2023 yılının yol ayrımı: ‘Canlılık’ ya da ‘Durgunluk’
ABD ve AB pazarlarında yaşanan durgunluk, Türkiye ekonomisinin 2023’e bıçak sırtında ‘canlılık’ ya da ‘durgunluk’ ikileminde girmesine yol açtı. Sanayi üretimini de sürükleyen dış talep gerilemesi netleşti. İhracat ve sanayi üretimi başta olmak üzere göstergelerdeki bozulmanın GSYH büyümesinin son çeyrek performansını da negatif etkilemesi bekleniyor.
Özellikle ABD ve AB pazarlarında daralma yaşanırken İhracat İklimi Endeksi Türk imalat sanayi ihracatçılarının küresel daralmadan olumsuz etkilendiğini ve Orta Doğu pazarlarındaki pozitif ayrışma ile denge aradığını ortaya koydu. Türkiye ekonomisi alternatif pazarlar aracılığıyla büyüme şansını sürdürebilirse, canlılık da sürecek. Aksi halde içerde de daralma kaçınılmaz olacak.
Dış Ticaret Bakanlığı bu beklentiden hareketle başta Avrupa ülkelerini etkileyen enerji darboğazı ve yüksek enflasyon ile birlikte ortaya çıkan durgunluk beklentisi nedeniyle Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında Avrupa’daki talep daralmasının yaratacağı olumsuzlukların önüne geçmeyi hedefledi. Bu ülkelere yönelik ihracatta ilave teşvikler öngören Bakanlık, ihracatçı birliklerine yazdığı yazıda;
“Rusya ile Ukrayna arasında oluşan savaş halinin ekonomik yansımaları ile bağlantılı olarak yaşanan ve en büyük geleneksel pazarımız konumunda olan Avrupa ülkelerini derinden etkileyen enerji darboğazı ve yüksek enflasyon ile birlikte birçok Avrupa ülkesinde hakim olan durgunluk havasının söz konusu pazarda talep daralmasına yol açması beklenmektedir. Özellikle, ihracatımızın yarısından fazlasını gerçekleştirdiğimiz, ülkemizin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa ülkelerinde yaşanmakta olan ve her geçen gün derinleşme emareleri gösteren bu gelişmeler de, alternatif pazarlar bulunması ihtiyacını bir kez daha ortaya koymuştur” değerlendirmesini yaptı.
İhracat İklimi Endeksi’nde dördüncü düşüş…
Türk imalat sanayi ihracatçılarının kasım ayında zorlu talep koşulları ile karşı karşıya kalmaya devam ettiğine dikkat çekilen İhracat İklimi Endeksi açıklamasında ekimde 47,9 olan endeksin hafif bir düşüşle 47,8’e düştüğüne dikkat çekilirken; “Birçok önemli pazarda ekonomik aktivitenin son çeyrek ortasında gerilediği gözlendi. ABD’de düşüş ivme kazanırken Avrupa ekonomilerinin büyük bölümünde de talep koşulları kötüleşti. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) başta olmak üzere Orta Doğu pozitif ayrışmayı sürdürdü” değerlendirilmesi yapıldı.
Türk imalatçılarının ihracat ikliminde üst üste dördüncü ay bozulmaya işaret edilen açıklamada, “Talep koşullarındaki zayıflama ılımlı düzeyde olmakla birlikte Haziran 2020’den bu yana en yüksek oranda kaydedildi” denilerek ABD ve Avrupa pazarları ile ilgili şu değerlendirme yapıldı:
“Türk imalat sektörü ihracatındaki payı yaklaşık yüzde 7 olan ABD’de üretim kasım ayında belirgin bir şekilde azaldı ve söz konusu düşüş ağustostan bu yana en yüksek hızda gerçekleşti. Kasımda Avrupa’nın büyük bir bölümünde ekonomik aktivite yavaşladı. Birleşik Krallık, Fransa ve Hollanda, daralmanın ekim ayına göre belirginleştiği ülkeler arasında yer aldı. Almanya, İtalya ve İspanya’da ise hafifleyerek de olsa düşüş devam etti. Avrupa ekonomilerinin Türk imalat sanayi ihracatı içerisindeki payı yaklaşık yüzde 39 düzeyinde.”
Sanayi üretimi ekim sürprizi hariç geriliyor
2022 sanayi üretimi yılın ilk aylarında yüksek performansta seyretti. Şubat ayında yüzde 13,3’e kadar artış gösteren sanayi üretimi, martta yüzde 9,6, nisanda yüzde 10,8’i gördü. Haziranda yüzde 8,8’lik üretim performansı daha sonra aylarda gerilemeye başladı. Özellikle dış talepteki düşüşe paralel olarak temmuz, ağustos ve eylülde aralıksız gerileyerek yıllık yüzde 0,5’e kadar gerileyen sanayi üretimi ekim ayında sürpriz bir yükselişle yüzde 2,5 olarak gerçekleşti. Büyümede öncü veriler arasında yer alan sanayi üretimi bu seviyeden tekrar artışa geçerse ekonominin canlanması için etken olabilecek. Ancak düşüş sürerse bu kez olası durgunluğun nedenlerinden biri olacak.
Benzer bir sonucu İstanbul Sanayi Odası Türkiye PMI İmalat Sanayi Raporu da teyid etti. Ekim ayında 46,4 olan manşet PMI, kasımda 45,7’ye geriledi ve böylece üst üste dokuzuncu ay eşik değer 50’nin altında kaldı. Faaliyet koşullarında gözlenen bozulma, 2020 yılı başlarında yaşanan ilk COVID-19 dalgasından bu yana görülen en belirgin düzeyde gerçekleşti. Son PMI anketindeki en dikkat çekici gelişme, talebin hem iç hem de dış piyasalarda gösterdiği zayıflık oldu. Buna bağlı olarak, toplam yeni siparişler ve yeni ihracat siparişleri son iki buçuk yılın en belirgin ivme kaybını sergiledi. Yeni ihracat siparişlerinde talep düşüşünün ana kaynağı olarak ABD ve Avrupa ön plana çıktı.
Hız kesen büyümede sanayi ve ihracatın etkisi
Türkiye ekonomisinin ilk 3 çeyrek GSYH büyüme sonuçları özel ve kamu tüketim harcamalarının büyümenin ana motoru olduğunu gösterdi. Sanayinin büyümesi ise hız kesti. Birinci çeyrekte yüzde 7,4, ikinci çeyrekte yüzde 7,8 büyüyen sanayi üçüncü çeyrekte ancak yüzde 0,3 büyüyebildi. Bu da üretimle büyüme arasındaki ilişkinin zayıfladığını gösterdi.
Aynı şekilde ihracatla büyüme arasındaki ilişki de zayıfladı. Birinci çeyrekte net ihracatın büyümeye katkısı yüzde 3,5 olarak belirlendi. İkinci çeyrekte net ihracatın büyümeye katkısı yüzde 2,7’ye geriledi. Üçüncü çeyrekte net ihracatın büyümeye katkısı yüzde 0,7 ile sınırlı kaldı.
AB ve ABD’ye ihracatta tempo kaybı
Rekabetçi kur uygulaması ile birlikte AB ile ABD’ye yapılan ihracatta yılın ilk aylarında artışlar gözlendi. AB ülkelerine yapılan ihracat ocak ayında 7,3 milyar dolardan mart ayında 9,9 milyar dolara kadar çıktı. 3 ay süresince 9 milyar doların üzerinde kalan ihracat temmuz ayında 7,3 milyar dolara kadar düştükten sonra izleyen 4 ayda 8 milyar doların üzerinde dalgalandı. Kasım ayında AB ülkelerine yapılan ihracat yaklaşık yüzde 1 gerilerken, 11 aylık dönemdeki ihracat 94,3 milyar dolara çıktı. Buna karşın bu ülkelere yönelik ihracatın artış hızı genel ihracat artışının gerisinde kaldı. Toplam ihracattaki AB payı yüzde 40,8’e geriledi.
ABD’ye ihracat ise 2022’ye 1,2 milyar dolar düzeyinden başladı. İhracat nisan ayında 1,8 milyar dolara yaklaşırken daha sonraki aylarda 1,3 milyar dolara kadar geriledi. Kasım ayında ABD’ye ihracat 1,4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Doğu pazarlarında durum
Orta Doğu, küresel ekonomide büyümenin merkezi olma özelliğini kasım ayında da sürdürdü. Rapor kapsamında takip edilen beş Orta Doğu ülkesi, imalat sektörü ihracat pazarının yüzde 6’sını oluşturuyor. Bunlar içerisinde en büyük pazar konumunda bulunan BAE’de petrol dışı ekonomik aktivite kasımda son 10 ayın en düşük oranında da olsa güçlü şekilde artmaya devam etti. Benzer şekilde Katar ve Suudi Arabistan’da büyüme kaydedilirken Lübnan ve Mısır’da ise üretim daralma gösterdi. Orta Doğu haricinde, Hindistan son üç ayın en yüksek büyüme oranını kaydederek talepteki iyileşmenin kaynaklarından biri olmaya devam etti. Takip edilen ekonomiler içerisinde en keskin üretim daralması Tayvan’da yaşandı. Bu ülkede imalat sanayi üretimi belirgin bir şekilde azaldı ve düşüş eğilimi sekizinci aya ulaştı. Ancak kasımdaki gerileme ekim ayına göre daha ılımlı düzeyde gerçekleşti.
Dış Ticaret Bakanlığı 2023 hedef pazarları belirledi
Ülkemiz ihracatını önemli ölçüde etkileyecek bu gelişmeler ışığında ihracatta ilave desteklerin yeni gelişmelere göre daha geniş ve çeşitli bir ülke grubuna sunulması bakış açısı temelinde hedef ülke belirleme çalışmaları başlatılmıştır. Bu çerçevede, 2023 yılında da büyümeye devam eden ve dış ticaret hacimlerinde önemli gerileme görülmeyen ülkeler hakkında makroekonomik göstergeler incelenmek suretiyle büyüme-pay matrisi (BCG), pazar çeşitlendirmesi ve enerji ihracatçısı ülkeler analizleri gerçekleştirilmiştir. Söz konusu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan ve aşağıda yer alan ülkeler 2023 yılında ihracatta "Hedef Ülkeler" olarak belirlenmiştir: ABD, Avustralya, Brezilya, Çin, Güney Kore, Endonezya, Filipinler, Japonya, Kanada, Hindistan, Malezya, Tayland, Vietnam, Güney Afrika Cumhuriyeti, Nijerya, Meksika, Şili, Pakistan, Rusya Federasyonu, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Romanya, Azerbaycan, Özbekistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas, Katar, Etiyopya, Irak, İsrail, Kuveyt, Libya, Mısır, Venezuela, Peru, Ekvador, Paraguay, Arjantin, Kolombiya, Angola, Fildişi Sahili, Gana, Mozambik, Senegal, Tanzanya, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Kenya ve Sudan. Bu itibarla, 5973 sayılı İhracat Destekleri Hakkında Karar ile 5986 sayılı E-İhracat Destekleri Hakkında Karar kapsamında söz konusu hedef ülkelere yönelik destek oranlarının 20 puana kadar artırılması mümkündür. Ayrıca, 5973 sayılı Karar kapsamında hedef ülkelere yönelik giderlerin hedef sektörlerde olması durumunda ise + 5 puan ilave ile 25 puan destek sağlanmaktadır.”