2023 Ekim-Aralık döneminde amortisman kaybı
Değerli okurlar, bildiğiniz üzere, 2021’de enflasyon düzeltmesi şartları oluşmuş ancak Vergi Usul Kanununa eklenen Geçici 33. madde ile uygulama 2023 yılı sonuna kadar ertelenmişti. Bu arada yapılan bir düzenleme ile “yıllık” yeniden değerleme yapabilme (VUK Mükerrer 298/Ç), iki ayrı düzenleme ile de işletmeye kayıtlı taşınmazların kayıtlı değerlerinin önce %5 (VUK geçici 31), sonra %2 (VUK geçici 32) bir ödeme karşılığı “güncellenebilmesi” imkânı getirilmişti.
VUK geçici 33. maddesindeki ifadeler nedeniyle ,2023 yılı için enflasyon düzeltmesi yaparken 2021,2022 ve 2023 yılında (Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesinin ç bendi çerçevesinde) yeniden değerleme yapmış olanlar için, 2023 Ekim-Aralık döneminin amortismanlarının değerlenmiş tutarlar üzerinden amortismana tabi tutulabilip tutulamaması konusunda bir kafa karışıklığı oluştu.
Biz bu dönemin aynını 2003-2004 döneminde de yaşamıştık
Bildiğiniz üzere daha önce uzun yıllar uygulanan yeniden değerleme düzenlemesi iptal edilerek 2003 yılında ilk defa enflasyon düzeltmesi hükümleri getirildi. VUK geçici 25. madde ile de geçiş dönemi düzenlendi. Konuya ilişkin 328 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin ilgili bölümü aynen aşağıdaki gibidir. “Ancak mükerrer 298’inci maddenin 5024 sayılı Kanunla değişik söz konusu hükümleri 1/1/2004 tarihinden sonrasına ait mali tablolar için hüküm ifade edecektir. Çünkü, 5024 sayılı Kanunla Vergi Usul Kanununa eklenen geçici 25’inci maddede, 31/12/2003 tarihli bilançoya ilişkin enflasyon düzeltmesinin bu madde hükümlerine göre gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Buna göre, 31/12/2003 tarihli mali tablolar, 5024 sayılı Kanun hükümleri göz önünde bulundurulmaksızın önceki hükümlere göre düzenlenecektir.
31/12/2003 tarihli mali tablolardan sadece bilanço için geçerli olmak üzere enflasyon düzeltmesi yapılacak ve 2003 yılına ait vergi matrahı, düzeltme öncesi mali tablolara göre tespit edilen karlar üzerinden hesaplanacaktır. 2003 yılı hesap dönemi sonunda düzenlenen bilançolar her halükârda enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır. Sonuç olarak, mükellefler 31/12/2003 tarihli bilançolarını Vergi Usul Kanununa 5024 sayılı Kanunla eklenen geçici 25’inci madde hükümleri doğrultusunda düzelteceklerdir. Daha sonraki dönemlere ait mali tablo düzeltme işlemleri ise Vergi Usul Kanununun mükerrer 298’inci maddesindeki hükümlere göre yapılacaktır.”
Dolayısıyla o dönemde şirketler 2003 yılı sonuna kadar yeniden değerleme yapmış ve amortismanlarını da yılsonu değerlenmiş tutarlar üzerinden ayırmışlar, bir kayıp da yaşamamışlardı. Kafa karışıklığının temel sebebi geçici vergi dönemlerinin dördüncüsünün kaldırılmış olmasıdır. Geçici 33. madde geçiş dönemi uygulamasını düzenleyen değil mükerrer 298’in uygulamasını ertelemeye dönük bir maddedir.
Bu nedenle geçici 33. maddede 2023 hesap dönemi ile ilgili ilgili olarak enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacak dönemler tanımlanmış, bu tanımlama yapılırken de 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mükerrer 98. maddenin uygulanmayacağı ifade edilmiştir. Çünkü sadece 2023 dönem sonu mali tablosu enflasyon düzeltmesine tabi tutulabilecektir. Aksi takdirde enflasyon düzeltme döneminin 2023 Ekim ayından başlatılmadığının kabulü gerekecektir ki böyle bir iddianın yapılamayacağı da genel kabuldür.
555 Seri Nolu Genel Tebliğ Ve 165 Nolu Sirküler
Her iki düzenlemede de açık ve net bir şekilde 2023 döneminin vergi beyanında enflasyon düzeltmesi hükümleri dikkate alınmadan oluşturulan beyanın göz önüne alınacağı ifade edilmektedir. Bu nedenle de 2023 yılında kayıtların ve uygulamanın enflasyon düzeltmesi hükümleri dikkate alınmadan yapılması, dolayısıyla yeniden değerlemenin dokuz ay değil 12 ay yapılması, amortismanın da 12 aylık yeniden değerlenmiş tutarlar üzerinden hesaplanması gerekmektedir.
Eksik değerleme
2023 ilk üç geçici vergi döneminde yeniden değerleme yapmış olanlar yılın son çeyreğinde de yeniden değerleme yaparak, amortismanlarını son üç ayı da değerlenmiş tutarlar üzerinden ayırabilmeliler düşüncesindeyim.
İhtirazi kayıt
Mali İdare bu konuyu açıklığa kavuşturmazsa benim tavsiyem doğrudan uygulama yönünde olacaktır. Şayet tersi bir açıklama yapılırsa veya risk alınmak istenmezse bu takdirde ben en azından ihtirazi kayıtla beyanda bulunularak konunun yargıya götürülmesini tavsiye ediyorum. Diğer ihtirazi beyan konuları üzerinde önceki yazımda durmuştum. Mali İdarenin gereksiz ihtilafları önlemek için adım atmasını umuyorum.