“5 aydır kaynakçı bekliyorum!”
Kahramanmaraşlı bir sanayici dostumuz anlattı... “Ürünümüzü satmak için yurtdışında koşturuyoruz...
Ancak...
Fazla sipariş almamak için de bazen dua ediyoruz!
Çünkü...
Kapasite artırınca, çalışacak işçi bulamıyoruz...
Şu anda İŞKUR’da kaynakçıdan makine mühendisine kadar eleman talebimiz bekliyor...
Tam 5 ay oldu...
Sipariş 5 ay bekler mi?”
★ ★ ★
Aynı bekleyişin Çorum’un sanayi bölgelerinde de sürdüğünü geçtiğimiz hafta anlatmıştım...
İstanbul’da da, Ankara’da da, Van’da da...
★ ★ ★
Eğitim sistemimiz mi bu açığı körüklüyor?
İş mi beğenilmiyor?
Maaşlar ve sosyal haklar mı yetersiz bulunuyor?
Anne, baba, çevreden gelen kültürel ve risk almama telkinleri mi gençleri üretimden uzaklaştırıyor?
Gibi cevabı bilinen ama cevapsız olarak nitelendirilen soruların, cevapsız bırakılması önlem almayı, önlemsizlik ise büyümeyi engelliyor...
★ ★ ★
Kaldı ki bu konu bugünün sorunu değil...
1996’da OSTİM’de, 2006’da Gaziantep’te bu sorunun çözümüne yönelik, ayda bir ‘beyin fırtınaları’ yapıldığını hatırlıyorum...
★ ★ ★
2012 yılının Ekim ayında dönemin İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı ile sohbet ederken dikkat çekmişti... “İŞKUR olarak önceliği, sanayiciyi dinlemeye ve anlamaya vereceğiz...
Eleman ihtiyacı olanların, hangi sayıda, hangi özellikte elemana ihtiyacı olduğunu tespit edeceğiz...
2 bin 800 iş ve meslek danışmanı, işveren ziyareti yapmaya başladı... Geçenlerde konusu da oldu, 100 bin işçi açığı var, yani işveren 100 bin işçi arıyor ve biz bunu karşılayamıyoruz.
Bize kayıtlı 3 milyon kişi var.
Bunun 2 milyonu işsiz, 1 milyonu çalıştığı işten memnun değil ve yeni iş arıyor.
Bu üç milyon kişiyle 100 bin kişilik ihtiyacı eşleştiremiyoruz.
Şu ortaya çıkıyor; İşverenin istediği nitelikte eleman bulamıyoruz. Bunu gidermeye yönelik adımlar atacağız.
İşveren hangi nitelikte, cinsiyette ve yaş aralığında eleman istiyorsa ve biz bunu karşılayamıyorsak o alanlarda kurslar açacağız...
Bu talebi karşılamak bizim görevimiz.
Kaynakçı isteniyorsa, kaynakçı kursu açacağız... Sürekli ziyaretteyiz, anket ve ihtiyaç analizleri yapıyoruz.
Talebi ortaya koymadan, arzla uğraşmak istemiyoruz.
2012 yılı ekim ayı sonuna kadar 65 bin işletmeden sonuçlar gelecek ve ona göre kurslar açılacak.”
★ ★ ★
Yazıcı bu işin üzerine sadece İŞ- KUR ile gidilmeyeceğini, özel istihdam bürolarından (ÖİB) da katkı alınacağının altını çizmişti...
“320 ÖİB var.
Biz 320 ÖİB’nin her birinin bir İŞKUR’a dönüşmesini ve 320 İŞ- KUR olmasını istiyoruz.
Eğitime eğilmeliler.
İhtiyaç gördükleri elemanları yetiştirmek için eğitimin içinde olmalılar.
Şu anda da böyle bir eğitim vermelerinin önünde engel yok ancak ek avantajlar vermekten söz ediyorum, onlar için biraz daha cazip hale getirebiliriz.
Bunun üzerinde çalışıyoruz.”
★ ★ ★
İşletmelerin ihtiyaçları gözetilerek kurslar açıldı...
Ve...
ÖİB’lere Yazıcı’nın söylediği ek avantajlar verildi...
Ve..
Bugün, ÖİB sayısı 456’ya çıktı...
Ve...
Bu bürolar, 2016 yılında 26 bin 283 kişiyi işe yerleştirdi...
★ ★ ★
Tüm bu çalışmalara rağmen, sanayicinin ‘resmi’ olarak arayıp da bulamadığı eleman sayısı, bugün itibariyle 200 binin altına düşmüyorsa/ düşürülemiyorsa...
Resmi olmayan tahmini rakam 500 binleri bulmuşsa...
Yeni jenerasyonu meslek liseleri dışındaki okullara yönlendirmememiz; meslek liselerini ve öğretmenlerini tam donanımlı, sanayiyle içiçe ve avantajlı hale getirmemiz gerekiyor...