2023 hedefini ıskalamamak için…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

 
2023 için 2 trilyon GSMH, 500 milyar dolar ihracat ve 25 bin dolar kişi başına milli gelir ile dünyanın en büyük 10 ekonomisi içersinde yer almayı hedef olarak açıkladık. Ancak, "Yumuşak iniş" beklediğimiz 2012'de "Sert inişle" beklenenin altında yüzde 2.2 büyüyebildik. İhracatın pozitif katkısı olan bu büyümede altın ihracatını dışta tutarsak, ya büyümeyecek yada eksi büyüme yaşayacaktık. Bu nedenle 2023 hedefini ıskalamamak için yatırım-üretim, yerli katkılı ihracat ve istihdama dayalı katılımcı ve reformist bir büyüme stratejisi geliştirmeye ihtiyacımız var.      
Geçen yıl "cari açığın yarattığı korku " ile "frene basıp tüketim ve ithalata dayalı 2012 yılının yüzde 8.8'lik  hızlı büyümesini yüzde 4'ler seviyesine çekerek" bir "Yumuşak inişi" amaçlamıştık. Dün son çeyreği yüzde 1.4 olarak 13 çeyreğin en düşük seviyesinde olan büyümenin 2012 yılı rakamı da yüzde 2.2 ile revize edilen hedefinde çok altında gerçekleşti. Bu sonuç "Yumuşak iniş" değil, "Sert iniş" yaşandığını ortaya koydu. Eğer, ihracatın büyümeye yüzde 4.1'lik katkısı içersindeki 13.5 milyar dolarlık altın ihracatının pozitif etkisini kenara koyarsak, 2012 yılı büyümesi yüzde sıfır seviyesinde ya da eksi olarak gerçekleşecekti. 
Bu nedenle 2023 yılında dünyanın en büyük on ekonomisi içersinde yer almak ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefini ıskalamak istemiyorsak, ithalat ve tüketime dayalı son yıllardaki büyüme modelimizin yerine, yerli girdili üretim, onun içinde yer aldığı ihracat ile yatırım ve istihdam artışına dayalı yeni bir büyüme modelini geliştirmeliyiz. Bunu yapabilmek için de yeni ve reformist bir yatırım-üretim ve ihracat politikası için seferberlik ilan etmeliyiz.
2011 yılının yüzde 8.8'lik büyümesinin motoru iç tüketim ve ithalata dayalı ihracattı. 2012 yılında tüketim ve ithalat frenlendi. Bunun sonucunda Özel tüketimin büyümeye etkisi binde 5 negatif olurken, yatırımların etkisi de 1.9'luk negatif sonuç verdi.  Devlet tüketiminin etkisi binde 6 seviyesinde büyümeye katkı sağlarken, yüzde 2.2'lik büyüme içersinde en büyük pay 4.1'lik ihracatın katkısından geldi. İthalatın katkısı ne negatif ne pozitif yüzde sıfır olurken, ihracat içersinde yer alan 13.5 milyar dolarlık altın ihracatı bunda büyük rol oynadı. Eğer altın ihracatını dışta tutarsak, yüzde 2.2'lik büyüme yerine büyümemiz ya yüzde sıfırda kalacak, ya da eksi olacaktı.
Geçen yılın 150 milyar dolarlık ihracatımızın yapısına baktığımızda bunun yüzde 62 oranında ithalata dayalı olduğunu, ithalatın ihracat içersindeki payının 95 milyar dolara ulaşırken yerli üretim katkılı net ihracatın 55 milyar dolarlar seviyesinde olduğunu görüyoruz. 
Bu yılın gelişmelerine baktığımızda ilk üç ayda kapasite kullanım oranlarının geçen yılın aynı dönemine ve son çeyreğine göre yüzde 2 oranında düşük olduğunu ve yüzde 72'le seviyesinde seyrettiğini saptıyoruz. Sanayi üretim artışının belli olan Ocak rakamı ise yüzde 1.9 ile geçen yılın binde üç üzerinde 2010 ve 2011 yıllarının ise 12-17 puan altında.
İşte bütün bunlar 2023 hedeflerini ıskalamamak için yeni bir büyüme stratejisi ve kalkınma modeline ihtiyacımız olduğunu ve hiç vakit kaybetmeden ülkemizin üretici güçlerinin tümünün katkısıyla bu modelin oluşturulması gerektiğini ortaya koyuyor.
Ekonomi Bakanı Çağlayan, dün açıklanan büyüme rakamını değerlendirirken, "Büyümede daha fazlasını hak ediyorduk. Biraz 'acı fren' oldu. 2023 hedefimiz ilk ona girmek. 2 trilyon dolar GSYH'ya çıkabilmek. Bunun için de en az yüzde 6-6.5 arasında büyümemiz gerekiyor. Büyümede fren olmaz" değerlendirmesini yapıyor. 
Ancak bu büyümenin 2010-2011 yüksek büyümelerindeki tüketime ve ithalata dayalı ihracat modelinde olması sağlıklı olmaz. Onun için büyüme modelimizi yatırım-yerli kaynaklı üretim-ihracat ve istihdam artışına dayalı hale getirmemiz gerekir. Bu da ancak, yeni bir büyüme stratejisi ve onu sağlayacak katılımcı bir model ve bizi ona ulaştıracak reformlarla mümkün olabilir. 
2023 hedeflerini ıskalamak istemiyorsak gerçekçi olarak bu yöne yönelmeliyiz.
 
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar