2023 Mart itibarıyla Türkiye ekonomisinin öncü risk göstergeleri ne söylüyor?

Şevket SAYILGAN / Ekonomist
Şevket SAYILGAN / Ekonomist [email protected]

Türkiye ekonomisinin yaşamış olduğu türbülans özellikle deprem felaketi ile birleşince öngörülebilirliğini kısmen kaybetmiş gözükmektedir. Dolayısıyla ekonomide karar vermek ileri vadeli tercihlerde bulunmak gittikçe zorlaşmaktadır. Aslında ekonomi biliminin de en zorlandığı konuların başında projeksiyon ve beklenti yönetimi gelmektedir.

Bu konuda bir çok ekonometrik çalışma yapılmakla birlikte hata payları ve bir çok değişkenin etkisi bu konuda yanılmaya müsait sonuçlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Bugün Türkiye ekonomisinin Mart 2023 itibarıyla ekonomide belli öncü gösterge olarak tanımlanan verileri değerlendireceğim.

10 yıllık tahvil faizleri

Bu konuda ilk göstergemiz 10 yıllık tahvil faizlerinin seyri olacaktır. (TABLO 1) 10 yıllık tahvil faizleri ülkelerin birbirleriyle risk seviyelerinin karşılaştırılmasında kullanılan önde göstergelerdendir. Verinin okuması özellikle faiz oranının artmasının ekonomi de beklentilerin olumsuz yönde değerlendirilmesine neden olmaktadır. Bu yaklaşımda etken faktörlerden biri de enflasyon beklentilerinin bu göstergeye yansıması olarak okunmalıdır. Son verilere göre Türkiye’nin 10 yıllık tahvil faizlerinde yüzde 11,89 oranla artışı görebilmekteyiz.

ÜLKE CDS PRİMİ (TABLO 1)

Özellikle 2008 yılında ABD de mortgage krizi ile yaygınlaşan ekonomik durgunluğun yansımalarını ölçmekte en çok takip edilen göstergelerden biri CDS puanıdır. Bu puanın temel içeriği ülkenin olası temerrüde düşme durumuna yönelik beklentinin bir sigorta primi olarak ödenmesidir. Puanı yüzdelik olarak okunmalıdır. Buna göre 8 Mart 2023 itibarıyla Türkiye’nin CDS primi 544 puandır. Yani yüzde 5,44 Eurobor üzerine ilave edilecek risk faiz farkı olarak ifade edilebilir. Bu puanın özellikle deprem etkisine rağmen düşüş trendinde olması risk beklentileri açısından olumlu olduğunu vurgulamak gerekir.

KREDİ NOTU (TABLO 2)

 Yukarıdaki öncü göstergelerden çok daha önce piyasaların yönünü belirlemekte kullandığı verilerin başında ülke rating notu gelmekteydi.

Ancak son dönemlerde notun ülke riskini ölçmekte duyarlılığının düştüğün belirtmem gerekiyor. Kredi notu uluslararası finans piyasalarında bir istihbarat verisi niteliğinde halen kullanılmaktadır.

Ancak etki seviyesinin düştüğünü de göz ardı etmemeliyiz. Buna bağlı olarak Türkiye kabul edilmiş temel referanslı rating şirketlerinden Şubat 2023 itibarıyla aşağıdaki notlara sahiptir. Bu üç notta kategorik olarak spekülatif ülke puanını ifade etmektedir.

Bu seviye anapara ve faizi ödeme riski taşıyan ülke anlamına gelmektedir. Ancak Türkiye Cumhuriyet dönemi boyunca hiçbir zaman diliminde bu şekilde bir ödememe sürecine dahil olmamıştır. Ancak sürdürülebilir yabancı sermaye girişinin ve bu sermayenin uzun vadeli kalışında rating notunun etkisinin olduğunu da değerlendirmelerimiz içinde bulundurmamız gerekir.

ENFLASYON

Enflasyon uluslararası piyasalar açısından bir ülke riskinin değerlendirilmesinde en etkili faktörlerden olduğudur. Bu yönüyle ülkemizin 2023 yılı ile birlikte başlayan özellikle baz etkisinin belirleyici olduğu enflasyon düşüşü halen bizi G20 ülkeleri içinde ikinci sıradan uzaklaştıramamıştır.

Yaşanılan konjonktürel gelişmelerde dikkate alındığında 2023 yılının ikinci yarısında yükseliş trendi de beklentiler dahilindedir. Genel ekonomik riski ölçmek açısından değerlendirdiğimiz belli başlı öncü göstergeler bize döviz kuru, Cari açık, Faiz seviyesi, Enflasyon beklentisi, borçlanma ihtiyacı yönüyle 2023 yılı özelinde risklerimizin mevcut seviyesini koruduğunu göstermektedir. Son Söz: Risklerin fırsata çevrilmesi, plana bağlı sürdürülebilir güvenin beklentiye dönüşmesidir.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomide senaryolar 02 Ekim 2024