27 çeyreklik büyüme döneminin sonuna mı geldik?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Büyümenin dörtte birini oluşturan ve bir anlamda öncü gösterge niteliği de taşıyan sanayi üretiminde üçüncü çeyreğin ilk ayağı olan temmuz ayını "fena değil"in ötesinde, çok kötü geçirdik. Temmuz ayındaki sanayi üretimi, arındırılmamış endekse göre geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 8.4 gibi rekor oranda düşüş gösterdi. Üretimdeki bu düşüşün nedenlerini daha önce irdeledik. Özetlemek gerekirse; birincisi ayın neredeyse üçte birini kapsayan tatil; ikincisi ise 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrasında tüketimde ortaya çıkan ve haliyle üretimi de frenleyen yavaşlama.

Elimizde ağustosu üretim ve tüketim açısından nasıl geçirdiğimize ilişkin veri henüz yok. Ancak, temmuzdan mutlaka daha iyi bir dönem yaşandığı ortada. Elbette asıl dikkate alınması gereken, geçen yılın ağustosuna göre nasıl bir değişim olduğu. Normal koşullarda, sanayi üretiminin ağustosta geçen yıla kıyasla yüzde 5 dolayında arttığını beklemek mümkün. Ağustos ayı sanayi üretiminin nasıl gerçekleştiğini görebilmek için 10 Ekim'de TÜİK tarafından yapılacak açıklamayı beklemek durumundayız.

Ağustosta makul bir üretim artışı olabileceği nasıl tahmin edilebiliyorsa, bu kez eylüle geldiğimizde keskin bir üretim düşüşü yaşanacağı da tahmin edilebilir. Eylül ayında geçen yılın eylülüne göre oluşacak üretim düşüşünün belki temmuzdaki kadar olmayacağı, ancak yine de yüzde 7-8 dolayında gerçekleşebileceği söylenebilir. Malum, eylülün neredeyse üçte biri de tıpkı temmuzda olduğu gibi tatille geçti.

Sanayi üretimi, temmuzdaki yüzde 8.4'lük düşüşten sonra ağustosta yüzde 5 dolayında artar, eylülde bu kez yine yüzde 7-8 dolayında bir gerileme gösterirse, üçüncü çeyrekteki toplam gerileme yüzde 3.5 ile yüzde 4 arasında oluşacak demektir.

GSYH'de üçüncü çeyrekte sanayinin payı göreli olarak daha düşük gerçekleşir; çünkü hizmetler sektörünün payında mevsimsel etkenlerle bir artış yaşanır. Ancak bu yıl özellikle turizm kaynaklı sorunlardan ötürü bu pay değişimini daha önceki yıllık ölçüsünde görmeyebiliriz. Dolayısıyla sanayide üçüncü çeyrekte ortaya çıkacak yüzde 3.5-4.0 arası üretim gerilemesini diğer sektörlerdeki artışla telafi şansımız daha az gibi. Bu da GSYH için büyük tehlike olarak durmaktadır.

28'inci çeyrek negatif mi gelecek?

Türkiye ekonomisi 27 çeyrektir büyüyor. Son olarak 2009 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 2.8 küçülen GSYH, daha sonraki 27 çeyreğin tümünde artış gösterdi. 2009 yılında ilk üç çeyrek küçülerek geçildiği için son çeyrekteki büyüme yılın tümünde küçülme yaşanmasını önleyemedi. Zaten Türkiye ekonomisi takvim yılı bazında en son küçülmeyi yüzde 4.8 ile 2009'da yaşadı.

GSYH, son olarak küresel kriz yaşanmakta olan 2009'un üçüncü çeyreğinde yüzde 2.8 küçülmüştü. Sonrasında büyüme başladı. 2009'un son çeyreğinde başlayan büyüme, kesintisiz olarak sürdü ve bu yılın ikinci çeyreğinde tam 27 çeyreğe ulaşmış oldu. Bu dönem boyunca en yüksek büyüme hızına yüzde 12.6 ile 2010'un ilk çeyreğinde ulaştık, en düşük büyüme ise yüzde 1.3 ile 2012'nin son çeyreğinde oluştu.

Şimdi yeni bir çeyreğin içindeyiz. Biraz önce de belirttik; sanayi üretimini yılın üçüncü çeyreğinde geçen yıla göre muhtemelen yüzde 3.5-4.0 arası gerilemiş göreceğiz. Eğer sanayi dışındaki sektörlerde yüzde 5 dolayında bir büyüme gerçekleştirilebilirse sanayideki bu daralmanın etkisi sıfırlanacak ve 2016'nın üçüncü çeyreğini sıfıra yakın bir büyümeyle geçirmiş olacağız. Ama sanayideki küçülme yüzde 4'ü aşarsa ya da diğer sektörlerdeki büyüme yüzde 5'in altında kalırsa, işte o zaman kesintisiz büyüme süreci sona ermiş ve Türkiye ekonomisi bu yılın üçüncü çeyreğinde fena halde tökezlemiş olacak. Ekonomi, üçüncü çeyrekte çok yüksek oranda olmasa da gerileyecek.

Yüzde 4.5 çok zor

Bu yılın büyüme hızı tahmini yüzde 4.5 ve bu orana ulaşılmasının çok zor olduğu kabul edilmekle birlikte hedefte bir revizyona gidilmiyor. Ama bu konuda en yetkili isim konumundaki Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, büyümede yüzde 4.5'i yakalamanın çok zor olacağını ifade etti.

2016 yılı büyümesinin yüzde 4.5'e ulaşmasının ne ölçüde mümkün olmadığını görmek için şu rakamlara bakmak yeter:

Eğer üçüncü çeyrekteki GSYH değişimi sıfır olursa, yılı yüzde 4.5 büyümeyle tamamlayabilmek için son çeyrekteki oranın yüzde 10'u bulması, hatta çok az da olsa aşması gerekiyor.

Üçüncü çeyrekte tahminlerin üstünde bir büyüme gerçekleşirse, son çeyreğe ilişkin oranın daha aşağıda kalması yeterli olacak kuşkusuz. Ama tersi olur ve üçüncü çeyrekte sıfır yerine negatif bir oran gelirse, yüzde 4.5 için gereken son çeyrek büyümesi yüzde 10'u da yetersiz hale getirecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar