2025 yıl başı ayarlamaları finansal istikrarı sarsmaz

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

Merkez Bankası’n­dan, 2025 yıl ba­şında asgari ücret ile memur maaşları ve emek­li aylıklarına yapılacak artış­lar için dolaylı da olsa vize di­ye yorumlanabilecek bir me­saj geldi.

Banka, kart borçlarındaki büyümenin, sayıca çoğunluğu oluşturan ancak toplam borç­taki payı küçük olan düşük ge­lirli kesimden değil, sayıca sa­dece yüzde 9’u oluşturan, top­lam borcun ise yarısına sahip 150 bin TL üzeri bakiyeli yük­sek gelirli kesimden kaynak­landığını bildirdi.

Bu kesime yönelik de faiz artırımı şeklin­de sıkılaştırıcı adımlar atıldı­ğını hatırlatan Banka, “2025 yıl başında yapılacak ücret ayarlamalarının finansal is­tikrar üzerindeki ikincil etki­lerinin geçmişe göre daha dü­şük seviyede” olacağı öngörü­sünde bulundu.

Yüksek montan yüksek artış

Merkez Bankası’nca yapı­lan bir çalışmada, kişilerin ücret gelirleri ile kredi kulla­nımları arasındaki ilişki in­celendi. Banka’nın, 2024’ün 4’üncü Enflasyon Raporu’nda yer alan araştırma sonuçları­na göre, Eylül 2024 itibarıyla 0-25 bin TL arasında borç ba­kiyesi bulunan bireylerin yıl­lık medyan bireysel kredi kar­tı büyümesi negatif bir değe­re sahip.

Başka deyişle son bir yılda bu kesimin borç bakiye­si küçüldü. Daha büyük mon­tanlı bakiye kategorilerinde ise yıllık büyümenin önem­li ölçüde yükseldiği belirlen­di. Bu oran 150 bin TL üzeri bakiye kategorisinde yüzde 165,6’ya ulaşarak enflasyona fark attı. Bu bulgu, bi­reysel kredi kartı bü­yümesinde yüksek bakiye kategorisin­de yer alan bireylerin belirleyici etkisini ortaya koydu. Aktif bireysel kredi kartı kullanıcılarının yarı­dan fazlasının önemli bir bakiye değişimi gözlenmeyen düşük düzeyde borca sahip olan bireylerden oluştuğu, ba­kiye grupları arttıkça kişi sa­yısının da azaldığı gözlendi.

Gelir-kart kullanımı ilişkisi

Araştırmada, bireysel kredi kartı kullanımı ile gelir koşul­ları arasındaki esnekliğe yük­sek ve düşük bakiye katego­rilerinde ayrı ayrı bakıldığın­da, iki grup için de örneklem dönemi boyunca pozitif bir ilişki gözlendi.

Diğer yandan, toplam örneklemin büyük bir çoğunluğunu oluşturan 0-150 bin TL aralığındaki bireyle­rin esneklik katsayısı toplam bireysel kredi kartı ile önem­li bir uyumluluk arz ederken, 150 bin TL üzeri bakiyeli gru­bun esneklik katsayısının bü­tün dönemlerde daha yüksek ve oynak bir yapıda olduğu gö­rüldü. Ayrıca, 150 bin TL al­tında bakiyesi bulunan birey­lerin gelir artışlarının kredi esnekliği zaman içerisinde sönümlenirken, 150 bin TL üzeri grupta bu esneklik, yılın üçüncü çeyreği itibarıyla ha­len yüksek seviyelerde.

Buna göre, yüksek bireysel kredi kartı harcaması bulu­nan bireylerde gelir artışla­rı sonucunda bunların birey­sel kredi kartı kullanımların­da da önemli artış yaşanırken, düşük bakiye gruplarında ise gelir artışlarının bireysel kre­di kartı harcamasına etkisi ol­dukça sınırlı kaldı.

Yüksek bakiyeye sıkılaştırma önlemi

Merkez Bankası’nın, eylül ayındaki düzenleme ile birey­sel kredi kartı akdi faiz ora­nını 150 bin TL üzeri dönem borcu bulunan kartlar için mevcut referans oranına gö­re yüzde 4,25’ten yüzde 4,75’e yükseltilmesinin, bu grupta­ki kart sahiplerinin kredi kar­tı harcamalarında bir mik­tar sıkılaştırıcı etki yapması bekleniyor.

Bu düzenleme ile yüksek bakiyeli bireysel kredi kartı sahibi yüzde 9’luk kesi­min kartla borçlanma davra­nışında azalma öngörülüyor. Böylece, bireysel kredi kar­tını borçlanma kanalı olarak kullanan söz konusu yüksek bakiyeli grupta da gelir artış­larının krediye yansımasının önümüzdeki dönemde daha sınırlı kalacağı öngörülüyor.

Merkez Bankası araştırma­sında, 2025 başında yapılacak zamlarla oluşacak gelir artış­larının finansal istikrar üze­rindeki olası etkilerine dair şu değerlendirme yer aldı:

“Yakın dönemi ele alan ana­lizler beklendiği üzere temi­natsız bireysel kredi segmen­tinde gelir ile kredi kullanımı arasında pozitif bir ilişkiye işaret etmektedir. Öte yandan, bu ilişkinin dinamik olduğu ve son dönemde gelir koşul­larının ek kredi talebi yoluyla finansal koşullar üzerindeki etkilerinin azaldığı görülmek­tedir.

Çalışma kapsamında hane halkları için önemli bir finansman aracı haline gelen bireysel kredi kartları üzerine de odaklanılırken, bu grupta­ki gelir esnekliğinin de yüksek bakiyeli grup haricinde son çeyreklerde düşüş kaydettiği bulgulanmaktadır. Söz konu­su bulgular, 2025 yıl başında ücret ayarlamalarının finan­sal istikrar üzerindeki ikincil etkilerinin geçmişe göre daha düşük seviyede oluşabilece­ğini ima etmektedir.

Öte yan­dan, yüksek bakiye grubun­da yer alan kişilerin bireysel kredi kartı kullanımı ve gelir görünümleri arasındaki iliş­ki hala güçlü seviyede bulun­maktadır. Bu durum, son dö­nemde kredi kartı azami fai­zinin farklılaştırılmasıyla bu gruptaki finansal tüketicile­re yönelik atılan sıkılaştırı­cı adımların fiyat istikrarını ve finansal istikrarı koruma noktasındaki önemine işaret etmektedir.”

Beklentilerin çıpalanması

Merkez Bankası’na göre enflasyon beklentilerinin yeterince çıpalanmadığı durumda bireylerin kredi kullanarak tüketimi öne çekme davranışı yaygın biçimde gözleniyor. Ayrıca, bireylerin gelir artışları da borç ödeme kapasitelerini artıracağı için özellikle beklentilerin bozuk olduğu dönemlerde gelirde gerçekleşen artışlar, bireylerin daha fazla kredi talep etmesine neden oluyor, bu da ek tüketim talebine ve enflasyonist baskıya yol açıyor. Finansal koşullar uygulanan para politikası ve makro ihtiyati tedbirlerle sıkılaştığında ve beklentiler çıpalandığında ise gelir artışlarının oluşturabileceği ek kredi talebinin daha sınırlı olması bekleniyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar