210 milyar dolarlık rekor dış finansman ihtiyacı
Yapılan seçimlerin ardından yeni bir yol haritası ile yoluna devam etmesi gereken Türkiye’yi, dış borç geri ödemeleri, cari açık finansmanı ve deprem maliyetleri dolayısıyla, gelecek bir yılda 200-210 milyar dolayında bir dış finansman ihtiyacının beklediği belirlendi.
Merkez Bankası’nın dün açıkladığı kısa vadeli dış borç istatistiklerine göre kamu ve özel sektörü ile Türkiye’nin gelecek bir yıl içinde yapması gereken toplam dış borç geri ödemesi mart sonu itibariyle 203,3 milyar dolar oldu. Bunun da 42,7 milyar dolarını merkezi yönetim ve yerel yönetimler ve kamu bankaları olmak üzere kamu, 39,3 milyar dolarını Merkez Bankası, 121,3 milyar dolarla en büyük bölümünü ise özel sektör yapacağı geri ödeme oluşturdu.
Gelecek bir yıl içinde yapılacak dış borç geri ödemelerinin toplam 94,4 milyar dolarlık bölümünü yurt dışı yerleşiklerin Merkez Bankası’ndaki mevduatları ile bankalardaki döviz tevdiat hesapları (DTH) ve TL mevduatları oluşturuyor. Tüm bu mevduat kalemlerinin yüzde 90’ının vadesinin yenileneceği varsayılırsa, gelecek bir yılda bu alanda yapılması gereken toplam geri ödeme 118 milyar dolar civarına düşüyor.
Dış borç geri ödemelerinin yanında, hızla büyüyen cari işlemler açığı da ülkenin dış finansman ihtiyacını büyütüyor. Merkez Bankası verilerine göre geçen yılın mart sonunda 18,3 milyar dolar olan yıllık cari açığın son bir yılda yaklaşık üçe katlanarak bu yılın mart sonunda 54,2 milyar dolar olduğu dikkati çekiyor.
İhracat-ithalat makasının aleyhte açılmaya, dış ticaret açığının büyümeye devam etmesine rağmen cari işlemler açığının iyimser bir tahminle bu düzeylerde kalacağı varsayıldığında bile gelecek bir yıl da net dış borç geri ödemeleri ve cari açık finansmanı toplamında ihtiyaç duyulan dış finansman ihtiyacı 173 milyar doları buluyor.
Depremlerin ilave katkısı
6 Şubat’ta 11 ilde büyük yıkıma yol açan ve üretim, ihracat ve milli gelir boyutları ile genel olarak ülke ekonomisine darbe vuran depremlerin maliyeti de dış finansman ihtiyacını büyüten ekstra bir kalem olarak devreye girmiş bulunuyor.
Depremlerin yol açtığı tahribatın toplam maliyeti resmi hesaplarda 103,6 milyar dolar civarında. Deprem hasarlarının giderilmesinde kullanılacak kaynakların temininde başvurulacak dış borçlanma miktarı ise 30-35 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.
Buna göre, gerçekleştirilecek tahmini net dış borç geri ödemesi, cari açık finansmanı ve deprem hasarlarının giderilmesinde kullanılacak miktarın toplamı olmak üzere, yeni ekonomi yönetiminin ilk bir yılında Türkiye’nin bulması gereken dış finansmanın hacmi, kabaca bir tahminle şimdiden 200-210 milyar dolar arasında bir büyüklüğe işaret ediyor.
Dış kaynak maliyetlerinde hızlı yükseliş
Türkiye’nin döviz gelir-gideri makasının aleyhte açılması, cari işlemler açığını büyütürken, cari açığın sağlıklı finansmanına katkı yapacak olan uluslararası doğrudan yatırım girişleri, kredi derecelendirme kuruluşlarınca verilen kredi notlarının dip seviyelere inmesi nedeniyle giderek azalıyor. Ülke CDS’i ise uzun süredir yüksek düzeylerde seyrediyor. Swaplar hariç döviz rezervlerinin “eksi” düzeylerde olması, dış yükümlükleri karşılamayı güçleştiriyor. Yüksek boyutlardaki dış kaynak ihtiyacı dolayısıyla Türkiye, uluslararası piyasalarda yüzde 10-12 düzeylerinde aşırı yüksek dolar faizi vererek borçlanmak zorunda kalıyor. Yeni ekonomi yönetiminin, yapısal reformlarla yeni bir yol haritasını hayata geçirmesi bekleniyor.