2020'de Türk bankacılık sektöründe şube ve çalışan sayısı ikiye kat

Profit Technologies Türkiye Ülke Sorumlusu Cem Erten tarafından gerçekleştirilen analiz çalışması, resmi GSYİH ve net nüfus büyüme tahminleri doğrultusunda 2020 yılında Türkiye bankacılık sektörünün şube ve çalışan büyüklüğü ile ilgili görünümü ortaya koyuyor.

Perakende bankacılığı uzmanı Cem Erten tarafından gerçekleştirilen analiz çalışması, resmi GSYİH ve net nüfus büyüme tahminleri doğrultusunda 2020 yılında Türkiye bankacılık sektörünün şube ve çalışan büyüklüğü ile ilgili görünümü ortaya koyuyor. Fortis, Şekerbank, İktisat Bankası, Yapı Kredi gibi bankalarda 33 yıllık finans sektörü tecrübesinin ardırdan, PTECH firmasının Türkiye Başkanlığını üstlenen Cem Erten, perakende bankacılığı konusunda önemli çalışmalara imza atmış bir isim.

Araştırmada, GSYİH büyümesi olarak OECD, AB ve Dünya Bankası'nın 2010-2017 yılları için öngördüğü ortalama 6.7 büyüme hızını temel alan Erten, nüfus artışındaki hızın son yıllarda düşmeye başladığına işaret ediyor. Erten 2010 yılında  553,52 milyar euro olan GSYİH'nın, 2020 yılında 1.2 trilyon euroya; 73 milyon olan nüfusun ise 82 milyona ulaşacağı bilgilerini veriyor. Bu iki faktör doğrultusunda, 2010 yılı itibariyle 10 bin 72 olan şube sayısının, 2020'de 20 bin 448'e; 191 bin 207 olan çalışan sayısının ise 2020'de 383 bin 235'e yükselmesi ön görülüyor.

Araştırmada ortaya çıkan başlıca sonuçlar şöyle:

. 2000 yılında Türkiye'de 79 olan banka sayısı, 2010 yılında 49'a inmiş durumda. Şube sayısı ise 2000 yılında 7 bin 594; 2002'de 6 bin 065; 2006'da 6 bin 849; 2007'de 7 bin 618; 2008'de 8 bin 780; 2010'da 10 bin 072; 2011 eylül itibariyle 9 bin 841.

. Bankacılık sektöründe çalışan sayısı, 2000'de 173 bin 988 iken 2001'de 137 bin 495'e, 2002'de ise 123 bin 271'e gerilemiş.  Sektörde yaşanan kriz ve konsolidasyonun sonucu olarak izlenen bu düşüşün ardından, bankacılık sektöründeki çalışan sayısı 2004 yılından bu yana yükselmeye devam ediyor. 2010 yılında 191 bin 207'ye ulaşan bu sayının, 2020'de 383 bin 235'e ulaşması bekleniyor.

. 2010 yılında 191 bin 207 olan çalışan sayısının, 2020'de 383 bin 235'e yükselmesi beklentisi, sektörde ciddi bir insan kaynağı ihtiyacı yaratacak. Önümüzdeki on yıl içinde çalışan talebinin ikiye katlanacağını ifade eden Cem Erten, bu kapsamda ciddi bir bankacılık eğitimi gerekeceğini söylüyor. Erten, "Basel III, bankacılığın bir iş dalı olarak görülmesine yönelik maddeler içeriyor. Türkiye'de bu ihtiyacı karşılayacak bir insan kaynağı yok. Dolayısıyla bu alanda insan yetiştirilmesi çok önemli. Üniversitelerde fakültelerin açılması gerekiyor" diyor.

. Önümüzdeki dönemde müşteri beklentilerinin de önemli ölçüde değişeceğine dikkat çeken Erten, "Kanal ilişkileri gelişecek. İnsanlar işlerini internet üzerinden çözümleseler de, bireysel hizmet almaya, konuşmaya ihtiyaç duyacaklar. Dikkat edilmesi gereken önemli bir konu da, GSYİH'nın artması ile birlikte, insanların banka ihtiyaçlarının da artacak olması" yorumlarında bulunuyor.

. Araştırmada yer alan veriler, dünya genelinde yaşanan 2008 finans krizi sırasında, Türk bankacılık sektörü güçlü yapısını korumaya devam ettiğini de ortaya koyuyor. 2007 yılında 7 bin 618 olan şube sayısı; 2008'de 8 bin 790'a; 2009'da 9 bin 027'ye; 2010'da ise 10 bin 072'ye yükselmiş. Çalışan sayısında da aynı yükseliş izleniyor.

. Araştırmada dikkat çekilen bir diğer konu da Avrupa bankacılık sektöründe yaşanan gelişmelerin Türkiye'de izlenen trendlerin tersini yansıttığı.  Örneğin Almanya'da 2007'de 39 bin 838 olan şube sayısı; 2008'de 39 bin 565'e; 2009'da 39 bin 441'e; 2010'da ise 38 bin 183'e inmiş durumda. Alman bankacılık sektöründeki çalışan sayısı ise 2007'de 680 bin 450 iken, 2010'da 657 bin 100'e gerilemiş. İspanya'da 2007'de 45 bin 500 olan şube sayısı, 2010'da 43 bin 164'e; 2007'de 277 bin 311 olan çalışan sayısı ise 2010'da 264 bin'e  inmiş.  

. Araştırmada yapılan tahminler doğrultusunda 2020 yılında Türkiye'nin GSYİH'sı 1.2 trilyon euroya ulaşacak. Avrupa ülkelerinin 2010 yılı GSYİH oranlarına bakıldığında ise Almanya'nın GSYİH'sının 2.4 triyon euro; Fransa'nın 1.9 trilyon euro; İngiltere'nin 1.6 trilyon euro; İtalya'nın 1.5 trilyon euro; İspanya'nın 1 trilyon euro seviyesinde olduğu görülüyor. Bu ekonomilerdeki büyümenin yavaşlığı dikkate alındığında, Türkiye'nın 2020 yılına kadar aradaki farkı kapatması ve Avrupa'nın en büyük beşinci ekonomisi olması son derece gerçekçi görünüyor.