2025-2027 Orta Vadeli Program beklenen heyecanı yaratmadı

Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ
Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ EKONOMİ NOTLARI [email protected]

Hükümetin 2025-2027 dönemine iliş­kin makroekonomik tahminlerini or­taya koyduğu ve makroekonomik politikala­ra ilişkin çerçeveyi oluşturduğu Orta Vade­li Program (OVP) dün yayımlandı. Programı iki bölümde değerlendirebiliriz. Bunlardan ilki makroekonomik hedefler ve politikalar kısmı. İkinci kısım ise ekonomide dönüşüm gerektiren alanlarda uygulanması planlanan politikaların özeti.

Makroekonomik politikalar ve hedefler

2025-2027 OVP tanıtım toplantısında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’ın da belirttiği gibi programın önce­liği enflasyonun düşürülmesi. Bu dönemde ana amacı enflasyonun düşürülmesi olarak belirleyince diğer politikaların da bu hedef­le uyumlu olması beklenir. Örneğin, büyüme, kamu maliyesi, cari açık hedeflerinin enflas­yon hedefinizle uyumlu olması gerekir. Bu duruma programın içsel tutarlılığı diyoruz.

Ana hedef olan enflasyon, 2024 yılı sonu için, 2024-2026 OVP’de açıklanan yüzde 33 hedefinden yüzde 41,5’e yükseltildi. Bu he­defin TCMB’nin orta noktası yüzde 38, üst bandı yüzde 42 olan yıl sonu hedefi ile uyum­lu olduğu söylenebilir. Bir başka deyişle TC­MB ile istişare içinde bu hedef programa konmuş diye düşünüyoruz.

Diğer taraftan, 2025 yılı sonu enflasyon hedefinin yüzde 15,2’den yüzde 17.5’e yük­seltildiğini görüyoruz. 2026 yılında tek ha­neli enflasyon hedefi korunuyor fakat he­def yüzde 8,5’ten yüzde 9,7’ye yükseltilmiş.

Enflasyon için 2025 yılı hedefini iyimser buluyoruz. 2025 yılında açıklanan hedefin gerçekleşmesi için enflasyonist şoklar ile karşılaşılmaması, TL’nin reel olarak değer­lenmeye devam etmesi, yönetilen ve yönlen­dirilen fiyatlarda oldukça sınırlı ayarlama­lar gerçekleştirilmesi, ücret ayarlamalarının beklenen enflasyona göre yapılması, beklen­tilerin güçlü bir dezenflasyon programına göre şekillenmesi gerekir. Gerek küresel ge­lişmeler, gerekse yurt için dinamikler bizim bu kadar olumlu olmamızı engelliyor. Fakat, dezenflasyon programının devam ettiği, ma­liye politikalarının bu sürece destek verdiği bir ortamda 2025 yılı enflasyonunun yüzde 22-24 aralığına gerileyeceğini düşünüyoruz.

Milli gelir tarafında yüzde 4 olarak belir­lenen milli gelir büyümesi hedefini, dezenf­lasyon programının devam ettiği varsayımı altında, iyimser buluyoruz. Cari açığın milli gelire oranının yüzde 2 olacağı, bütçe açığı­nın milli gelire oranının yüzde 4,9’dan yüzde 3,1’e düşeceği bir ortamda milli gelir büyü­mesini yüzde 2,5-3 aralığında tahmin etmeyi daha gerçekçi buluyoruz.

Kişi başına milli gelir rakamları 2024 yı­lında 15.551 ABD doları, 2026 yılında 17.028 ABD doları olarak programa konmuş. Dola­yısıyla, milli gelirin yüzde 4 büyümesini bek­lediğimiz bir ortamda kişi başına milli geli­rin dolar cinsinden yüzde 9,5 büyümesini bekliyor program. Dolar cinsinden kişi başı­na milli gelirin bu oranda artması ithal ürün talebini, dolayısıyla dış ticaret açığını artıra­cağını hatırlatmakta fayda var. Bu durumun makro dengeler açısından tutarlı olduğunu söylemek zor.

Yapısal uyum süreçleri

Program makroekonomik hedefler ya­nında bu hedeflere yürürken gerçekleştiril­mesi planlanan yapısal dönüşüm süreçleri­ni de içeriyor. Bu süreçlerden en önemlileri dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve afet yö­netimi.

Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm konuları hem kısa hem de orta-uzun vade­de Türkiye ekonomisi için oldukça önem­li. Dünyada yaşanan dijital dönüşüm süre­cinden geride kalmamız ekonomik kalkın­mada rakiplerimize göre geride kalmamıza yol açacaktır. Geçen yıl açıklanan program­da bu konuda konulan hedeflere yüzde kaç oranında ulaşıldı bilemiyoruz. Fakat kana­atimiz bu konuda çok hızlı ilerlemediğimiz yönünde.

Benzer bir durum yeşil dönüşüm için de geçerli. Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzenlemesi gibi uygulamalarına ilişkin süreç işliyor. İlgili sektörlerin olu­şacak rekabet ortamına ne kadar hazır ol­duğu ise tartışılır durumda. Bu bağlamda, dönüşüm süreçlerini hızlandırmak adına OVP’nin sadece bir hedefler metni olmak­tan çıkıp hedef-gerçekleşme kriterlerine sahip bir metne dönüşmesi çok daha faydalı olurdu. Böylece ilgili bakanlıkların perfor­manslarını hep birlikte görebilirdik.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar