+46 771 793 336
İsveç, şimdiye kadar hiç bir ülkede akla gelmeyen bir şey yaptı: İsveç için telefon numarası icat etti.
Ne demek bu? Arama kodu zaten var?.. Hayır efendim, “İsveç ülkesini” aramak için özel bir numara. Yukarıda yazılı. Bu numarayı aradığınız zaman doğrudan doğruya “bir” İsveçli’nin telefonu çalıyor. Onunla konuşmaya başlıyorsunuz. İsveççe bilmenize gerek yok. Orada başka yabancı diller, en başta sular seller gibi İngilizce konuşuluyor.
Bir İsveçli’nin telefonu nasıl çalacak? Bu uygulamayı akıl eden İsveç Turizm Birliği, 7/24 açık olacak, 2-3 zilden sonra cevap verecek bir otomatik çağrı merkezi oluşturdu. Dünyanın dört bir yanından yabancılarla konuşmayı kabul edecek gönüllülerin telefonu sisteme kaydedildi. Bunlar, ülkeleri adına turizm elçisi olmayı kabullenen vatandaşlar. Telefonu çaldıran bir yabancı, her hangi bir İsveç vatandaşıyla konuşuyor. Turizm pazarlamada yepyeni, hiç akla gelmemiş bir inovasyon bal gibi.
İsveç’in turizmde “tanınmaya” ihtiyacı mı var ki? Sadece turizmden yıllık geliri 32 milyar USD. Buna bir de 12 milyar dolar lokantalara, eğlenceye, ulaşıma turistlerin ödediğini ekleyin. Eder 42 milyar dolar.
İsveç, İskandinav ülkeleri arasında kendisini turizmde farklılaştırma amacıyla bu mükemmel yenilikçi adımı attı: 6 Nisan’da işlemeye başlayan sistemde ilk 24 saatte 2 bin 300 kişi aramış. En çok arayanlar kimler? Valla doğru tahmin ettiniz: Türkler. Oran %68. İkinci sırada Amerikalılar %20. İngilizler %6. Almanlar %2.
Burada aç parantez: Türklerin İsveç’e merakına nedenler çok, ama içlerinden en ilginci: Konya’nın Kulu ilçesinden onbinlerce kişi (2-3 kuşak içinde) İsveç’e göçmüş. O kadar ki 2014 İsveç genel ve yerel seçimleri için Kulu’da İsveç seçim sandığı kuruldu, ki tatile Kulu’ya giden İsveç vatandaşı Kululular oy kullanabilsin diye. İsveç’in, Kulu’da fahri konsolosu bile var. İsveç’te Türkiye vatandaşı 10 bin 840 ve İsveç/AB vatandaşı 29 bin 926 kişi yaşıyor (TAVAK, 24.01.11).
“İsveç’i Arayın” başlıklı turizm girişiminde Başbakan Stefan Löfven de rol aldı. Telefona çıkanlardan biri de oydu. Uygulamanın başlamasından bu yana 10 günden fazla geçti. Toplam arama sayısı henüz belli değildi. Ama dünya medyasında bu inovasyon geniş bir tebessümle yer buldu.
Turizm tanıtmaya, komşusu Norveç’in ise hiç ihtiyacı yok. Çünkü orası, inanılmaz bir dağ-deniz birlikteliği sunan eşsiz bir coğrafya. Ama aslında iki ülke akraba sayılır. Evvel zaman içinde Norveç, Danimarka’nın parçasıyken, Napolyon Savaşları’ndan sonra 1814’te İsveç’in parçası oldu. Ama, 1905’te ayrılmaya karar verdi. İsveç Kralı Oscar “Kalbim kırıldı” deyip, çaresiz, oldu bittiyi kabullendi. Zaten İskandinavya’da tarih coğrafya hep içiçeydi: Norveç-Danimarka 427 yıl birlikte yaşadı. Norveç-İsveç 91 yıl. Finlandiya-İsveç 650 yıl. Finlandiya-Rusya 108 yıl. İzlanda-Danimarka 104 yıl. Sonra herkes boşandı, özgür oldu.
Şimdi hem dayanışırlar, hem de didişen kardeşler gibidirler. Örneğin: “Finliler tasarlar, İsveçliler üretir, Danimarkalılar satar, Norveçliler şikayet eder.”
Doğru değil tabii... Danimarka’nın tasarım kralı LEGO, o dilde “iyi oyna” anlamında. Devlet, tasarımın en büyük destekçisi. İsveç’te daha 1917’de Sanayi Tasarım Merkezi kurulmuştu. Norveç, İskandinav Modernizmi’nden uzak kaldı ama 1970’den sonra petrol zengini olmaya başladı. Petrolü sayesinde ve küresel düzeyde sanayi haline getirdiği balıkçılığı (Japonya’da suşide somon kullanılmazken, Norveç onları somonlu suşiye alıştırdı!) ile inovasyon ölçütlerinde arkada kalmayı umursamadı. INSEAD 2015 Küresel İnovasyon İndeksi’nde İsveç 3’üncü. Finlandiya 6’ıncı. Danimarka 10’uncu. İzlanda 13’üncü. Norveç 20’inci. (Türkiye 58’de).