25 Mayıs’tan sonra giriş başladı başladı...
Merkez Bankası’nın faizi artırması ve ardından sadeleşme adımının gelmesi döviz kurundaki tırmanışı durdurdu, hatta belirgin bir düşüş de gerçekleşti. Şimdi tartışılan, kurun hangi düzeyde dengeye geleceği. Ama bu dengeyi belirleyecek olan temel etken yurtdışı yerleşiklerin yönlerini yeniden Türkiye’ye döndürüp döndürmeyecekleri.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın Londra’daki sunumlarının bu yönde çok etkili olduğu dile getiriliyor. Böylesi sunumlar yabancılar için Türkiye’yi cazibe merkezi haline getirebiliyorduysa şimdiye kadar niye beklendi ve niye faiz artışına gerek duyuldu ki?
Başkalarını kandırmak kötüdür de, insanın hele toplumların kendisini kandırması çok daha kötüdür.
Yabancı fonları ne öyle sunumlarla Türkiye’ye çekebiliriz, ne dövizdeki çıkışı bir yetkilinin attığı tweet sayesinde durdurabiliriz. Gerçekçi olalım. Elimizdeki barut faizdi ve kullandık. Umalım bu işe yarasın ve yabancılar yeniden Türkiye’ye dönsün.
Beş ayın tablosu kötü
Merkez Bankası’nın dün açıkladığı veriler, yılın ilk beş ayında yabancı yatırımcıların 914 milyon dolarlık hisse senedi sattıklarını, 290 milyon dolarlık da devlet iç borçlanma senedi aldıklarını gösteriyor. Net çıkış 624 milyon dolar.
Bu tutarı geçen yılla kıyasladığımızda yurtdışı yerleşiklerin Türkiye’den nasıl uzak durduklarını çok çarpıcı bir biçimde görüyoruz. Yurtdışı yerleşikler geçen yıl beş ayda tam 4.8 milyar dolar getirmişlerdi. Önceki yıl da 3.3 milyar dolar gelmişti.
2014 ve 2015 yıllarının ilk beş ayı ise seçim yüzünden yabancıların net çıkış gerçekleştirdikleri dönemlerdi.
Bu yılın ilk beş ayı çok dramatik bir çıkışa işaret etmiyor; ancak ay ay bakıldığında mayıstaki 1.1 milyar doları aşkın çıkış dikkat çekiyor. Üstelik bu tutarın 1 milyar doları devlet iç borçlanma senedinden kaynaklanmış.
Zaten yurtdışı yerleşikler iç borçlanma senedinde mayısın hiçbir haftasında alıcı olmamışlar ki... Hep satmışlar. Giriş başladı mı? Merkez Bankası faizi önce 3 puan artırdı, ardından ana yollar kullanıma açıldı ve geç likidite penceresinden yapılacak fonlamada faizin yüzde 19.50’ye kadar yükselmesi mümkün hale getirildi.
Şimdi bu önlemler sonrasında yabancı fonların yeniden Türk menkul kıymetlerine ilgi göstermeleri bekleniyor. Elbette yurtdışındaki tanıtımların rolü var ama yabancı öncelikle; bir, kazanacağı paraya bakıyor; iki, kağıt üstündeki bu kazancın realize olup olmayacağıyla ilgileniyor. Ve yabancı yatırımcı faizin bir yerde durmasını da istiyor.
Bugün yüzde 15 faizle örneğin 85 liraya alınan bir kağıdın fiyatı yarın faiz yüzde 20’ye çıktığında yine örneğin 80 liraya düşecek. Yabancı böylesine bir oynaklığı niye göze alsın.
O yüzden herkes faizin bilinir olmasını istiyor, kurun da çok fazla dalgalanmadan seyretmesini. Kurun çok yüksek olması yabancıyı ilgilendirmiyor, hatta tam tersine kur yüksekken döviz getirip TL’ye dönmek işlerine geliyor. Onların kura dönük kaygısı, çok büyük dalgalanmalar yaşanması olasılığı...
Bu haftanın verilerini bir hafta sonra görebileceğiz. Zaten yabancı yatırımcı bu hafta alıma başlamamışsa, en azından çıkış durmamışsa işimiz zor.