2017’nin dört kara kutusu
Uçak kazalarının nedeni araştırılırken öncelikle düşen uçağın ‘kara kutuları’ aranır. Uçağın tüm uçuş bilgilerini ve pilot kabininde geçen tüm konuşmaları kaydeden cihazları muhafaza eden ‘kara kutular’ bulunup deşifre edildiğinde kazanın nedenleri hakkında önemli bulgulara erişilebilir. Bugünün dünyasında kazaya kurban gitmek için uçağa binmeye gerek yok. Her hangi bir alanda, her hangi bir konuda, her an hesapta olmayan bir gelişmeyle karşılaşmak ve kazaya uğramak mümkün günümüzde. Kişilerin yanı sıra şirketler, kurumlar ve ülkeler için de geçerli bu söylediğim.
2016’nın şokları
2016 yılı siyasette yaşanan kazaların dünyayı, özellikle de Batı dünyasını sarstığı bir yıl oldu. İngiltere’de yapılan Brexit referandumundan Avrupa Birliği’nden ayrılma kararının çıkması ve Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi dünyada tam bir şok etkisi yarattı. Bu şokların etkisi hala sürüyor ve doğurduğu sonuçlar da yeni kazalara yol açabilecek gibi görünüyor.
Popülist liderlerin yıldızı yükselirken bu kazalara yenileri eklenir mi diye düşündüğümüzde akla ilk olarak Mayıs ayında Fransa’da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimi geliyor. Bu seçimde milliyetçi sağın adayı Marine Le Pen’in seçimi kazanması büyük bir şok yaratmayacak. Olsa olsa beklenen bir kaza olarak algılayanlar çıkabilir böyle bir gelişmeyi. Almanya’da yapılacak seçimlerde Merkel’in durumu oldukça sağlam ve kaza ihtimali zayıf ama beklenmedik şekilde Merkel’in ayağı kayarsa bu kuşkusuz yeni bir şok yaratır. Siyasetteki olası gelişmeleri bir kenara koyacak olursak 2017’de şok yaratabilecek gelişmeleri dört ana başlık altında toplayabiliriz.
Trump bombası
Yeni ABD Başkanı Donald Trump 20 Ocak’ta görevi Obama’dan devralacak. Trump’ın gerek seçim kampanyası sırasında gerekse seçimi kazandıktan sonra sergilediği davranışlar, her gün sabaha karşı attığı tweetler, açıkladığı hedefl er ve yanına aldığı çalışma arkadaşları, her an kazaya yol açabilecek bir ekiple karşı karşıya bulunduğumuzu düşündürüyor.
İçerde çok iddialı bir ekonomik atılım programı var Trump’ın, şirketlere ve şahıslara vergi indirimleri gündemde. Ayrıca dillere destan altyapı yatırımları hamlesi ve bazı şirketlerin ABD dışında biriktirdikleri trilyon dolarlık fonların ülkeye geri döndürülmesi ve özel sektörü ABD’de yatırıma özendirecek düzenlemeler söz konusu. Bu adımların ABD ekonomisinde büyümeyi sıçratacağı beklentisi piyasalarca önceden satın alındı.
Daha önce de yazmıştım, bunlar “iyi Trump”ın yapması beklenen şeyler. Öte yandan “kötü Trump”ın devreye girerek Çin’e karşı ticaret savaşı ilan etmesi, Meksika sınırına duvar örmeye kalkması ve Obama’nın sağlık reformu yasasını geçersiz kılacak adımlara öncelik vermesi, dışarda ve içeride gerilim yaratabilir, beklenmedik tepkilere neden olabilir. Uygulamanın plana uymaması halinde bu durum tepkilere yol açabilir ve piyasalarda olumsuz yansımalar yapabilir. Trump yönetiminin ilk ayları bu iyi – kötü dengesinin nasıl kurulacağını göstereceği için büyük önem taşıyor. Şu an için her türlü olasılığı hesaba katarak beklemek gerekiyor.
FED faizi, dolar kuru ve borsalar
Diğer kara kutulara gelince, ikinci sırada ABD Merkez Bankası’nın(- FED) izleyeceği faiz politikası var. Aralık ayında beklenen faiz artırımını gerçekleştiren FED’in, 2017’de iki ya da en fazla üç kez faiz artırımına gideceği beklentisi ağır basıyor. Ancak daha agresif bir kamu harcaması programının devreye girmesi halinde FED’in de en az üç kez faiz artıracağını tahmin eden Muhammed El Erian gibi yorumcular da var. FED’in daha agresif bir faiz artırma politikası izlemesi halinde bunun ABD dışında, özellikle de Türkiye gibi ‘Yükselen Pazar’ ülkelerinde kazalara yol açması beklenebilir.
Üçüncü kara kutu, ABD dolarındaki değer artışının sürmesi halinde yaşanabilecek sorunlarla nedeniyle gündeme gelebilir. Doların aşırı değerlenmesi halinde ABD’nin rekabet gücü azalacağı için Trump’ın ulusal sanayii canlandırma projesi bundan zarar görebilir ve korumacılık şampiyonu “kötü Trump” ile karşılaşma olasılığı artar. Dördüncü kara kutu geçen yılı rekorlarla kapatan hisse senedi borsalarındaki olası gelişmelerle ilgili ama yerim kalmadı, bana çok önemli görünen bu konuyu başka bir yazıda ele alacağım.