2017’de diğer sözü edilmesi gerekenler ve güçlenen tek adamlık...
Dünkü 2017’de Trump’tan esintilerden sonra bugün de 2017’de dünyadaki başka bazı gelişmeleri de hatırlayarak sizinle paylaşmak istedim. Bunlar arasında da tek adamlığın geliştiği bazı örnekler yer alıyor.
Dünkü yazımda “Yeni yıla girerken eski yıla damgasını vuran Trump esintilerinden” söz etmiştim. Trump’ın Kuzey Kore Lideri Kim ile dehşet yaratan atışmalarını aktarmıştım. Bugün 2017’de başka ülkelerde de sözünü etmem gereken gelişmeler olduğunu düşünüyorum. Bugün de 2017 bilançosu içinde yer alan ülke liderleri ile ilgili konulardan kısaca söz edeceğim.Ve yine 2017'de öne çıkan tek adam örneklerine değineceğim.
2017’de Çin gerçeği ve sosyalist piyasa ekonomisi tescil oldu. Çin Kominist Parti Kongresi’nde Başkan Xi Jinping’in sözleri partinin anayasasına girdi. Bununla Mao’dan sonra, görüşlerini resmi ideolojiyi dönüştüren ilk Çin yöneticisi oldu. Başkan Xi Jinping, 5 yıl daha yönetimde olacağı için, bundan sonra Çin’in yönetiminde tek adam ağırlığının mı, parti ortak kararının mı öne çıkacağını, zaman içindeki gelişmeler gösterecek.
Benzeri beklentileri Venezuella, Filipinler, Guatemala, Hindistan hatta Rusya'da liderlerin “doğru benim” diyen söylemlerinde de irdeleyeceğiz. Tek adam yönetimlerinin giderek yaygınlaşıp yaygınlaşmadığına tanıklık edeceğiz.
2017'de Latin Amerika’da Venezuella dışında Arjantin, Brezilya ve Şili’de esen rüzgar ise farklıydı. Bu ülkelerde hukuk devleti, saydamlık ve yasaların herkes için geçerli olması yolunda gelişmeler yaşandı.
Güney Kore’de suistimalleri araştıran yargı, Devlet Başkanı Park Guen-hye’in ve Samsung yöneticisi Lee Jee yong’ın istifalarına ve hapishaneye girmelerine neden oldu,
2017’de dünyada yeni bir darbe tekniği yaşandı. Zibabve’de bağımsızlığn mimarı, 37 yıldır ülkenin güçlü lideri olarak iktidarda olan 93 yaşındaki Robert Mugabe, askeri bir kararla oydaşma içersinde belli bir gelir ve ülkeden ayrılma hakkı verilerek görevinden istifa etti. Bu ordunun “darbesiz darbesi” olarak isimlendirildi.
İngiltere’de koltuğunu güçlendirmek için seçim isteyen Başbakan May erken seçime gitti. Erken seçim halkın Brexit’i onaylamadığını gösterirken May’in 100’e yakın koltuk yitirmesine de yol açtı. İşçi Partisi lideri J. Corby’i güçlendirdi.
Almanya’da Merkel saçimi ne kazandı, ne kaybetti. Yüzde 40’a yakın oy çokluğuna karşın 3 ayda oydaşmaya dayalı koalisyon hükümeti kurulamadı. Almanya seçimlerinin bir başka sonucu da ırkçı “Almanya için Alternatif” partisinin yükselişi oldu.
Fransa’da 39 yaşındaki Macron, cumhurbaşkanlığı kampanyasını siyasi partisiz olarak “Kennedy iyimserliği” ve “Küreselleşme angejmanı” ile yürütüp seçimi kazandı. İlk 6 aydaki başarısıyla Fransa’nın, The Economist dergisince “Yılın ülkesi”seçilmesi sonucunu elde etti.
Rusya’da Putin, kurduğu ittifaklarla Ortadoğu’da ayağını daha sıkı basar hale geldi. Ülkesinde tek adamlığını güçlendirdi.
İspanya’da Katalahların ayrılık girişimi kriz yarattı ve AB’nin duruşu ile “Her ayrılık talebinin haklı olmadığını gündeme getirdi. AB bağımsız Katalonya’nın euro rejiminde olamayacağını ilan edince, birçok uluslararası şirket Barselona’yı terk etti.
Japonya’da Başbakan ABE seçim sonucunda üst meclise taşımadan yasa çıkarma yetkisi aldı. ABE’nin aldığı bu yetki ile anayasa değişikliğiyle “ordu kurma ve silahlanma” hakkını hayata geçirmesi bekleniyor.
Dünyada tek adam rejimlerinin öne çıktığını gösteren 2017 yılındaki bazı gelişmeleri hatırlayarak sizinle paylaşmak istedim.