2018 yılının medya falında “devlerin egemenliği" var
Medya dünyasında 2018, önemli gelişme ve değişiklikler yılı olacak. Aslında bu, falcılıktan da öte, görünen köy: Geleneksel medya firmaları, yeni yıl gelmeden sahip değiştirmeye, daha doğrusu devler tarafından yutulmaya başladı.
Koca TIME grubu sahip değiştirdi
Amerikan dergiciliğinin “sancak gemisi” TIME grubu, 2 milyar 850 milyon dolar’a Meredith grubuna satıldı. Time dergisi, “efsane" gazeteci Henry R. Luce tarafından 1923'te kurulmuştu ve o günden beri de kaliteli gazeteciliğin öncülüğünü yapmaktaydı. Bu gelişme niçin yaşandı?
Son yıllarda teknoloji firmaları, dijital reklam piyasasının yüzde 67’sini ele geçirerek geleneksel medyanın kan kaybına neden oldular. Bunun sonucunda geleneksel basın ile birlikte haftalık haber dergileri de “üç dev"in, yani Google, Facebook ve Amazon’ un kurbanları kervanına katılma durumunda kaldı. TIME grubu (haftalık Time dergisi, Fortune ekonomi dergisi, Sports Illustrated ve People dergileri ) dijitalde başarılı olmasına rağmen, reklam ve tiraj kaybı nedeniyle, zarar etme sürecine girdi ve tüm çırpınışlarına rağmen bu çıkmazdan kurtulamadı.
Medyan olsun ki sözün geçsin
TIME grubunu, 1902’ de Iowa eyaletinde kurulmuş olan, daha çok ailelere ve kadınlara hitap eden “ Better Homes and Gardens “ ile “Family Circle" dergilerini yayınlayan muhafazakar Meredith grubu satın aldı. Bu grup, daha önce de Time’ a talip olmuş, fakat finansman güçlükleri nedeniyle alım gerçekleşmemişti. Bu kez, Amerika’nın en zenginlerinden iki iş adamı Charles ve David Koch biraderler devreye girerek finansmanın büyük kısmını üstlendiler. Meredith de Time’ın 1 milyar 250 milyon dolar’lık borcunu karşılamayı taahhüt edince olay bitti...
Sağ eğilimli muhafazakar Koch kardeşler, bir süredir Amerikan medyasının, özellikle de Time dergisinin “sola kaydığı “ görüşünü dile getiriyordu, Buradaki sol kavramından bizim algıladığımız klasik anlamdaki solu değil, daha liberal değerlere yönelmeyi anlamak, yerinde olur. İşte bu satın almayla şimdi medyada da dolaylı olarak söz sahibi olacak ve eskiden beri savundukları “Avusturya tarzı" serbest piyasa ekonomisi sistemini daha etkin biçimde gündeme getirme imkanını bulacaklar. Koch kardeşler, her yıl Cumhuriyetcilere geniş ölçüde para yardımı yaparak muhafazakarlığın kamu oyunda yayılmasını hedefliyorlar.
Büyük kapitalin medya sevdası
Söz konusu gelişmeyle Amerikan medyasına yeni bir milyarder. grubu daha girmiş oluyor. Daha önce Amerika’nın en zengin iş adamı Warren Buffett'in Berkshire Hathaway grubu, 31 günlük bölge gazetesini bünyesine katmıştı. Google ve Apple ile birlikte Amerika’nın en büyük üç firmasından biri haline gelen Amazon’un sahibi Jeff Bezos da ünlü Washington Post gazetesini satın almıştı. “Kumarhaneler Kralı" Sheldon Adelson ise Las Vegas’daki Las Vegas Review-Journal gazetesinin patronu olmuştu. Bu hengamede “Medya İmparatoru" Rupert Murdoch’ın da koltuğu sallanıyor. Walt Disney grubu, Murdoch’ın 21 st Century Fox stüdyolarını, Amerika ve dışındaki kablolu TV yayın grupları ile aralarında The Wall Street Journal ve New York Post gazetelerinin bulunduğu medya gruplarını satın almak istiyor. Murdoch’ın imparatorluğuna 54 milyar dolar fiyat biçiliyor.
Ama merakla beklenen bu müthiş satış gerçekleşse bile, Amerika’daki FOX TV kanalı Murdoch’ın elinde kalacak. Netflix ile rekabet eden Walt Disney grubu, stüdyolar ve film arşivi sayesinde daha da güçlenmeyi amaçlıyor.
Piyasadaki bir diğer medya grubu Time-Warner de iştah kabartıyor!
Telekomünikasyon devi AT&T bir yıl önce bu grubu satın almaya karar verdi. Time-Warner’in bünyesinde CNN de bulunuyor... Bu haber kanalı, Washington Post ve New York Times gazeteleri ile birlikte Başkan Trump’a karşı en şiddetli muhalefeti yapıyor. Bu satış gerçekleşirse, AT&T'nin itici gücü ile CNN büsbütün yaygınlık kazanacak. Bu da bugünkü iktidarın pek işine gelmiyor. O yüzden, satış için gerekli olan hükümet onayı henüz verilmedi.
İyi yayıncılık kağıdı yaşatacak
Yeni yılın eşiğinde bir gerçeğin altını çizmekte yarar olmalı: Milyarlık grupların medyaya girmesi, temel gerçeği değiştiremeyecek... İster dijital haber, ister video hazırlayın, araştırmacı/donanımlı gazeteciye daima ihtiyac olacak. Teknoloji patlamasıyla. “Dijital" bir tür moda haline geldi ve medyanın ekonomik sıkıntılarından bu sihirli değnek sayesinde çıkılabileceği zannedildi. Amerika’daki bazı gazeteler, “dijital geldi, artık geniş bir yazı işleri/muhabir kadrosuna ihtiyacımız yok" diyerek, kendilerince tasarrufa gittiler. Sadece Washington Post’un sahibi Jeff Bezos, geleceği gördü ve 140 yeni gazeteciye iş verip, yazılı basına da destek çıkarak daha etkili gazetecilikte başarılı oldu. Diğer yandan, dijital reklamlar henüz basılı reklamların yerini dolduramadı; ağırlık halen önemli oranda basılı reklamlarda. Washington Post'un yolunda giden New York Times da basılı gazetenin tirajını arttırarak, reklam açığını kısmen bu yoldan kapatmaya başladı. Yani çareyi yine "gazetecilik" üretti.
Kitap yayınlarında da dijital rüzgarların etkisiyle aynı "modayı" gördük... O günlerde "Dijital kitap geldi, baskı işi bitti” diyenler bugün basılı kitap satışlarındaki yüzde 4'lük artışa seviniyor. Dijital kitaplarda ise düşüş devam ediyor.
25 yıl önce "Kağıdın sonu geldi, basılı gazeteler çok yakında ölecek, dijital yayıncılık hepsini bitirecek" kehanetinde bulunanlar, bugün Amerika'da hala her gün 1300 gazetenin basılmakta oluşuna hayret ediyorlar.