2024 yılı ve sonrası için işletmeler için finansal yönetim nasıl olmalıdır? Tavsiyeler…
Türkiye 2024 yılı ve özellikle 31 Mart seçimlerinden sonra yaşanması beklenen ekonomik süreç nedeniyle, mikro ölçekte firmaların yönetim anlayışında geçmişe göre değişiklikler olmalıdır.
Türkiye'de işletmelerin finansal yönetimi mikro ölçekte bir konudur. Doğru finansal yönetim uygulamaları işletmelerin sürdürülebilirliklerini ve karlılıklarını artırmalarına yardımcı olacaktır. Öncelikle İşletme yönetmek ne demek? a) Ciro b) Kar c) Nakit yönetimidir.
Yaşadığımız enflasyonlu dönem bu üç temel hedef içinde nakit yönetiminin öncelik taşıdığıdır. Dolayısıyla finansal yönetim 2024 yılında öncelikle nakit yönetimidir. Karar vericilerin bunu öncelikli görmesi gerekir. Nakit Yönetmek finansal yönetim çerçevesinde; a) Ticari alacakları b) Ticari borçları c) Stokları yönetmek olduğu unutulmamalıdır.
İşletmeyi yaşatan nakit/paradır, büyüten ise tahsilatı yapılmış gelirden doğan kârdır.
- Az zarar eden bir firma kısa zaman için yaşayabilir. Ancak çok kâr eden bir kuruluş bazen çok kısa zamanda batabilir nedeni nedir?
Eğer bir firma devamlı fatura kesip mal teslim ediyor ancak alacaklarını tahsil edemiyorsa nakitsizlik nedeniyle iflasa sürüklenebilir. Diğer bir firma bütün satışlarını yapıp tahsil etse bile giderleri gelirlerini aşıyorsa ve ödemelerini daha uzun vadeli yapsa bile nakit sıkışıklığı çekmez ve firmanın da kâr etmemesine rağmen yaşamını sürdürdüğünü görmekteyiz. Tüm bu ilişki çerçevesinde İşletmelerde finansal yönetimin alt başlıklarını sıralarsak;
- Birimler arası düzenli bilgi akışı ve kurumsallaşma
-Mali analiz ve raporlamanın etkin hale getirilmesi
-Bütçe hedefleri doğrultusunda işletme yönetimi
-Alternatif planlar ve risk yönetimi
-Etkin aktif pasif yönetimi ile kaynak ve varlık planlaması
-Verimli banka İlişkileri ile kredi yönetimi olarak sıralayabiliriz.
-Yatırım yönetimi, proje finansmanı ve fizibilite süreçleri. Türkiye'de işletmelerin finansal yönetimi, özellikle son yıllarda giderek daha da önem kazanmıştır. İşletmelerin karlılık ve büyüme hedeflerine ulaşmaları için doğru finansal stratejileri belirlemeleri ve uygulamaları gerekmektedir.
Finansal yönetim, işletmelerin gelir ve giderlerini kontrol altında tutarak nakit akışlarını en iyi şekilde yönetmelerini sağlar. Türkiye'de işletmeler genellikle banka kredileri, yatırımcılardan sağlanan sermaye ya da kendi sermayeleri gibi farklı finansman kaynaklarına başvururlar.
Finansal yönetim, bu kaynakları etkin bir şekilde kullanarak işletmenin finansal sağlığını korumasına yardımcı olur. Aynı zamanda, işletmelerin risk yönetimini de içeren bir süreçtir. Türkiye'de işletmeler, döviz kurları, faiz oranları ve enflasyon gibi ekonomik faktörlere karşı kendilerini korumak için doğru finansal yönetim stratejilerini benimsemelidir.
Finansal Yönetim çerçevesinde İşletmelerin karlılıklarını arttırması için öneriler
- Daha çok satmak
- Fiyattan fedakârlık yapmadan daha çok değer sunmak. Örnek: Web sitesi ile ilişki kalitesini arttırmak.
-Yeni müşteri dilimlerine satış yapmak. Örnekler: Döşemeciler ve lamba imalatçılarına satış yapmak, dekorasyon kulüpleri kurmak, Web sitesi ile 365 gün 24 saat yeni global müşterilere satış yapmak, B2B Pazaryerlerine üye olmak.
-İnsan Kaynakları tedbirleri almak. Örnek: Satış kadrolarının prim sistemini ayarlamak.
Maliyetleri yönetmek
-Ana yetkinlik olmayan işleri dış kaynak kullanımı ile yaptırtmak. Örnekler: BT, ofis hizmetleri.
-Faaliyetlerin artmasıyla bozulan ölçek ekonomisini düzeltecek organizasyonel değişiklikler yapmak. Örnek: Daha küçük kar merkezleri.
- Genel giderleri ve maliyetleri azaltmak. Örnekler: Değer zincirinin her aşamasında lüzumsuz harcamalardan sakınmak, sabit değer yatırımlarını leasing/kira yolu ile yapmak, tecrübeli eleman çalıştırmak, B2B Pazaryerlerinden satın alma yapmak.
-Ortalama satış işlem boyutunu arttırmak (Bazı masraflar işlem boyutundan bağımsız). Örnek: Küçük miktardaki satışları bayilere kanalize etmek.
Esnek fiyatlama süreçleri ile hedefler oluşturulması
- Dinamik fiyatlamaya geçmek. Örnek: Arz-talep dengesine göre fiyat ayarlamaları yapmak.
-Faaliyet temelli maliyet muhasebesine geçmek (Gerçek maliyetleri ortaya çıkaracak).
Hibrit Çözümler
-Markaya yatırım yapmak (Güven, olumlu algılanma, yüksek fiyat). Örnek: Ürün ve hizmetlerinizle karşılaştıkları yerlerdeki tecrübenin kalitesini arttırmak.
-Satılan ürün karmasını daha kârlı ürünler lehine ayarlamak. Örnek: Kaşmir ceket satışını teşvik etmek.
-Ürün özelliklerini farklılaştırarak, farklı markalar altında farklı hedef müşterilere satmak. Örnekler: Kumaştaki pamuk ve yün miktarının değiştirerek
-Üründe veya müşteri diliminde spesyalist olmak (Yüksek kalite, algılanma ve fiyatlama imkanı). Örnek: Gömlek ve kendisi dikenler müşteri dilimi.
-Müşterilerin taleplerini ve değişen zevklerini (moda dahil) takip etmek (Lüzumsuz üretim yükünden kurtarır). Örnek: Mağazada düşünceleri almak, toplumu etkileyen kişilerin giyimini takip etmek, defileleri takip etmek.
- Mevcut müşterilere daha çok veya başka ürün satmak (Satış maliyeti düşer). Örnek: Gömlek alana ceket satmak, başkalarına gitmemesini sağlamak, bakım ve değiştirme kampanyaları yapmak.
- Pazar payı lideri olmak (Düşük ürün ve birim satış maliyeti sağlar).
- Ürünü sektör standardı yapmak. Örnek: Eşarpta Vakko, tuvalet kağıdında Selpak. İşletmelerin finansal yönetiminde dikkate almaları gereken bir diğer önemli konu da vergi politikalarıdır. Türkiye'de vergi politikaları sürekli olarak değişebildiği için, işletmelerin vergi yüklerini en aza indirmek için uygun finansal stratejiler geliştirmeleri gerekmektedir.
Ayrıca, işletmelerin finansal yönetiminde etkin bir bütçe ve nakit yönetimi de büyük önem taşır. Bütçe ve nakit yönetimi, işletmelerin gelir ve giderlerini doğru bir şekilde planlamasına ve kontrol etmesine yardımcı olur. Sonuç olarak, Türkiye'de işletmelerin finansal yönetimi, işletmenin kârlılık ve sürdürülebilirliği açısından büyük bir öneme sahiptir.
İşletmelerin doğru finansal stratejileri benimsemeleri, finansal riskleri en aza indirmeleri ve nakit akışlarını etkin bir şekilde yönetmeleri gerekmektedir. Bu sayede, işletmelerin rekabetçi bir şekilde büyümeleri ve başarılı olmaları mümkün olacaktır. Son söz: Teker kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur.