2018 geçti, 2019 geliyor

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Yılın son yazısını piyasalara ayırmak istiyorum.

2018 boyunca birkaç görüşü net olarak paylaştım. Bunların başında ABD endekslerinde kuvvetli bir yükseliş yaşanacağı geliyordu. Gerçekten de yeni zirveler kaydedildi ancak Kasım-Aralık ayılarında gelen satışlar neticesinde söz konusu endeksler yılı ekside bitirecek gibi görünüyor. Yani hisseleri aldıktan sonra unutma stratejisi 2018'de çalışmadı.

Diğer bir beklentim Euro'nun değer kaybetmesiydi. Sene başında 1.25'leri göre Euro şu anda 1.14 seviyesinden geçiyor. Maalesef Euro'nun seyrini tahmin etmek için ECB'nin stratejisini anlamak veya Alman tahvil getirilerini ABD'li muadilleri ile karşılaştırmak yetersiz. Euro yapısal olarak sağlıklı bir modele sahip olmadığından finansal açıdan saatli bir bomba. Yıl sonuna doğru özellikle Trump-FED tartışmasının neticesinde 1.13 civarında bir taban yaptığını görüyoruz.

Petrol ise bir süre, hatta uzun bir süre, beni zorladıktan sonra hak ettiğini buldu. Özellikle 100 dolar hedef veren raporlar ve Uluslararası Enerji Ajansının her zirvede yaptığı gibi yine "petrol arzında ciddi sorunlar var, fiyatlar uçabilir" açıklaması petrolün düşeceğine dair en net sinyal oldu ve ardından 30 doları aşan bir gerileme gördük.

Altın ise petrolle karşılaştırıldığında yıllık bazda çok daha iyi bir performans sergiledi ve beklentilerimi boşa çıkardı. 1300 doların üzerinde başladığı 2018'de 1200 doların altına kaymasına rağmen şu anda 1270 dolarlardan geçiyor. Fakirin altını olarak bilinen gümüş ise daha şanssızdı ve yılı kayıpta kapatıyor.

Ve son olarak ABD tahvilleri; sene başına göre bakıldığında tahvil getirileri beklentime paralel net bir yükseliş kaydetmiş durumda. Yani fiyatlar düştü. Ancak getirilerin yılı yüzde 2.75 değil de yüzde 3.20'ler civarında tamamlamasını beklerdim. Dahası getiri eğrisinde yaşanan yataylaşma beklentilerimin tamamen dışında bir hareket olarak karşıma çıktı.

Gelelim 2019 beklentilerime daha doğrusu "falına"

ABD endeksleri Çarşamba günü uzun vadeli trend desteğinden, yani 2009 dibinden bu yana gelen trend, sert bir şekilde döndü. Ancak bu tip büyük hareketler genelde yeni bir trend başlangıcı olarak iz bırakmaz. Ocak veya Şubat ayında S&P'nin daha düşük seviyelerde dip yapmasını bekliyorum. Ancak ne ABD'nin 2019 yılında resesyona girmesi, ne FED'in sıfır faiz artırımı yapması ne de endekslerde 2008 tarzı bir ayı piyasası ana senaryom içinde yer almıyor.

Elbette özellikle siyasi tarafta çok ciddi riskler mevcut ancak ekonomik veriler henüz bu tip bir kötümserliği desteklemiyor. ABD'de vergi indirimlerinin etkisinin azalması, Euro bölgesinde ECB'nin varlık alımlarını tamamlaması ve sıkı para/mali politikalar, Çin'de ise ticaret savaşı ve hatalı yatırımlar kaynaklı bir büyüme kaçınılmaz. Fakat ABD resesyona girecek demek çok iddialı bir tahmin olur.

Doların ilk çeyrekte hırpalanması beklenebilir, Demokratların kontrolünde bir Temsilciler Meclisi hem politik olarak hem de ekonomik konularda Trump'ı sıkıştıracaktır. Seçimlerde Rusya etkisi, borç tavanı, Meksika duvarı gibi konular gereksiz yere gündemi oluşturacak. Bunların üzerine bir de FED'in bağımsızlığı hırpalanırsa Dolardan kaçış hızlanabilir. Ancak Dolar ABD kuvvetli olduğu için değil karşısındaki para birimleri daha zayıf ekonomilere veya merkez bankalarına sahip olduğu için değer kazanıyor. Bu nedenle dolarda yaşanacak gerilemeleri alım fırsatı olarak görüyorum.

Değerli metallerde FED beklentilerinin abartılı olduğunun anlaşılması ile bir satış daha yaşanabilir. Ancak son 10 yılı uyumakla yani taban oluşturmakla geçiren Altın 1305'i aşarsa çok olumlu bir sinyal vermiş olacak. Endüstriyel emtia yerine değerli metaller veya tarım ürünleri tercih edilebilir.

Tüm Dünya okuyucularına ve çalışanlarına mutlu bir yıl dilerim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019