400 milyon dolar yanıyor mu?
2023 yılı Haziran ayında Türkiye’deki orman yangınlarının artması üzerine, Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye’nin orman yangınlarına karşı koruma kapasitesini artırmayı hedefleyen “Türkiye İklime Dirençli Ormanlar Projesi” için 400 milyon ABD doları tutarında bir finansmanı onaylamıştı. Bu proje, Türkiye’nin yangın yönetimi ve direnç kapasitesini artırmayı hedeflemiş, ülkemizin, iklim değişikliği etkilerine karşı kırılganlığını azaltmayı, biyolojik çeşitliliği ve ekosistem hizmetlerini korumayı ve geliştirmeyi planlamıştı.
400 milyon dolarlık projenin nedenleri
2021 yılında Türkiye’nin güney ve batı bölgeleri, yakın tarihte kaydedilen en kötü orman yangınlarına maruz kalmıştı. Bu yangınlar, kıyı orman alanlarında yıllık ortalama yanan orman alanlarının sekiz katı büyüklüğünde bir orman alanının yanmasına, can kayıplarına ve yüzlerce sakinin ve turistin, tahliyesine neden olmuştu. Yangınlar ayrıca işletme faaliyetlerinin aksamasına neden olarak ekolojik olduğu kadar, ekonomik zararlara da yol açmıştı. Türkiye’nin ormanları ve orman köyleri üzerindeki doğrudan etkilerinin yanı sıra, ağaç endüstrisi, turizm, avcılık, madencilik, arıcılık, hayvancılık, sağlık ve gıda güvenliği gibi birçok sektör de bu yangınlardan olumsuz etkilenmişti. Bu nedenle 400 milyon dolarlık finansmanın ülkenin ekolojik kalkınmasında oynayacağı rol oldukça önemliydi.
2024 yılında orman yangınlarında 5 kat artış
Ancak Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, geçen yıl 1-21 Haziran döneminde sadece 84 orman yangını yaşanırken, bu yıl aynı dönemde bu sayı yaklaşık beş kat artarak 399’a yükseldi. Yangınlardan etkilenen ormanlık alan da dramatik bir şekilde arttı; geçen yıl sadece 41 hektar zarar görmüşken, bu yıl 2.548 hektar ormanlık alan küle döndü. Orman dışı yangınlarda da benzer bir artış gözlendi: Geçen yıl 1-21 Haziran arasında 155 yangın çıkarken, bu yıl aynı dönemde 551 yangın kaydedildi.
Üstelik İzmir’deki son yangınlar hariç. Bu veriler, Dünya Bankası’nın sağladığı 400 milyon dolarlık finansmanı hakkında ciddi sorular doğuruyor. Proje, bu yıl mayıs ayında uygulamaya konuldu. Yangın yönetimi ve direncini artırmayı hedeflerken, 2024 yılı itibariyle yangın sayısının ve yangınlardan etkilenen alanların dramatik bir şekilde artmış olması, alınan önlemlerin ciddiyeti ve finansman desteğinin ne zaman uygulamaya alınacağı hakkında oldukça düşündürücü.
Kâğıt üzerinde artan orman varlığımız
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, son 22 yılda ormanları güçlendirmek için yapılan yatırım 179 milyar lira. Toprakla buluşturulan tohum ve fidan 7 milyar civarında. Bu süre zarfında güçlenen orman alanları, ülke yüzölçümünün yüzde 30’una hâkim. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Türkiye ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa’da birinci, dünyada ise dördüncü sırada yer alıyor. Ayrıca, FAO’nun 5 yılda bir yayımlanan verilerine göre, Türkiye orman alanı bakımından 2015 yılında 46. sıradayken, 2020 yılında 27. sıraya yükselmiş. Ancak Türkiye yalnızca, 2012-2021’ arasında 226 bin 845 hektar ormanlık alanı yangınlarda kaybetti. Bunun yüzde 65’ini oluşturan 139 bin 503 hektarlık alansa 2021’in büyük orman yangınlarında yok oldu.
Gözden kaçan gerçekler
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sunduğu pozitif tabloda gözden kaçırılan bir şeyler olmalı. Bahsi edilen büyük yatırımlara rağmen, yangınların önlenmesi ve yönetimi konusunda ilerleme kaydedilmesine mâni olan şeyler neler? Ormanlık alan olmayan yerlerin, orman alanı içine alınarak verileştirilmesi, orman varlığımızı kâğıt üzerinde olduğu gibi toprak üzerinde de hızla artırıyor mu? Türkiye İklime Dirençli Ormanlar Projesi uygulamaya henüz geçmişken, hala yeterli önlem alınamadığı için başlayan her yangında, Dünya Bankası’nın onayladığı 400 milyon dolar da yanmıyor mu?