2030: Çalışansız şirketler 2080: Yapay şirketler
“Teknolojilerin Geleceği”, "İnsan, çevre" ve "İnovasyon" olmak üzere üç ana başlıkta yayınlanan son 2024 teknoloji raporunda, 2080’e kadar öngörüler yer alıyor. Buna göre, akıllı şehirler, üretim gibi kavramları 2030’a kadar deneyimleyeceğiz. Giyilebilir görünmez teknolojiler için ise 2080’e kadar beklememiz gerekecek.
Yıllardır geleceğin teknolojilerine ışık tutan ve benim de ilgiyle takip ettiğim Softtech Teknoloji Raporu’nun yenisi yayımlandı. Raporda insan yaşamını derinden etkileyeceğine inandığım teknolojilere dair, “Teknolojilerin Geleceği”, “İnsan ve Çevre,” “Sektörlerin Geleceği ve İnovasyon” olmak üzere üç ana başlıkta toplam 34 makale bulunuyor. Her biri kendi alanında uzman, birbirinden değerli yazarlar, geleceği tahmin etmek, hatta şekillendirmek ve okuyucuya ilham vermek amacıyla çok önemli tespitlerle bulunmuşlar.
Teknoloji radarı
Her raporda teknolojilerin geleceği bölümü altında yer alan Teknoloji Radarı’nda, bu sene “İş Hayatı,” “Yapay Yaşam,” “Dijital Yaşam” ve “Fiziksel Yaşam” başlıklarında 2080 yılına kadar öngörüler yer alıyor.
İş hayatına baktığımızda yakın zamanda yapay zekâ iş arkadaşları ile birlikte çalışmaya başlayacağız. 2030’a geldiğimizde çalışansız organizasyonları öngörüyorken, 2080 yılında tamamen yapay şirketleri deneyimlememiz muhtemel görünüyor.
Yapay yaşam dikeyinde ise önümüzdeki 1-2 sene içinde yapay zekâ meslek uzmanlarının iyice geliştiğini ve hayatımıza entegre olduğunu görmemiz muhtemelken, kuantum yapay zekâ sonrasında insansı yapay zekâyı ve nihayet 2080 yılında artırılmış insan kavramını deneyimlememiz olası görünüyor.
Dijital yaşamda ise dijital kimlikler çok kısa süre içinde hayatımızda olacak. 2030’dan itibaren ise tamamen dijital iş hayatı, dijital mülkiyet ve sanal evrenlerin çok daha gelişmiş bir şekilde bizi karşılayacağını öngörülüyor. Nihayet, 2080 yılına geldiğimizde ise dijital gerçeklik bizi içine çekebilir.
Fiziksel yaşam dikeyindeki teknolojilerin geleceğinde sürdürülebilir akıllı şehirler, biyoteknolojik üretim gibi kavramları 2030 yılına kadar deneyimleyeceğimiz, giyilebilir görünmez teknolojiler için ise 2080’e kadar beklememiz gerekeceği öngörülüyor. Özelikle yapay zekâdaki inanılmaz sıçrama ile dijital çağı öngördüğümüzden çok daha erken karşılamamız muhtemel. Geleceğin teknolojileri ve teknolojilerin geleceğinde başrol yapay zekânın...
Raporda üretken yapay zekânın ortaya koyduğu hukuki meseleler de ele alınıyor. Yapay zekânın özellikle yazılımcıların yerini alıp alamayacağı, sentez yapay zekâ, veri güvenliği, açık veri ile yapay zekâ işbirliği, verinin ekonomik açıdan önemi, dil modellerinin yönetişimi gibi oldukça önemli başlıklar yer alıyor.
İnsan ve çevre
Yapay zekânın bu etkin yükselişi içinde insanlığın geleceği de önemli bir soru işareti elbette. Raporda bu konu da çok detaylıca ele alınmış. Yapay zekâ çağında yetenek keşfi, insan kaynakları ile yapay zekânın konumlandırılması, öğrenme çevikliği gibi başlıklar ilgi çekiyor.
Diğer yandan yine yapay zekânın desteğiyle iklim değişikliği ile mücadele, endüstriyel sürdürülebilirlik, iklim teknolojileri gibi dünyamızın geleceği için kritik konular da çok değerli makaleler bulunuyor.
Finansın ötesine dair çok sayıda önemli tespit ve öngörünün bulunduğu raporda bankacılık, finansta yapay zekâ, servis modeli bankacılığı, süper uygulamalar, hiper kişiselleştirme, yeni girişim trendleri gibi önemli konularda makaleler de yer alıyor.
Bu rapor da ben de finansın ötesine dair tespitlerimi paylaştım. Ayrıca rapor için yazdığım ve 2035 yılında geçen “ait” isimli kısa bilim kurgu öyküsünde, yapay zekânın sadece finansal verilerle değil, izlediğimiz filmler, okuduğumuz romanlar ve şiirler, çektiğimiz fotoğraflar, dinlediğimiz şarkılar, gezdiğimiz yerler gibi bize dair tüm veri setlerinin yönetişimi ile beslendiğinde çok daha etkili olacağını vurguluyorum.
Bir baba-kız ilişkisi üzerinden ele aldığım bu hikâyenin kahramanı ise şu anda henüz 4 yaşında olan kızım İlkyaz. Tamamen ücretsiz ve halka açık bu kıymetli rapor için katkı sağlayan herkese gönülden teşekkürler. Güzel bir gelecek için…