2018'e 'oyunbaz piyasalar' damga vurabilir

Osman ULAGAY
Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Geçen yıl ABD’deki Trump rüzgarının ve dünya ekonomisindeki senkronize büyümenin borsaları yeni rekorlara taşıdığı bir yıl oldu. Bu iyimserlik dalgası 2018 yılının ilk haftasında da sürdü. Kendilerini bu dalgaya kaptırıp 2018 yılının da dünya ekonomisinde ve piyasalarda olumlu gelişmelere sahne olacağını söyleyenler hayli fazla. Ancak kendilerini bu dalgaya kaptırmadan daha gerçekçi bir değerlendirme yapmaya çalışanlar, yılın başındaki iyimserliğin yıl içinde yaşanacak gelişmelerle test edileceğini ve 2018 yılının farklı gelişmelere sahne olabileceğini belirtiyorlar.

Financial Times gazetesinin deneyimle yorumcusu John Plender, “oyunbaz bir canavar” gibi davranan finans piyasalarının 2018’de ne yapacağını kestirmenin kolay olmadığını hatırlattıktan sonra, büyük merkez bankalarının küresel likiditeyi kısıtlama yönünde bir politika değişikliğine gitmesinin piyasaların davranışını etkileyebilecek en önemli faktör olabileceğini vurguluyor. İngiltere’nin en ünlü fon yöneticilerinden Neil Woodward da “bugünkü tablo tarihin kaydettiği en büyük para politikası operasyonunun sonucunda ortaya çıktı ve yatırımcılar risk faktörünü tamamen unuttu” derken “pek çok noktada kırmızı uyarı ışıkları yanıp sönüyor ama yatırımcılar bunlara aldırmadan varlık fiyatlarını şişirmeye devam ediyor” diyor.

2018’i etkileyecek faktörler

Başta ABD Merkez Bankası olmak üzere büyük merkez bankalarının bu yıl atacağı adımların finans piyasalarının 2018’deki davranışını etkileyebilecek etkenlerin başında geleceğini geçen haftaki yazımda da belirtmiştim. Bu konuda önemli olan faktör, merkez bankalarının atacağı adımların piyasalarda nasıl algılanacağı olacak. Eğer piyasalar merkez bankalarının faizlerle ve tahvil alımlarıyla ilgili olarak atacağı adımları, 2008’den beri sürdürülen politikaların kesinlikle terk edildiği şeklinde algılarsa bunun 2017’ye de damga vuran ucu açık iyimserlik dalgasını kırabileceği ve sert düzeltmelere yol açabileceği belirtiliyor.

2018 yılında piyasalardaki gelişmeleri etkileyebilecek ikinci en önemli faktör dünya ekonomisinde geçen yıl başlayan senkronize büyümenin nasıl süreceği olacak. Şu anda ABD’deki ve Avrupa’daki beklentiler genellikle olumlu. ABD’de gündeme gelecek olan vergi indirimlerinin büyümeyi destekleyerek ve şirket karlarını artırarak borsalardaki rüzgarın sürmesine yardımcı olacağını ileri sürenler olduğu gibi bu etkinin abartılmaması gerektiğini belirtenler de var. Avrupa’da ise genelde olumlu beklentiler ağır basıyor ama 2018 yılının AB ülkelerinde siyasi risk faktörünün öne çıkabileceği bir yıl olabileceğini hatırlatan yorumcular da mevcut.

Çin ekonomisi için tahmin yapmak 2018’de de kolay değil ama şimdilik büyük bir yol kazası beklenmiyor. Borsaları 2017 yılını %35 yükselişle kapatan ‘Yükselen Pazar’ ülkelerinin çoğunda 2018 yılının da kötü bir yıl olmayacağı izlenimi ağır basıyorsa da kimsenin göz ardı edemediği bir risk faktörü akla geliyor ister istemez. ABD dolarının şu anda çoğu kimsenin öngörmediği şekilde yükselişe geçmesi halinde bunun ‘Yükselen Pazar’ ülkelerini olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor.

Doların değeri ve yılın ikinci yarısı

2018 yılına girilirken bu yılın Avrupa’nın para birimi olan Euro’nun ABD doları karşısında değer kazanacağı bir yıl olacağı tahmini ağırlık kazanmış görünüyordu. Dolar/Euro paritesinin 1.25 seviyesini test edeceği beklentisi hayli yaygındı. Ancak yılın ilk haftasında 1.21’e yükselen Euro’nun bu seviyede tutunamaması hemen farklı soruların ortaya atılmasına yol açtı. Acaba ABD’deki Trump dalgası ABD ekonomisinde tahminleri aşan gelişmelere yol açacak ve dolardaki yeni bir yükselişi gündeme getirecek mi sorusu sorulmaya başlandı.

2018’de nelerin yaşanabileceğini düşünürken bu soruyu da hatırda tutmakta yarar car. Ayrıca yılın ilk yarısı ile ikinci yarısında farklı tabloların ortaya çıkabileceğini mutlaka hesaba katmak gerekiyor. 2018 yılının ilk yarısında 2017’den devralınan olumlu tablonun etkisini sürdürmesi beklenebilir. Ancak yılın ikinci çeyreğinden itibaren 2018’e damga vuracak gelişmelerin kendini hissettirmesiyle birlikte farklı bir tablonun ortaya çıkması da söz konusu olabilir. Bu tablonun ne kadar farklı olacağını ise “oyunbaz canavar”, yani finans piyasaları belirleyecek her halde.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar