2025 yılında ekonomide fırsatlar ve tehditler: Hangi yatırım stratejileri tercih edilmelidir?

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist sevket.sayilgan@dunya.com

Aylık olarak global piyasalar ve Türkiye’nin ekonomide­ki beklentileri fırsatlar - tehdit­ler yönüyle değerlendirdiğim ya­zımı bu sefer yatırım stratejiler ile birlikte sizlerle paylaşmak is­tiyorum.

2025 yılı ve sonrasında küresel ekonomi, yüksek enflasyon, faiz dalgalanmaları, jeopolitik risk­ler ve teknolojik dönüşüm gibi faktörlerle şekillenecektir. Tür­kiye ekonomisi de bu küresel di­namiklerden etkilenecek, aynı zamanda kendi iç dinamikleri doğrultusunda fırsatlar ve risk­ler barındıracaktır.

Bu bağlamda, yatırımcıların doğru stratejile­ri belirleyerek riskleri minimize etmesi ve fırsatları değerlendir­mesi büyük önem taşımaktadır. 2025 yılı ve sonrası Türkiye eko­nomisindeki fırsatlar ve tehdit­ler ele alınarak en uygun yatı­rım stratejileri değerlendirecek olursak,

1.2025 yılında Türkiye ekonomisindeki fırsatlar

1.1. Teknoloji ve dijital dönüşüm

Yapay zekâ, büyük veri, blok­zincir ve e-ticaret gibi alanlar hızla büyümeye devam ediyor. Türkiye’de de teknoloji sektörü­ne yapılan yatırımlar artarken, girişim ekosisteminde yeni fır­satlar ortaya çıkıyor. Özellikle fintech, yazılım ve siber güven­lik sektörleri 2025 ve sonrasında yüksek getiri potansiyeline sa­hiptir.

Yatırım stratejisi: Yerli ve ya­bancı teknoloji şirketlerinin his­selerine yatırım yapmak, start-up ekosistemini destekleyen fon­lara katılmak, dijital varlıklar ve blokzincir projelerine odaklan­mak.

1.2. Yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve kü­resel çevresel politikalar doğrul­tusunda yenilenebilir enerji yatı­rımları büyük bir potansiyel taşı­yor. Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisinde yüksek kapasitesi bulunuyor ve devlet destekli pro­jeler artıyor.

Yatırım stratejisi: Güneş ve rüzgar enerjisi şirketlerinin his­selerine yatırım yapmak, karbon piyasalarına yönelik fonlara yatı­rım yapmak, çevreci ve sürdürü­lebilir tarım projelerine yatırım yapmak.

1.3. Savunma sanayii ve yer­li üretim

Türkiye’nin savunma sanayii, son yıllarda büyük bir ivme ka­zandı ve 2025 sonrasında da bü­yümeye devam edecek. İnsansız hava araçları (İHA), yerli üretim silah sistemleri ve askeri tekno­lojiler, küresel pazarda daha fazla yer bulabilir.

Yatırım stratejisi: ASELSAN, TUSAŞ ve Roketsan gibi yerli sa­vunma şirketlerine yatırım yap­mak, savunma sanayii odaklı gi­rişim sermayesi fonlarını değer­lendirmek, yerli üretim odaklı sanayi ve teknoloji firmalarına yatırım yapmak.

1.4. Lojistik ve e-ticaret

Türkiye’nin coğrafi konumu, lojistik sektörünü cazip hale ge­tiriyor. E-ticaretin hızla büyü­mesiyle birlikte depolama, kargo ve dağıtım hizmetlerine olan ta­lep artıyor. Orta Koridor Proje­si gibi büyük altyapı projeleri de lojistik sektöründe yeni fırsatlar sunuyor.

Yatırım stratejisi: Lojistik ve taşımacılık sektöründeki şirketle­re yatırım yapmak, de­polama ve dağıtım mer­kezlerine yönelik gay­rimenkul yatırımları yapmak, e-ticaret sek­törüne yönelik teknolo­ji çözümlerine yatırım yapmak.

2.2025 yılında Türkiye ekonomisindeki tehditler

2.1. Enflasyon ve faiz oranla­rındaki dalgalanmalar

Türkiye’de enflasyon ve faiz oranları, yatırımcıların kararla­rını doğrudan etkileyen en önem­li faktörlerden biridir. 2025 yı­lında da bu değişkenler yatırım­cılar için belirsizlik yaratabilir.

Yatırım stratejisi: Enflasyo­na karşı korunmak için altın, gü­müş ve döviz gibi varlıklara yatı­rım yapmak, sabit getirili yatırım araçlarına yönelmek, çeşitlendi­rilmiş portföy stratejileri uygu­lamak.

2.2. Küresel ekonomik belir­sizlikler ve jeopolitik riskler

Rusya-Ukrayna savaşı, Orta Doğu’daki gerilimler ve Çin-ABD ticaret savaşı gibi gelişmeler, küresel piyasaları etkileyebilir. Türkiye de bu jeopolitik dalga­lanmalardan doğrudan etkilene­cektir.

Yatırım stratejisi: Savunma ve enerji sektörüne yönelik yatırım­lara ağırlık vermek, jeopolitik risklere karşı alternatif pazarlara yatırım yapmak, altın ve gümüş cinsinden varlıklara yatırım ya­parak riskleri dengelemek.

2.3. İklim değişikliği ve ta­rımsal krizler

İklim değişikliği, Türkiye’nin tarım sektörünü doğrudan etki­leyebilir. Kuraklık ve su krizi, ta­rım ürünlerinin verimliliğini dü­şürebilir ve gıda fiyatlarında dal­galanmalara neden olabilir.

Yatırım stratejisi: Tarım tek­nolojilerine ve akıllı sulama sis­temlerine yatırım yapmak, tarım ve gıda üretimi ile ilgili borsalar­da işlem gören şirketlere yatırım yapmak, alternatif protein kay­nakları ve gıda teknolojilerine sahip şirketlere yatırım yapmak.

2.4. Türkiye’de siyasetin önündeki riskler

Erken seçim, Anayasa değişik­liği, siyasi figürlerin yaşayabile­cekleri oyun dışı kalma gibi eko­nomiyi doğrudan etkileyebilecek riskler bulunmaktadır.

Yatırım stratejisi: Değerli me­tallerde pozisyon almak, değiş­ken faizli TL’li yatırım araçlarına yatırım yapmak.

3.2025 için en etkili yatırım stratejileri

4.Portföy çeşitlendirmesi:

Riskleri azaltmak için fark­lı varlık sınıflarına yatırım yap­mak önemlidir. Örneğin, hisse senetleri, tahviller, emtialar (al­tın, petrol, tarım ürünleri), gayri­menkul ve dijital varlıklar denge­li bir şekilde portföyde yer alma­lıdır.

2.Defansif yatırımlara odak­lanma:

Kriz dönemlerinde sağlık, gıda, enerji ve savunma sektörlerine yapılan yatırımlar daha az riskli olabilir. Bu sektörlerdeki şirket­lere yatırım yapmak, belirsizlik­lere karşı koruma sağlayabilir.

3.Teknoloji ve yenilikçi alanlara yatırım:

Geleceğin ekonomisi teknolo­jiye dayalı olacaktır. Yapay zekâ, büyük veri, fintech ve biyotekno­loji gibi alanlara yatırım yapmak, uzun vadede yüksek getiri potan­siyeli sunacaktır.

4.Döviz ve emtia korumalı yatırımlar:

Döviz kurlarındaki dalgalan­malar ve enflasyon riski göz önü­ne alındığında, altın, gümüş ve dövize dayalı varlıklar portföyde belirli bir ağırlığa sahip olmalı­dır.

5.Uzun vadeli yatırım pers­pektifi:

Kısa vadeli dalgalanmalardan etkilenmemek için uzun vadeli yatırım stratejileri benimsenme­lidir. Özellikle gayrimenkul, tek­noloji hisseleri ve sürdürülebilir enerji projeleri uzun vadede yük­sek getiri sağlayabilir.

2025 yılı ve sonrası riskleri yönetmek için ekonomide karar vericilerin takip edilmesi gereken politikaları

2025 ve sonrasında Türki­ye’nin karşısında hem büyük fır­satlar hem de ciddi tehditler bu­lunmaktadır. Ekonomik, tek­nolojik ve lojistik avantajlarını doğru stratejilerle değerlendir­diği takdirde Türkiye, küresel re­kabette önemli bir konuma ula­şabilir. Ancak ekonomik belir­sizlikler, jeopolitik riskler, iklim değişikliği ve beyin göçü gibi teh­ditleri yönetmek için uzun vade­li ve sürdürülebilir politikalar ge­liştirilmelidir.

Türkiye’nin başarıya ulaş­ması için:

1 Eğitim ve inovasyona daha fazla yatırım yapılmalı,

2 Diplomasi ve dış ilişkiler­de dengeli bir politika iz­lenmeli,

3 Sürdürülebilir kalkınma stratejileri benimsenmeli,

4 Ekonomik istikrar için ya­pısal reformlar uygulan­malı,

5 Dijital ve siber güvenlik alt­yapısı güçlendirilmelidir.

Türkiye’nin geleceği, stratejik planlamalarla doğru yönetildi­ğinde, küresel arenada daha güç­lü ve bağımsız bir aktör olma yo­lunda ilerleyebilir.

2025 yılı, hem fırsatlar hem de tehditler barındıran bir yıl ola­caktır. Teknoloji, yenilenebilir enerji, savunma sanayii ve lo­jistik gibi sektörler yatırımcılar için büyük fırsatlar sunarken, enflasyon, faiz dalgalanmaları ve jeopolitik riskler dikkatle yöne­tilmesi gereken tehditlerdir.

Doğru yatırım stratejileri be­lirleyerek, riskleri minimize et­mek ve fırsatları değerlendirmek mümkündür. Çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturarak, defansif sektörlere yönelerek ve uzun va­deli düşünerek 2025 ve sonrasın­da başarılı yatırım kararları al­mak mümkün olacaktır.

Son söz: “Hayat ileriye doğru yaşanır, geriye bakınca anlaşılır.” Anonim

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar