2017 yılına dair
15 Aralık Cuma günkü köşe yazımı “Sayın Cumhurbaşkanı’na Hitaben” başlığı ile kaleme almış, Türkiye’nin lojistik üs olma konusunda önünde yer alan engeller olarak gördüğüm bazı hususlara değinmiş, başta limanlarımız olmak üzere, maliyetlerimizin yüksekliğinden ve acentelik mekanizmasının disipline edilmesi gerekliliğinden söz ederek, pek çok ülkenin bu tür maliyetlerinin iki üç katı daha üzerinde olduğumuzdan söz etmiş ve çağrıda bulunmuş idim.
Bugün öncelikle yukarıda bahsetmiş olduğum 15 Aralık tarihli yazıma ilişkin olarak kısa süre içerisinde konuyla ilgilenileceğine dair almış olduğum e-mail için Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür etmeyi istedim. Gelen bu cevabi e-mailin beni ziyadesiyle mutlu ettiğini ve konuya dair umutlandırdığını belirtmek isterim. Zira bizler ülkesini seven, kalkınması için elinden geldiğince çaba harcayan ve ülkemizi tanıyan insanlarız. Ülke ekonomimizi belirleyecek en önemli rasyonun döviz girdisi olduğunu, bunun da ancak ihracatı arttırmaktan ve yabancı sermayeli yatırımcılar için cazip bir ülke konumunda bulunmaktan geçtiğini yineleyerek şükranlarımı belirtmek isterim.
Bugün, 2017’nin son yazısını kaleme alıyor olduğum için yine dış ticarete ilişkin verilere bir göz atalım istedim. Aslında genel ekonomik seyre ve 2017’de gerçekleşen tüm gelişmelere değinmeyi arzular idim, ancak buna değil bana ayrılan köşe, gazetenin tamamı yetmez herhalde. Yine öylesine dolu bir yılı geride bırakıyoruz ki; ülkemiz için de, dünya için de çok fazla gelişmenin yer aldığı, yılın şu son günlerinde dahi; ne tansiyonun, ne de gerginliğin aşağı inmediği bir yıl oldu 2017. Ancak biri bana bu yıl ekonomiye dair aklınızda en çok kalan şey ne dese, bitcoin derdim. Son günlerde en çok konuştuğumuz ve tamamen sanal olan, adını madencilik tabirinden alan bu para birimi, paranın doğuşunda temel olan madene yeniden mi dönülüyor sorusunu aklımıza getirdi.
Ben 2017 yılında, yazılarıma şöyle bir baktığımda dış ticarete faydalı olabilecek, maliyetleri aşağı çekebilecek pek çok konuya değindiğimi gördüm. İhracata yönelik devlet yardımlarının artması yorumumdan, Dahilde İşleme Rejimi’ne ilişkin iyileştirmelere, serbest bölge mevzuatından, Turquality’nin daha çok yaygınlaştırılması hususuna varıncaya kadar pek çok konuyu ele almış, ilgili bakanlıklara çağrıda bulunmuşum. Son dönemlerde ise, lojistiğe dair maliyetlere ve burada gerekli olan iyileştirmelere değinmişim ki az sonra bahsedeceğim dış ticaret rakamlarımıza baktığımızda çok da önemli bir hususa dikkat çekmiş olduğumu fark ettim.
Yılı henüz tamamlamamış olsak da, aşağı yukarı belli olan 2017 dış ticaret verilerimize bir göz atalım isterim. Rakamlar, ihracatımızın geçen yılın aynı dönemine oranla, yaklaşık %10,5 oranında bir artışın olduğunu ortaya koyuyor. 2016 yılının dış ticaret hacminin önceki yıllara göre bir hayli düşük seyrettiğini de tabi göz önünde bulundurmak gerekiyor tabi. İthalatımıza baktığımızda ise 2017’de 2016’ya göre %17’lik bir artış olduğunu görmekteyiz ki, bu da dış ticare açığımızın arttığını ortaya koymakta. 2017’yi ihracatta yaklaşık 160 milyar dolar, ithalatta ise 230 milyar dolar ile tamamlayacağız gibi görünüyor. Bu da demektir ki bu yılki dış ticaret açığımız da 70 milyar dolarlar mertebesinde tamamlanacak. Yaklaşık 400 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmine sahip olduğumuz düşünüldüğünde bunun toplam gayri safi milli hasılamızın yüzde ellisine tekabül ettiğini söyleyebilmek mümkün. Bu da demektir ki, biz dış ticareti çok önemli olan bir ülke konumundayız.
İşte bu sebepledir ki, lojistik üs olması gereken bir ülke konumunda olduğumuzu sıkça vurguluyorum. Coğrafi konumumuz buna son derece müsait ve başarılı olmamız, bize ciddi bir döviz girdisi yaratır. Ancak biz ne yazık ki, kendi içimizde halen yüksek maliyetlerden nasıl kurtulabiliriz konusunda bile bir mutabakata varamıyor, bir taşıma acentesinin gerçekte ne işleri yapması gerektiğini dahi tam anlayamıyor ve sorgulayamıyoruz. Allah’tan ümit kesilmez.
Gelen yılın, giden yıldan daha iyi olması temenni edilir hep, ben de öyle noktalayacağım sözlerimi. Savaşsız, insanların açlıktan ve acıdan ölmedikleri bir yılı hepimiz için dilerken, ülkemiz için de barış, huzur ve dış ticaret fazlası verebilmeyi ümit ediyor, yeni yılınızı kutluyorum. Kalın sağlıcakla.