22 Ağustos'u Beklerken
Son bir haftadır gündemimiz çok yoğun. Öncelikle geçtiğimiz haftalarda kullanıcıların online oyun satın alabildikleri PlayStation Network'e yapılan saldırılar tüm başlıkları kapladı. Muhtemelen sistemde kayıtlı olan 77 milyon kullanıcıya ait kişisel bilgiler ve daha önemlisi bunların bazılarının kredi kartı bilgileri çalındı. Uzun süre bu konuda açıklama yapmayan Sony, en sonunda verilerin çalındığını doğruladı. Konu halen sıcak ve muhtemelen önümüzdeki günlerde kullanıcı davaları, hackerların bulunması ve PlayStation Network'ün geleceği ile ilgili daha birçok gelişme olacak.
Haftanın bir diğer gündemini ise Wikileak'sin mimarı Julian Assange belirledi. Özellikle sosyal medyalarda tüm hayatını ortaya serenlerin canını sıkacak açıklamaları şu şekilde, "Herkes şunu iyi bilmeli ki, dostlarını Facebook'a ekleyen kişiler, Amerika Birleşik Devletleri casuslarına bedava hizmet veriyorlar ve onlar için kapsamlı rehberler hazırlıyorlar. Sözlerim yanlış anlaşılmamalı; Facebook doğrudan Amerika Birleşik Devletleri tarafından yönetilmiyor lakin hükümet birimleri, Facebook kayıtlarına istedikleri gibi ulaşabiliyorlar. Sosyal medya servisinin söz hakkı yok. Her türlü siyasal ve maddi baskıyla karşı karşıyalar." Sözün özü şu, Facebook, Google, Yahoo, Twitter, vs.. sosyal ağlara kayıt olurken imzaladığınız gizlilik sözleşmelerinin, yaptığınız gizlilik ayarlarının hiçbir kıymeti yok. Amerikan gizli istihbarat birimleri bu bilgilere sınırsızca erişim hakkına sahipler.
Bu haftanın başından itibaren ise BTK'nın "İnternetin Güvenli Kullanımı" konusunda aldığı kararlar doğrultusunda 22 Ağustos 2011 tarihinde yürürlüğe girmesi planlanan ulusal filtreleme uygulaması sosyal medyaların birinci gündemi oldu. Bu yazıyı hazırlarken halen Twitter'da Gündem başlıklarında birinci sıradaydı. Tasarıya göre 22 Ağustos tarihinden itibaren internete bağlanan her Türk vatandaşı belirli filtreleme seçeneklerinden birini kullanmaya başlayacak. BTK başkanı Tayfun Acarer, tasarının yanlış anlaşıldığı ve "Standart Profil" seçeneğinde günümüzdeki duruma göre herhangi bir farklılık olmadan sansürsüz bir şekilde internet kullanımının devam edeceğini açıkladı. Bu açıdan bakıldığında kendinden filtreli bazı Profil seçeneklerinin kullanıcıya bir hak olarak sunulması bana mantıklı geliyor. Ancak bu durumda sosyal ağ vatandaşları, Standart Profil üzerinde geçmişe göre farklı bir uygulamanın veya yeni yasaklamaların konulup konulmadığını dikkatli bir şekilde izleyecek ve tepkisini koyacaktır.
Son bir haftadır gündemimizi meşgul eden bu 3 konu aslında aynı binanın farklı katlarındaki komşuların ortak derdi. Sorunları binanın her katında çözmek yerine binanın temelinin yanlış oturtulduğu ve üst tarafa katlar çıktıkça bu sorunların büyüyerek devam edeceğini görmek gerekiyor. Sansür, filtreleme veya erişimi tamamen kısıtlama bu sorunların çözümü değil. Hem bireylerin hem de kurumların daha güvenli internet özleminde başvurulacak en son çözüm bu yasaklamalar.
BTK bu günlerde yeni bir toplantı ile durumu netleştireceğini duyurdu. Dolayısıyla bu hafta içerisinde de konu halen konuşulmaya, tartışılmaya devam edecek. Tabii biz de öyle yapacağız. Önümüzdeki hafta görüşmek üzere.