5 milyar dolarlık İsrail çıkartması
(Görülmemiş büyüklükteki heyet gezileriyle ihracat artmıyor!)
Türk iş dünyası bugüne kadar görülmemiş büyüklükte bir heyetle İsrail’e iki günlük çıkartma yaptı. TİM Başkanı “İsrail ile olan iş hacmimizi 3 milyar dolar. İşi büyüterek bunu 5 milyar dolara çıkartacağız dedi.
Bunlar güzel haberler. Ümit verici haberler. Ne var ki, bekleyişlerimiz ile gerçekleşmeler birbirine uymuyor.
2015 yılından bu yana 150 milyar dolarlık ihracat kapanından kurtulamadık.
Ekonomimiz büyüyor. Büyüme demek, üretim artışı demek. Ekonomi büyürken dış satım (ihracat) artmıyor.
2012 yılında ihracatımız 152 milyar dolardı. Ekonomimiz 2013 yılında yüzde 4.2 oranında, 2014 yılında yüzde 2.9 oranında, 2015 yılında yüzde 6.1 oranında, 2016 yılında yüzde 2.9 oranında büyüdü.
Buna karşılık 150 milyar dolar kapanına giren ihracatımız 2013 yılında 151 milyar dolar, 2014 yılında 157 milyar dolar, 2015 yılında 143 milyar dolar, 2016 yılında 142 milyar dolar oldu.
Başta TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) olmak üzere, ihracattan sorumlu özel sektör kuruluşları ile kamu kuruluşları, büyük olasılıkla “moral bozmamak için”, ihracattaki bu sorunun üzerinde durmuyorlar.
TİM‘in organizasyonu ile “İhracatçılarımız İsrail çıkartması” benzeri organizasyonlar ile bugüne kadar değişik ülkelere çıkartmalar yapıldı. TİM’in organizasyonu ile “ihracat şampiyonları” ödüllendiriliyor. Ama ihracat artmıyor.
İhracatı artırmaya mecburuz.
İhracat demek talep demektir. Üretimin artması için talebin büyümesi gerekiyor. İç talep yetersiz. İhracat talebi, iç talebe eklenince üretim, talep büyür. Üretim büyümesi, istihdam artışı, gelir artışıdır. İhracat demek döviz geliri demektir. Şöyle veya böyle ekonomi büyüyor. Büyüyen ekonominin çarklarının dönmesi için dövize ihtiyacımız var. Turizmdeki küçülme sonucu turizm gelirleri azaldı. İthalat faturasının açığının büyümemesi için ihracat gelirini artırmaya mecburuz. Gerçekçi olalım. Ülkede ihracatın önemini kavramayan kalmadı. Üretime her geçen ihracatı düşünüyor. Tarımdaki, sanayideki üretici için ihracat önemli. İhracatın önemini bilmeyen, ihracatı artırmak için çaba göstermeyen kalmadı ama,ihracat artmıyor.
Dışarıda tarım ürünleri için de, sanayi ürünlerinde de büyük bir pazar var ama biz bu pazarda talebi olan malları üretemediğimizden ihracat yapamıyoruz.
Dış pazarda bizim ürettiğimiz malların talebi sınırlı. Kişi başı milli geliri 10 bin doların altında olan, gelişmekte olan her ülke bu malları üretiyor. Devamlı olarak inovasyondan, yenilikçilikten, teknolojiden, araştırma ve geliştirmeden söz ediyoruz. Bizim eğitim, bilim, yetenek gücümüz ile üretebildiğimiz mallar talebi olan mallar değil. Eğitim, bilim, yetenek gücümüz ile üretebileceğimiz ürünlerde sınıra geldik dayandık.
Bu üretim yapımız ile, bu ürün yelpazemiz ile yılda 150 milyar dolar kapanından çıkmamız zor hatta imkansız.
Tabii ki pazarlama önemli. Tanıtım önemli. Ama her şeyden önce satılacak, talebi olan malı üretmemiz gerekiyor.
Bunun için de üretim yapımızı değiştirmeye mecburuz.