2023'te ilk 10'a girer miyiz gerçekten?

İnan Demir / Finansinvest

Eskiden Türkiye'de uzun vade deyince bir yıl bile düşünülmezdi. Şimdi görüyoruz ki artık Türkiye'nin ufku eskisinden çok daha geniş, seçim kampanyaları 2023 yılının Türkiye'sine dair vaatler üzerine kurulu.

Bu vaatlerden bence en ilginci hükümetin 2023'te dünyada ilk 10 ekonomi arasına girmeyi vadetmiş olması. 2010'u dünyanın 17. büyük ekonomisi olarak kapatmış olan Türkiye'nin yedi basamak birden atlaması anlamına geliyor bu vaat. Peki bu vaat ne kadar gerçekçi?

Önce Türkiye'nin nereden nereye geldiğine bakalım. Bunu görmek için 2001 krizi iyi bir milat. 2001 sonunda IMF verilerine göre Türkiye 195 milyar dolarlık büyüklükle dünyanın 21. büyük ekonomisiydi. O zamanın 17. büyük ekonomisi olan Arjantin'in ekonomik büyüklüğü Türkiye'nin %38 üzerindeydi. Yani arada bir fark vardı ama nispeten küçük bir farktı.

Bugüne bakalım. Türkiye'nin 17. olduğu sıralamada bugünün 10. büyük ekonomisi Hindistan. Türkiye'nin 2010 sonu ekonomik büyüklüğü 740 milyar dolarken Hindistan'ın büyüklüğü 1.5 trilyon dolar. Yani bu defa kapatmamız gereken fark %38 değil %100.

Farkın büyük olması kapanmayacağı anlamına gelmez tabii. O yüzden şimdiki duruma değil geleceğe bakalım. IMF'nin tahminleri 2016'ya kadar uzanıyor ve IMF 2016'da Türkiye ekonomisinin 1.2 trilyon dolar büyüklüğe ulaşmasını bekliyor. Ama bu büyüklükle bile Türkiye'nin yine 17. sırada yer alması bekleniyor.

2016 sonrasına odaklanalım, IMF'nin uzun vadeli büyüme beklentilerini kullanarak bu tahminleri 2023'e kadar uzattığımızda 1.9 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşıyoruz. Hükümetin hedeflediği 2 trilyon dolarlık seviyenin biraz altında ama çok da uzak değil. Ama diğer ülkelerin büyümeleri de dikkate alındığında Türkiye ekonomisi 2 trilyon dolara ulaşsa da 2023'te hala ancak 16. büyük ekonomi olabiliyor.

Bu ahval ve şerait altında görülüyor ki Türkiye'nin önümüzdeki 12 yılda yedi basamak birden atlaması kolay değil. Ya Türkiye'nin büyüme hızının çok artması gerekecek ki aslında hükümet ve IMF'nin tahminlerinin birbirine yakın olması öyle çok da bir hızlanma hedeflenmediğini gösteriyor. Ya da diğer ülkelerin tökezlemesi, büyüme hızlarının çok yavaşlaması gerekecek. Aksi takdirde şu andaki 10 büyük ekonomiyle aramızdaki %100'lük farkın kapanması kolay değil.

Sonuç olarak tahmin ufkunun uzaması iyidir, zor hedefler belirlenmesi de iyidir. Ama bugünden bakınca 2023'te ilk 10'a girmek daha ziyade temenni gibi duruyor.