2018 yılında tek haneli enflasyon hedefi bir başka bahara kaldı!
Pazartesi günü TÜİK mayıs ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Aylık olarak %1.62 ile 2003 yılından beri 2011 yılından sonraki aylık bazda gerçekleşen en yüksek ikinci enflasyon rakamı oldu. Yıllık tüketici (TÜFE) fiyatları %12.20 oldu. Ocak-mayıs dönemi enflasyonu ise %6.39 ile 2003 yılından beri gerçekleşen en yüksek enflasyon olarak kayıtlara geçti.
Üretici Fiyatlarındaki (Yİ-ÜFE) artış ise bir önceki aya göre %3.79 yıllık bazda ise %20.16'ya çıkarak rekor kırdı. Bunun anlamı gelecek aylarda üretici fiyatlarındaki bariz artış tüketici fiyatlarına (TÜFE) büyük oranda yansıyacak.
Çekirdek enflasyon olarak tanımlanan geçici etkilerin arındırılması suretiyle oluşturulmuş bulunan özel kapsamlı enerji, alkollü içkiler ve tütün ürünleri ve altın gibi bazı alt kalemlerin dışlanmasıyla hazırlanan enflasyon ise %12.64 oldu. 2004 yılından beri gerçekleşen en yüksek çekirdek enflasyon oldu.
Tüketici fiyatlarında ölçülen endekste kapsanan 407 maddeden; 58 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 279 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 70 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti. Madde sepetindeki ürünlerin %68'inin fiyatının artığını görüyoruz. Ekonomiden sorumlu bakanların kur ve petrol fiyatları yüzünden enflasyonun artığını söylemesinin tam olarak gerçeği yansıtmadığını görüyoruz. Sepetteki ürünlerin %70'inin artmasını sadece bunlara bağlamanın ne kadar doğru olduğunu iyi düşünüp sorgulamak gerekiyor.
12 ana harcama gruplarına baktığımızda 10 tanesinde artış olduğu gözleniyor. Artış gerçekleşmeyen ulaştırma grubunda ise hükümetin akaryakıt fiyatlarında yaşanan ÖTV artışını ertelemesinden kaynaklandığını da söyleyebiliriz.
Mayıs ayında yaşanan enflasyon kayıtlara göre;
- Yıllık bazda en yüksek enflasyon %12.2,
- Yıllık ve aylık bazda en yüksek çekirdek enflasyon %12.64,
- TÜFE ocak-mayıs döneminde gerçekleşen en yüksek enflasyon %6.39,
- Yİ-ÜFE'de yaşanan en yüksek enflasyon oranı %20.16,
- Yİ-ÜFE'de aylık bazda yaşanan en yüksek enflasyon %3.79.
Yurt içi ÜFE’deki bozulma çok yüksek ve önümüzdeki aylarda, TÜFE’nin çok daha yukarılara çıkacağını işaret ediyor.
Bu verilere göre Merkez Bankası Başkanı'nın 30 Nisan’da açıkladığı yıllık enflasyonun, düşürmeye odaklı ve sıkı bir politika duruşu altında gerçekleşeceğini düşündüğü yıllık enflasyon tahmini %8.4 şimdiden çöp oldu.
Merkez Bankası Başkanı'nın açıkladığı "Para politikası kararları ve tedbirlerin etkisiyle enflasyonun tekrar düşüş eğilimine girmesi beklenmektedir. Ülke risk priminde küresel ve yurt içi gelişmeler kaynaklı ilave bir artış olmadığı varsayımı altında, sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla sürdürülmesinin yanı sıra iktisadi faaliyet ve kredi büyümesinin daha ılımlı bir büyüme patikasına yakınsaması 2018 yılında enflasyondaki düşüş sürecini destekleyecek. Bu dönemde, para ve maliye politikaları arasında güçlü bir şekilde devam edecek eşgüdüm dâhilinde vergi ve yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarının da enflasyondaki düşüşe destek verecek şekilde belirlenmesi büyük önem taşımakta" söyleminin maalesef 1 ay sonra bir anlam ifade etmediğini görüyoruz.
Maalesef diğer ülkeler enflasyonu artırmaya çalışırken biz düşürmeye çalışmamız sözde kalmaya devam ediyor.
Enflasyondaki her artış sabit gelirlilerin sofrasındaki zeytinden, peynirden, ekmeğin, yağın azalmasına sebep olurken piyasalardaki bozulmayı artırıyor. Bu yüzden kredi faizleri artıyor yatırımlar düşmeye devam ediyor.
Sözün özü tek haneli enflasyon hedefi bir başka bahara kaldı.