2019 yılında elde edilen kâr paylarında vergileme
Yıl içinde elde edilecek gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin esaslar genelde izleyen yılın mart ayında, yıllık beyanname verileceği zaman değerlendirilir. Oysa bazen kuralları yıl içerisinde bilmek, beyan zamanı geldiğinde beyanname verme ve yıllık vergi ödeme yükümlülüğünden kişileri kurtarabilmektedir. Örneğin aile tipi, yani kapalı anonim veya limitet şirketlerde, yıllık beyan sınırı dikkate alınarak kâr dağıtılmakta ve böylece ortaklar beyan yükümlülüğünden kurtulabilmektedir. Bu nedenle bende ara ara içinde bulunulan yıl gelirlerinin nasıl vergilendirileceği konusuna değiniyorum. Bu yazımda da 2019 yılında sermaye şirketlerinden dağıtılan kâr paylarının istisna olan kısmının belirlenmesine ve yıllık beyanname konusu yapılmasına ilişkin kuralları toplu olarak aktarıyorum.
Tam mükellef kâr paylarının vergilendirme ve istisna uygulamasında en önemli konu, şirketçe dağıtılan kârın hangi yıla ait kazançlardan olduğu noktasında düğümlenmektedir. Bu nedenle genel kurul kararında hangi yıl kazancının dağıtıldığının belirtilmesinde bazen yarar olabilmektedir.
2003 sonrasına ait kâr payları
Gelir Vergisi Kanunu’nun 22/2. maddesine göre, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve 75/2. maddesinin 1-3. bentlerinde yer alan kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu düzenlemelere göre yarısı vergiden istisna olan kâr payları anonim şirketlerde, hisse senedi veya ilmuhaber sahiplerine, menkul kıymete bağlanmamış çıplak pay sahiplerine, kurucu senetlerine veya intifa senetlerine, yönetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen kâr paylarıdır. Limitet şirketlerde istisnadan yararlanacak kâr payları ise ortaklara ödenen kâr payları ile organ sıfatını haiz müdürlere ödenen kâr paylarıdır.
Söz konusu istisnaya tâbi kâr payları, -kural olarak- Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1-6. maddesine göre dağıtımda gelir vergisi stopajına tabidir. Bu nedenle istisnadan yararlanabilecek bu kâr payları, stopaja tabi tutulmuş şekilde elde edilecek kâr payları olacaktır.
Stopaja tabi tutularak elde edilen gelirlerin beyannameye aktarılmasında kural, bu gelirlerin brüt olarak nazara alınmasıdır. Net gelir üzerinden vergilendirme yapılmaz. Bu nedenle, kâr payı elde edenlerin, istisna olan yarı tutarı hesaplamadan önce elde ettikleri kâr paylarını brütleştirmeleri, sonra yarısını alarak istisna ve vergiye tabi tutarı hesaplamaları gerekmektedir.
Söz konusu kâr paylarının vergiye tabi olan yarısının, Gelir Vergisi Kanunu'nun 86. maddesinde yazılı beyan sınırını aşması halinde, bu vergiye tabi olan kısmın tamamının yıllık beyanname ile beyan olunması gerekmektedir. Bu sınır 2019 yılında elde edilecek gelirler için 40 bin TL’dir. Beyan edilen kâr payları üzerinden hesaplanan yıllık vergiden ise, stopajın yarısı değil, tamamı mahsup edilecektir.
Kâr payının yıllık beyanname konusu olup olmayacağı, ancak bu hesaplama ile mümkündür. Zira beyan sınırının hesabında istisna kısım, nazara alınmaz.
2003 öncesine ait kâr payları
Yukarıdaki açıklamalarımız, kurumların 2003 ve izleyen yıllara ait kârlarını dağıtmaları durumunda geçerlidir. Çünkü Gelir Vergisi Kanunu’nun 22. maddesinde yer alan istisna düzenlemesi, dağıtılan kârın;
- 2002 veya önceki yıllarda elde edilen istisna kazançlardan olmaması
- Kanunun geçici 61. maddesinde kapsamında stopaja tabi yatırım indirimi istisnasından kaynaklanmaması şartlarıyla uygulanmaktadır.
Dağıtılan kârın, 2002 ve öncesi istisna kazançlardan olması veya kanunun geçici 61. maddesinde kapsamında stopaja tabi yatırım indirimi istisnasından kaynaklanması durumunda yukarıda aktardığımız istisna uygulanmamaktadır. Zira bu kaynaklardan sağlanan kazancın dağıtımı dolayısıyla elde edilen kâr paylarının beyan kuralları, Gelir Vergisi Kanunu’nun geçici 62. maddesinde farklı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, söz konusu kaynaklardan dağıtılan ve elde edilen kâr paylarının net tutarının 1/9 fazlasının yarısı vergiden istisna edilecektir. Dolayısıyla elde edilen kâr payının 40 bin liralık beyan sınırını geçip geçmediği, bu şekilde belirlenebilecektir. Sınırın aşılması dolayısıyla yıllık beyannamede bu kapsamda bir kâr payı gelirinin yer alması halinde, bu gelire tekabül eden yıllık vergiden, beyan olunan kar payı tutarının beşte biri indirilecek, kalan vergi ödenecektir.
Kurumların 1998 ve öncesine ait kârlarını dağıtmaları halinde ise, tam mükellef gerçek kişilerce elde edilen kâr payları yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir. Bu kısma tekâbül eden kâr payının tamamı, gelir vergisinin konusu dışındadır.
Kurumların 1998 sonrasına, ancak 2003 öncesine ait istisna dışı kazançlarından yapacakları kâr dağıtımlarında uygulama ise, 2003 sonrası dönemlerle ilgili açıklamalarımız doğrultusunda olacaktır.
Bu belirlemelerin kâr payı elde edenlerce yapılması olanağı, özellikle halka açık anonim şirket ortakları için pek kolay değildir. Kâr dağıtımı yapan şirketlerin, her şeyden önce dağıttıkları kâr paylarının kaynaklarını belirlemeleri, kâr dağıtımı kararının alındığı genel kurul kararında belirtmeleri ve bunu hissedarlarına açıklamaları zorunludur.