2025’te ipler kimin elinde olacak?
Geçtiğimiz günlerde OpenAI ve Anduril iş birliği haberi duyuruldu. OpenAI, bu ortaklıkla yapay zeka modellerini, ABD ordusuyla çalışan savunma teknolojisi şirketi olan Anduril’in sistemine entegre etmeyi hedefliyor. Böylece Anduril, ABD ve müttefik askerlerini tehditlere karşı daha iyi korumayı amaçlıyor.
İşin ilginç yanı OpenAI başlarda “savaş için çalışmayacağız” prensibini benimsemişti. Önce 2023’te bu yasağı kaldırdılar ve 2024’te ise savunma projelerinde daha aktif rol almaya başladılar. YZ bana her zaman büyüleyici gelmiştir, ama işin içine savaş ve iktidar hırsı girince bu büyü yerini endişeye bırakıyor.
Teknoloji düşünüyor mu?
Bir başka haber de OpenAI’ın yeni “düşünebilen” ChatGPT Pro sürümüyle ilgiliydi. Bu sistem, insana yakın düşünebilme yeteneğiyle övülüyor. Aylık abonelik ücretiyse şimdilik 200 dolar. Gerçekten düşünmek ne demek diye sordum kendime.
Eğer yapay zeka, bizden daha hızlı fikir üretebiliyorsa bu, onu yaratıcı yapar mı? Yoksa bizim yansıttığımız birer ayna gibi mi çalışıyor hala? İnsan yaratıcılığının derinliğini ve bilinçli niyetimizi tam anlamıyla yansıtıyor mu, tartışılır.
Belki felsefi bir konu ama, bir noktada insan-yapay zeka sınırlarını çizmemiz gerekebilir. Çünkü bu “düşünce” meselesi hepimizin geleceğine dokunuyor ve şekillendiriyor.
Türk markaları için TikTok fırsatı
Black Friday'de TikTok'un ABD'de satışlarını üç kat artırarak 100 milyon doları aşmış. Dans videoları izlediğimiz bu uygulama, şimdi Shein ve Temu gibi rakiplerini bile geride bırakarak adeta dev bir alışveriş platformuna dönüştü.
Eğlence ve alışverişin artık tamamen iç içe geçtiğini görüyoruz. İnsanlar dans videoları izlerken farkında bile olmadan alışveriş yapıyor. Bence Türk markalarının bu yeni düzene ayak uydurması şart. TikTok'un 170 milyondan fazla Amerikalı kullanıcısına ulaşılabilecek bir fırsat önümüzde duruyor.
Kontrol kimde?
2024’ün sonlarına yaklaşırken, teknolojiyle olan ilişkimizin geldiği yeri sorguladım. Teknolojiyi sadece bir tüketici olarak mı kullanmalıyız yoksa bilinçli olarak yön verenlerden mi olmalıyız? Bu tool’ları akıllıca kullanmak, geleceğimizi şekillendirme gücünü de beraberinde getiriyor. Türk markalarının TikTok fırsatını yakalaması, YZ gelişmelerini etik şekilde kullanmamız gibi kararlar, bu süreçte önemli adımlar.
Teknoloji rüzgarına kapılıp gitmek kolay olan, rüzgarı doğru yöne çevirebilmek asıl mesele. Direksiyonda biz varız. İyi kullanırsak, bu yolculuk hem heyecan verici hem de faydalı olur. Yoksa sadece sürüklenen oluruz ve o zaman da gittiğimiz yere şaşırmamalıyız diye düşünüyorum.
KISA KISA…
Akıllı aynalarla makyaj yapmadan önce sanal prova imkanı
Büyük kozmetik markaları artık mağazalarda akıllı aynalar kullanıyor. Bu aynalar sayesinde, fiziksel olarak makyaj yapmadan farklı ürünler sanal olarak denenebiliyor. Yani makyaj yapıp beğenmezsem silme derdi de tarihe karışıyor.
ChatGPT sabahları “Ne giysem?” krizine son verdi
YZ destekli bazı yeni uygulamalar, sanki dolabımıza bir stil danışmanı yerleştiriyor. Gardırobunuzdaki parçalara göre kişiselleştirilmiş kombin önerileri sunuyor.
Spor salonuna gitmek yerine sanal Yosemite Parkı’nda ter atalım
Apple'ın yeni Vision Pro gözlüğü, evde fitness deneyimini bir üst seviyeye taşımış. Antrenman yaparken sanal koçlarla çalışabiliyor veya sanal doğa manzaralarında yürüyüş yapılabiliyormuş.
Su içmeyi unutanlara akıllı su şişelerİ
TikTok’ta viral olan akıllı su şişeleri, su içmeyi unutanlar için birebir. Şişe, ne kadar su içtiğinizi takip ediyor ve “Hadi su iç!” diye telefonunuza bildirim gönderiyor. Sağlıklı bir alışkanlık için tasarlanmış, çok beğendim.