25 trilyonluk hayali olan var mı?

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

Hayal dünyasının yelkenlerini doldurmadan "uçabilmek" mümkün değil. Bırakın uçmayı, bana göre yürümek bile... Milli Piyango çekilişleri, bu uçsuz bucaksız dünyanın ufukları hakkında ipuçları veren iyi birer fırsat... Hele yılbaşındaki büyük ikramiyeler...

İş görüşmesine gelenlere senelerdir sorduğum bir soru vardır:

"Çok, ama çok büyük bir para çıktı size piyangodan, sonsuz harcayabileceğiniz kadar bir para, onunla neler yaparsınız?"

Ev alırım, dünya seyahatine çıkarım, otomobil alırım gibi herkesin ilk ağızda söyleyebileceği yanıtlar beni hiç tatmin etmez. Biraz daha düşünün lütfen. Eh bunlarla birkaç yüz milyar harcadınız, hadi diyelim diyelim bir trilyon harcadınız, sonra.. sonra ne yaparsınız? diye kurcalarım; genelde yine tatmin edici yanıtlar gelmez. Yalnızca bir iki herkesin ufak paralarla yapabileceği şey daha eklenir...

Hayaller, heyhat yukarıda anlattıklarımla sınırlıdır...

Bu yılbaşı Milli Piyango’nun büyük ikramiyesinin 25 trilyon olduğunu öğrenince yine bu konuyu şavullamış, yeni yıldaki ilk yazımın konusu olarak belirlemiştim ki.. geçtiğimiz günlerden birinde Okan Bayülgen’in de "Sade Vatandaş" isimli programını, "25 trilyon"a ayırdığını gördüm. Matematikçi Prof. Dr. Ali Nesin, toplumbilimci Prof. Dr. Ünsal Oskay ve ünlü piyango gişesi Nimet Abla’nın kendisiyle aynı adı taşıyan yeğeni katılmışlardı. Konu, ikramiye vurmasının olasılık hesaplarından sosyolojik yorumlara ve hayallere kadar çeşitli yönleriyle tartışıldı.

Orada da 25 trilyonla ne yapılacağına yönelik tatmin edici yanıtlar bulamadım.

Bir kez daha düşündüm; belki çoğumuz, hayır belki diyemem hepimiz; böyle büyük bir ikramiyenin bize çıkmasını istiyoruz. İstiyoruz da onunla ne yapacağımızı, nasıl değerlendireceğimizi düşünmüyoruz. Yani ikramiyenin büyüklüğü kadar kocaman hayaller kurmuyoruz... Bir çıksın da, bakarız diyoruz... Daha doğrusu hayaller kuruyoruz kurmasına da 25 trilyonluk hayal etmiyoruz; hepsini toplasan 3-5 trilyonu bulmuyor...

Belki de bu nedenle büyük ikramiyeleri kazananların önemli bir bölümü o müthiş parayı birkaç yıl içinde bitiriyorlar. Nereye gittiğini fark etmeden harcıyorlar sonu gelmeyecekmiş gibi ve bir gün, yine eskiye dönüş! Cağaloğlu’ndaki ayakkabı boyacısının hali hemen her sene ısıtılıp ısıtılıp televizyonlarda gösterilir ibretlik bir örnek olarak; birkaç defa büyük ikramiye vurmuştur, ama bugün yine ayakkabı boyamaktadır...

Nasıl büyük bir çelişki! Parayı nasıl harcayacağınızı planlayacak kadar büyük hayallerinizin olmaması; nasıl harcayacağınızı bilemediğiniz o haydan gelen parayı bu kez huya göndemeniz...

Bu konu, yılbaşı akşamı birlikte yemek yediğimiz sevgili dostum Metin Celâl ve eşi Çiğdem Sirkeci ile sohbet ederken de açıldı. Epey bir konuştuk üzerine. Sonra Çiğdem şöyle bir yorum yaptı:

"Ben, piyangodan para kazanacaksam kurduğum hayallere yetecek kadar çıksın isterim."

Belki de aradığım sihirli sözcükler bunlardı. Büyük ikramiyelerle değil, bizi mutlu edecek rakamlarla buluşmamız!..

Eğer 25 trilyonluk hayal edebiliyorsanız, tabii ki bu para...

Lüften bugün siz de düşünün. Bu konudaki hayallerinizi bir yoklayın, bakalım 25 trilyona ulaşabilecek misiniz? 25 trilyonu hayallerinizde de hak edebiliyor musunuz?

Bu arada şu soruyu duyar gibi oluyorum, senin hayallerin neler? Sana çıkarsa sen ne kadarlık bir ikramiyeyi harcayabilirsin...

Hemen yanıtlayayım:

Ben, öncelikle bu yazıyı yazmanın avantajını kullanmak istiyor ve şu an için sözcüklere hükmettiğimden bu soruya yanıt vermemeyi tercih ediyorum...

İkincisi, seyyar satıcıdan aldığım ve güzel bir anısı olan "çeyrek" biletim içeride duruyor. Hâlâ da kontrol etmedim, ikramiyenin bu yıl dörde bölündüğünü öğrendiğim halde!..

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar