27 çeyreklik büyüme sonrası küçülme yaşarken, TÜİK yeni seriye de geçti
Türkiye 2009 yılının üçüncü çeyreğindeki yüzde 2.9’luk daralmanın adından 27 çeyrek sürekli büyüdükten sonra dün açıklanan 2016 yılı üçüncü çeyreğinde TÜİK’in yeni serisine göre 1.8 küçülme yaşandı.
Yılın üçüncü çeyreğinde yeni seri hesabıyla sanayi üretimi yüzde 1.4, tarım katma değeri yüzde 7.7, hizmetler yüzde 8.4 daralma gösterirken, inşaat sektöründe yüzde 1.4 artış gözlendi. Bunun sonucunda üçüncü çeyrekte 1.8 küçülme oldu.
Bu yılın ilk iki çeyreği büyümesi de yüzde 4.5 olarak revize edildi. Daha önce ilk çeyrek yüzde 4.8, ikince çeyrek yüzde 3.1 olarak açıklanmıştı. Dördüncü çeyreğin ilk ayı ekim verilerinin iyi gelmesi, son çeyrekte yeniden yüzde 1.5-2.5 arasında bir büyüme gösterebileceğimiz beklentisine neden oldu. Buna göre 2016 büyümemizin yüzde 3’ün çok az altında ya da üstünde gerçekleşebileceği tahminleri yapılıyor.
TÜİK Başkan Vekili Mehmet Aktaş, yeni serinin European System of Accounts (ESA) 2010 standartlarına uygun olarak 5 yıllık çalışma sonunda hazırlandığını, 2015 yıl sonuna yetiştirilemediği için 2016 yılı Aralık ayında yayınlandığını söyledi.
Yeni seri verileri açıklanırken eski seriye göre kıyaslama yapılmadı. Aktaş, bunun nedeninin zaman yokluğu olduğunu belirtti. Aktaş, yeni serinin 2012 verileri kullanılarak 2009 bazlı hazırlandığını 2009’un küresel küçülme yılı olmasının hesaplamaya etki etmeyeceğini de bir soru üzerine açıkladı. TÜİK Başkan Vekili, 2015 yılında Eurostat denetiminden geçtiklerini belirterek, “Hiç kimse TÜİK verilerine etki edemez. Mevcut revizyonu 5 yıl önce planladık” açıklamasını yaptı. GSMH hesaplarının ESA 2010 ve SNA 2008 standartlarına göre yapıldığını söyledi. Yeni seriye göre revize edilen rakamlar konusunda bilgi verirken, daha önce yüzde 4 olarak açıklanan 2015 yılı büyümesinin yüzde 6.1 olarak düzeltildiğini, kişi başına cari fiyatlarla 2015 yılı kişi başına milli gelirin 29 bin 885 lira, dolar olarak 11 bin 14 dolar hesaplandığını açıkladı.
Aktaş’ın yeni seriye göre açıkladığı en şaşırtıcı veri tasarruf oranı oldu. Daha önce yüzde 15 olarak açıklanan tasarruf oranı yeni seriye göre yüzde 24.8 olarak hesaplandı. Buna göre, düşük tasarruf oranından, tasarrufta orta düzeye çıkılmış oldu. Türkiye’nin büyümesinin her 1 puanı için 4 puanlık tasarruf olması hesaplanır. Biz de böyle hesaplardık ve geleneksel büyümemiz yüzde 5 için yüzde 20 tasarruf oranı gerekirken, tasarruf oranının yüzde 12’lere kadar gerilemesinin yerli tasarrufl a 3 puanlık büyümeye yol açtığını belirterek dış borca, yabancı tasarrufuna ihtiyacımız olduğu yorumlarını yapardık. O nedenle yeni seride ortaya çıkan sonuçlardan en şaşırtıcı olanı bize göre 2000 yılı öncesindeki gibi yüzde 20’lerin üzerindeki tasarruf oranı oldu.
Bu yeni seri sonuçları eski seri karşılıklarının TÜİK tarafından hesaplanarak açıklamasının daha sağlıklı düşünmemiz için gerekli olduğunu ortaya koyuyor. Birçok ekonomist de yeni seride değerlendirmenin 2012 verilerini kullanarak 2009 bazlı hazırlanması yerine, doğrudan 2012 verileriyle 2012 bazlı hazırlanmasının doğru olacağını öne sürüyorlar.
TÜİK’in yeni seriye bağlı açıkladığı rakamlara alışılacaktır. Ama sağlığı için uyarılara dayalı hesaplamaların yapılıp açıklanması, inandırıcılığını artıracaktır diye düşünüyorum.