4.0 dalgası yerine sektörel üstünlüklerimiz peşinde koşalım
Endüstrilerden bireysel kullanıma kadar her şeyi etkileyen dijital değişim dalgası oyunun kurallarını tekrar yazacak… Nesnelerin interneti, yapay zeka, bulut, akıllı networkler aracılığıyla 5G ile buluşacak ve büyük bir kırılma noktası yaratacak… Bunlarla ilgili çok yazıp çiziyorum çünkü değişimin düzeyi küçük olmayacak… Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım ile konuşmamız da aslında bunun bir toparlaması gibi oldu… Sohbetimizi, yeni dönemin gerçek bir yol haritası gibi kullanabilirsiniz… Türkiye için önemli noktalardan biri ‘Endüstri 4.0’da küresel bir rekabet yerine, sektörel dijital stratejilerle üstünlük sağlamak’ oldu… Kıvılcım, “Genel her şeyi bilen değil, belli sektörlere odaklanan, onlara özel teknolojiler geliştiren şirketlerin geleceği daha parlak olacak” diyor. Bu konu geleceğe dönük sektörel dünya rekabeti için de çok önemli…
Ortak sohbetimizi çok bölmeden vereceğim ama bir not yazmadan da edemedim… Pek çok şirket Türkiye’de son dönemde yaşananlar nedeniyle Ar-Ge-inovasyon merkezlerini kapatırken hatta İstanbul merkezlerini taşırken Cisco yeni bir inovasyon merkezi açıyor. Türkiye’ye böyle inanan birkaç şirket daha var. Uzun dönemde Türkiye’ye inanmaktan pişman olmayacaklar… Evet tabii Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım ile konuşunca bu şirketin uzmanlık alanı olan ‘network’lerden, ağ alt yapısından başlamak gerekiyor… Kıvılcım şunları söylüyor: “Teknolojik altyapının ve dolayısıyla dijitalleşmenin en önemli unsuru ağ altyapısı. Bugün kuruluşların yüzde 15’inden daha azının ağ altyapısı dijitale uygun. Ama önümüzdeki 2 yılda bu rakam 3 katına çıkacak. Ağı doğru mimari ile buluşturduğumuzda veriyi en etkin şekilde kullanmayı başarabilir ve yazılımın kendi deneyimlerinden öğrenerek bilgiyi analiz etmesini sağlayabilir; böylece daha hızlı karar alınmasını sağlayabiliriz. Bu amaçla “Niyet”i algılayabilen, siber güvenlik tehditlerini en aza indiren ve zamanla öğrenerek yeni fırsatları yakalamanızı sağlayan sezgisel ağ ile “network”ler yeniden yaratılıyor.
Güçlü alanlara odaklanalım
Peki bu yeni ağlar ve gelişmelerle nelere odaklanmak gerekiyor: “Sezgisel ağın Türkiye’de de şirketlerin dijitalleşmesinin alt yapısını oluşturmasını bekliyoruz. Türkiye güçlü olduğu alanlara odaklanmalı ve bu alanlarda özellikle büyük global şirketlerle birlikte bu sektörlerin öncü firmaları, girişimci firmalar ve akademisyenlerle birlikte odaklı ekosistem oluşturmalı ve onların ekosisteminden faydalanmalı. Dijitalleşme ile ICT sektöründe büyük bir değişim olacak ve sektör odaklı veri toplama ve analizinin önemi artacak. Genel her şeyi bilen değil, belli sektörlere odaklanan teknoloji şirketleri olacak. Uzmanlaşma çok daha önemli hale gelecek. Kaçırdığı dalganın peşinde koşmamalı insan. Almanya 4-5 yıldır endüstri 4.0 için çalışırken bizim onu yakalamaya başlamamız zor. Biz inovasyonu, deneyselciliği ve teknolojik atılımları desteklemeyi hedeflediğimiz bir inovasyon merkezi kuruyoruz. Bu merkezde özellikle lojistik, taşımacılık ve enerji yönetimi alanında Türkiye ile birlikte bugünün ve yarının çözümlerini start-up’larla birlikte geliştirmeyi amaçlıyoruz”.
Türkiye için yeni fırsatları doğacak
Türkiye için yeni kırılmalar pek çok da fırsat yaratacak bunları şöyle ortaya koyuyor Cenk Kıvılcım: “Türkiye’nin kuvvetli olduğu sektörleri destekleyen ve dijital sistemler için yönetim yazılımları ve son kullanıcı uygulamaları fırsatları doğacak. Bu noktada Türk bilişim start up’ları büyük bilişim firmaları ile birlikte çalışarak dünya pazarına çok daha kuvvetli açılma şansı bulabilirler. Bu da Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Biz de Cisco olarak Türkiye’nin ekosistem oluşturmasına ve tüm dünya bu dijital dönüşüme giderken Türkiye’nin rekabetçi kalmasına destek olmayı amaçlıyoruz. Ülkemizin geliştirdiği vizyon ve ulaşmak istediği noktada teknolojinin şirketlere ve organizasyonlara nasıl yardım edeceği konusunda rehberlik etmek, katkıda bulunmak istiyoruz”.
KOBİ'lerde dijital dönüşüm
Büyük şirketler bir şekilde yolunu buluyor ama KOBİ’ler hep yanlış eller eline düşüyor. Peki ne yapmak gerekiyor? “KOBİ doğru entegratör ve iş ortağını bulmalı öncelikle. Projelerle büyüyen bir pazar var, rekabet çok artıyor. KOBİ’lere dijital teşvik desteği gerekiyor. Ülkemizde teknoloji hala odak sektör olmadı. Suudi Arabistan bile bunu yaptı, birçok bakanlık var teknoloji ile ilgilenen. Tek bir bakanlık kurularak koordinasyon merkezi kurmalıyız. KOBİ’leri dijital dönüşümünü sağlamayı nasıl yapacağız? Buluta taşıyacağız. Her tarlanın bir drone’u olamaz. Özel sektörden firmalar çıkarmalıyız”.
Dijitalleşmenin engeli güvenlik
Şirketleri korkutan ve belki de dijitalleşmeden soğutan etki ise güvenlik gerçekten: “Yaptığımız araştırmalar dijitalleşmenin önündeki en önemli engellerden birisinin güvenlik endişesi olduğunu ortaya koyuyor. Ancak dijitalleşme sürecinde bilinen IT güvenlik mimarileri yeterli olmayacak. Dijitalleşme ile birlikte ‘içerideki’ ve ‘dışarıdaki’ arasındaki sınırlar ortadan kalkıyor. Nesnelerin interneti ile birbirine bağlanan tüm cihazlar ve süreçlerle birlikte bir unsurdaki güvenlik açığı tüm yapıyı tehdit eder hale geliyor. Ağ teknolojileri daha büyük iş fırsatları sundukça siber suçlular için de yeni fırsatlar ortaya çıkıyor. Biz Cisco olarak sezgisel ağı bir güvenlik açığı tespit etme aracı olarak kullanıyoruz”.
Siber saldırıların maliyeti yüksek
Cenk Kıvılcım siber saldırıların maliyetleri ile ilgili şunları söylüyor: “Cisco’nun bu yıl 11’incisini hazırladığı 2018 Yıllık Siber Güvenlik Raporu (ACR), siber saldırıların şirketlere maliyetinin her geçen yıl arttığını gösterdi. Geçen yıl gerçekleştirilen saldırıların yüzde 53’ünün tek bir şirkete maliyeti 500 bin dolardan fazla oldu. Saldırıların yüzde 8’inin bir şirkete maliyeti 5 milyon doları geçerken, yüzde 11’i ise şirketlerde 2.5-4.9 milyon dolarlık zarara neden oldu. Siber saldırıların şirketlere maliyeti nakit harcama yapmasına neden olmanın da ötesinde gelir kaybı, müşteri kaybı ve iş fırsatlarını kaçırmak gibi, sonuçlarla da artıyor. Araştırmada, siber güvenlik için yapay zeka ve makine öğrenimini kullanan araçlara daha fazla yatırım yapılacağı belirtiliyor”.
İnovasyon merkezi kuruyor
Cisco İstanbul’da bir inovasyon merkezi açıyor. Cenk Kıvılcım şu bilgileri veriyor: “Uzun süredir üzerinde çalıştığımız Cisco İnovasyon Merkezimizi İstanbul’da 19 Nisan’da açacağız. İTÜ Teknokent’te yer alacak Cisco İnovasyon Merkezi’nde akademisyenler, iş ortaklarımız ile birlikte Türkiye’deki müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel çözümleri birlikte geliştireceğiz. inovasyon merkezimizde Cisco’nun tüm cihazlarını ve araçlarını kullanıma açıyoruz. Startup’lara çözüm için entegre çözüm gerekiyor. Proje oluşturup start up’ın çözümünü satmak çok önemli. İnovasyon merkezi ile startup projesinin globalde de kataloğa girmesini ve içerik sağlayıcı olmasını sağlayacağız. Esas amacımız startupların projelerine patent çıkarmak”.
5G yeni bir dünya yaratacak
Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım 5G ile ilgili şu tespitleri yapıyor:
Dünyada mobil kullanıcı sayısının 27 milyar kişiye çıkması bekleniyor.
5G bu hacimde hizmet verecek olan operatör ve servis sağlayıcılara daha hızlı hizmet sunmayı, geniş kapasite ve daha fazla çekim gücü vaat ediyor.
Aslında 5G teknolojileri yeni bir de kavram yaratıyor. 4G ile müşteriler hız ve kapasite satın alıyordu. 5G ile son kullanıcı artık “deneyim satın alacak” ve biz de bu yüzden ağı tekrar tanımlıyoruz.
Servis sağlayıcıları bir “kapasite sağlayıcı” olmaktan çıkıp, ağları yeni iş modelleri için kullanacaklar.
Paradigmanın değişmesinin nedeni tüketici alışkanlıklarının değişmesi. Aplikasyonlar son kullanıcının izin verdiği şeyleri yapmasına izin veriyor. Bu iş artık IP’ler ile ilgili hale geldi, 5G çok daha hızlı olabilir.
2020 yılında 5 milyardan fazla insan ağa bağlanacak. Cisco 5G’nin sinir sistemini kuruyor, çok daha akıllı bir sinir sistemi olacak. Network intuitive buna imkan tanıyor.
5G bir network’e gidiyor, sizi geniş banta açıyor yani sizi otobana açıyor. Sizin buluta ve akıllı bir hale dönüştürmeniz lazım. Yakın zamanda ‘hibrid bulut’ diye Google ile yeni bir lansman yaptık.