyesi önemli bir direnç bölgesi. Beklentimiz 1,52-1,58 bandı içindeki hareketin bir süre daha devam etmesi yönünde.
Yurtiçi piyasaların son dönemde bariz bir ayrışma içinde olduğu yurtdışı özellikle de ABD ve Avrupa piyasalarında mart ayında başlayan hızlı toparlanmanın ardından son bir aylık dönemde düzeltmelerin geldiğini görüyoruz. Önümüzdeki günlerde bu düzeltmenin hız kazanması ya da yeni bir yükselen trend oluşması, bu hafta açıklanmaya başlayacak ve gelecek hafta da devam edecek olan şirket bilançolarına bağlı. Son dönemde ekonomik göstergelerde yaşanan düzeltmelerin abartılıp abartılmadığı da bu sayede görülmüş olacak. Piyasalar üzerinde belirleyici olacak bir diğer unsur da emtia fiyatlarındaki düşüş. Aslında orta vadede ekonomideki toparlanmalara destek olabilecek bu gelişme, kısa vadede bu sektörlerde yer alan firmalara gelecek satışlar nedeniyle endekslerde de gerilemeye neden olabilir.